Akyazı’nın Taşburun köyünde yaşayan Hanife Furuncuoğlu, babası Mustafa Sakallıoğlu’nun (Göçcük Muftafa) 1908 yılında başlayan Rus harbinde askere alınmasıyla, annesi ve kardeşleriyle birlikte Trabzon’un Vakfıkebir ilçesinden Düzce’ye göç ederler.

Annesi Ayşe Sakallıoğlu (Sağır Ayşe) 3 erkek ve 2 kız çocuğunu yanına alır. Elinde kocasına ait mavzer tüfeğiyle birlikte hem Rus askerine ateş eder, hem de batıya doğru göç etmeye başlar.

Göç ederken 2 yaşındaki küçük kızı Kezban, 4 Yaşındaki kızı Hanife’yi küçük bir sepete koyar. 6 yaşındaki Emin’i elinden tutar, 8 yaşındaki Ahmet ve 12 yaşındaki Musa’yı önüne katıp yollara düşer. Uzun ve zahmetli bir yolculuğun ardından Düzce’ye gelirler. Bir süre burada kaldıktan sonra Akyazı Yongalık ve Ballıkaya köylerinde gelirler.

Burada yerleşen ailenin 4 yaşındaki küçük kızı Hanife Nine, yıllar sonra Akyazı Taşburun köyünden Rasim Furuncuoğlu ile hayatlarını birleştirir.

Rasim Furuncuoğlu ile yaptığı evlilikten 3 erkek ve 6 kız çocuğu olur. Toplamda 51 toruna sahip Hanife Nine, 109 yaşında hayatına herhangi bir sağlık problemi olmadan devam etmekte. Torunlarıyla gayet sağlıklı bir şekilde konuşup anlaşabilen Hanife nine, torunlarından sık sık ziyaret etmelerini isteyerek, onlara sevgi gösterilerinde bulunuyor. Hanife Ninenin en büyük keyfi, torunlarının getirdiği bisküvilerden yemek. 109 Yaşında olmasına rağmen, bisküvileri kıtır kıtır yiyen Hanife nine, torunlarına bol bol dua ediyor.

Rus harbine katılan Mustafa Sakallıoğlu’ndan o günden itibaren haber alınamaz. Çocukları ve torunları, arşiv kayıtlarını araştırmalarına rağmen herhangi bir kayıta rastlayamazlar. Rus harbinde şehit düştüğü tahmin edilen Mustafa Dedenin mezarı da bulunamadı.

Editör: TE Bilişim