Ebola’nın insanları şempanzeleri ve maymunları etkileyebilen bir virüs hastalığı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Karabay, virüslerin bakterilerden daha küçük canlılar olduğunu belirterek virüs hastalıklarının antibiyotiklerle tedavi edilemeyeceğini söyledi.
Prof Dr. Oğuz Karabay, hastalık belirtileri ile ilgili verdiği bilgilerde,“Hastalık etkeni alındıktan sonra 5-10 günlük bir kuluçka olur ve ardından hastalık şikâyetleri başlar. Viral kanamalı ateşler (VKA) nonspesifik belirti ve bulgularla başlayan, kanama ve ateşin eşlik ettiği akut hastalıklardır. Ebola virüsler tüm kanamalı ateş virüsleri içerisinde en ölümcül olanıdır. Ebola, tüm yaş gruplarında görülebilen, asemptomatik enfeksiyondan şok, multiorgan yetmezliği ve ölümle sonuçlanabilen geniş bir spektrumda hastalık yapabilir. Klinik seyirde ateş, yaygın kas ağrısı, baş ağrısı, artralji ve kırıklığın görüldüğü 3-4 günlük bir prodromal dönemle başlar. Hastalarda bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal gibi gastrointestinal belirti ve bulguların görülebilir. Vücutta döküntüler görülebilir. Hastalardan kan alındığında damar giriş yerleri başta olmak üzere büyük kanama olması karakteristiktir. Gözde kanama veya kızarıklık görülebilir. Hastalarda bilinç bozukluğu, yürüme bozuklukları görülebilir. Klinik seyir oldukça hızlıdır, ölüm genellikle ilk 2 hafta içinde görülür” dedi.
Ebola virüsü bulaşan hastalara yönelik şimdilik sadece destek tedavisi uygulanabildiğini dile getiren Prof. Dr. Karabay, virüs taşıyan hastaların izolasyonunun çok önemli olduğunu ifade ederek,“ Hastaların erkenden tanınması ve diğer insanlarda izole edilerek ayrılması önemlidir. Bu hastalarda minimal travma ile izlenmelidir, hastalara uygulanacak travma yeni kanamalara neden olabilir. Ebola kuşkusu taşıyan bir durum saptandıgˆında veya s¸u¨phelenildigˆinde hasta tek kis¸ilik bir odaya yerles¸tirilmelidir. Odada su¨rekli olarak negatif basınc¸ ve saatte 6-12 kez hava degˆis¸imi sagˆlanmalıdır.
Oda kapısına izolasyon kartı asılmalıdır. Oda kapısı kapalı tutulmalıdır. Odada tuvalet ve lavabo olmalıdır. Hasta odasına giren herkes koruyucu solunum maskesi (en az N95) takmalı, ziyaretçiler odaya sokulmamalıdır. Hastanın nakledilmesi gerektiğinde ise hastaya maske taktırılarak ve izolasyon önlemleri ile nakledilmelidir. Ebola kuşkusu taşıyan tu¨m hastalara ait kan, kan u¨ru¨nleri, vu¨cut sıvıları ve c¸ıkartıları enfekte kabul edilmelidir. Hastalara temastan o¨nce ve sonra el hijyeni sagˆlanmalıdır. Ebola şüphesi olan hastanın, kan ve vu¨cut sıvıları veya bu¨tu¨nlu¨gˆu¨ bozulmus¸ deri ve mukoza ile temastan o¨nce eldiven giyilmelidir. Eldiven c¸ıkarıldıktan sonra eller yıkanmalıdır. Yapılacak is¸lem sırasında sıc¸rama ihtimali olan kan, sekresyonlarla (idrar, balgam, dışkı, tükürük) temas olasılığı varsa tek kullanımlık maske, siperlik, go¨zlu¨k ve koruyucu o¨nlu¨k kullanılmalıdır. Kullanılan igˆneler kılıfına gec¸irilmemelidir, ucu bu¨ku¨lmemelidir, delinmeyen kaplar ic¸erisinde biriktirilmelidir. Ölen hastaların defin işlemleri sırasında gerekli bariyer önlemleri alınmalıdır. Hasta ve cenazeye ait tüm araç ve gereçler yüzde 0,5'lik çamaşır suyu ile dezenfekte edilmelidir” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim