SAÜ Kültür ve Kongre Merkezinde hazırlanan “Sallanacak Vakit Yok” adlı sergide 1999 Marmara Depremine ait fotoğraflar yer aldı. Etkinliğe konuşmacı olarak katılan SAÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği bölümü öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. Zeki Özcan, Türkiye’nin yüzde 95’inin, Türkiye nüfusunun ise yüzde 93’ünün deprem riski altında olduğunu söyledi. Bu nedenle inşaat mühendisliği alanında kapsamlı çalışmalar gerçekleştirilmesi gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Özcan, mühendis adayı öğrencilere inşaat mühendisliğinin görevlerinden ve sorumluluklarından bahsetti.

İnşaat mühendisliği eğitiminin ‘deprem odaklı’ olarak verilmesi gerektiğine dikkat çeken Özcan, “Meslek hayatındaki inşaat mühendislerinin ve sektörde görev alan diğer kişilerin de meslek içi eğitim alması gerekiyor. Mühendislik eğitiminde ise depreme karşı yapısal risklerin azaltılması, depreme karşı yapısal olmayan risklerin azaltılması ve depreme karşı yapısal güçlendirme bilgileri verilmelidir” dedi.

Türkiye’de yapı denetim sisteminin sağlıklı işlemediğini belirten Özcan, “Bunun yerine yapı sigorta sisteminin gelmesinin kaliteyi biraz daha arttıracağı düşüncesindeyim. Yapı sigortası, maddi yükümlülükler kapsamında herhangi bir kayıpta doğabilecek sigorta firmasının hatasını ödemesi gerekir. Parayı verenin denetlemesi akla daha yatkın geliyor” diye konuştu.

Sunumunun sonunda öğrencilere tavsiyelerde bulunan Yrd. Doç. Dr. Zeki Özcan, “Çoğunuz inşaat mühendisliği eğitimi alıyorsunuz. Mesleğimizin kariyerini ve itibarını korumak hepimize düşüyor. Örneğin tıp doktorları kendi mesleklerini haklı olarak el üstünde tutuyorlar ve mesleklerini kimseye karıştırmıyorlar. Bir doktor ‘ben bir cerrah olarak ameliyat yaparken elim titrese, hastayı sakat bırakabilirim ya da onu kaybedebilirim’ diyor. Bir inşaat mühendisi hesap yaparken eli titrerse 40 kişiyi birden götürür. İnanmadığınız ve doğru bulmadığınız işleri yapmayın. Öğrencilik yıllarınızı çok iyi değerlendirin” şeklinde konuştu.

Kaynak: iha