İlk sözü alan Yazar Selim Gündüzalp, ‘Hayatın önemli bir noktasında, geliştiğimiz gençliğimizin önemli yıllarını teşkil ediyor Bediüzzaman Hazretlerinin Risale-i Nur adlı eserleriyle tanışmamız. Her genç gibi o dönemlerde bizde belirli aşamalardan geçtik. Belirli fikir akımları içerisine girdik, kitaplar okuduk’

MEST ETTİ

‘Cemal isminin tecellisini ancak böyle giderebiliyor. Bediüzzaman’ın üzerinden Kuran’a yolculuğumuz başladıysa, Risale-i Nur’u da anlamaya başlamışız demektir. Yüksek derecede bir insaniyetin kendi üzerinde tecellisini görmek, haliyle bizi mest etti. Bizi İslamiyet kapısından çok insaniyet kapısından içeri çağırdı’ diye konuştu.

ŞİRK ADALET

Bediüzzaman’ın küfür ve nefis ile mücadelesine de değinen Karabaşoğlu ise, ‘Fikri mücadelede küfrün beli kırıldığında, bu defa mücadele yaşama biçimleri düzeyine dönüşecek, fikriyat ve hissiyat planında taşınacak. Şirk, dalalet, küfür kendini tabiat fikri, maddecilik üzerinden takdim ederken, ben üzerinden takdim etmeye başlayacak. Bediüzzaman, mücadelenin ne yöne kayacağını ve düğümün nasıl açacağını görmüş ve çözmüş olduğunu bize gösteriyor’ dedi. 

Editör: TE Bilişim