Sınav dönemi yaklaşırken öğrencileri ve aileleri büyük bir stres sardığını anlatan Karaçuha, “Aslında bu sınava öğrenciler, zorunlu olarak yıllar öncesinden hazırlanmaya başlıyorlar. Çünkü benim oğlum doktor olacak kaygısı, benim kızım öğretmen olacak baskısı, çocukların zihinlerinde derin bir korku ve endişe sebep oluyor. Öğrenciler neyi isteyip, neyi istemediklerine karar veremediklerinden sınavlarda başarıyı sağlayamıyorlar. 
Burada önemli olan husus öğrencilerimizin, çocukluklarından gelen yetenek ve ilgilerini fark edip doğru yönlendirmelerin yapılmasıdır. Bu yönlendirmeler çocuklarımızın öncelikle eğitim hayatlarını hatta evliliklerini bile olumlu- olumsuz yönde etkileyebilir. Bu mesleki yönlendirme, aile mesleği, kendi hayallerini süsleyen bir meslek veya çocuk için uygun olacağı düşünülen bir meslek olabilir. Elbette her anne baba çocuğunun en iyi mesleğe sahip olmasını, iyi koşullarda çalışmasını diler. Ancak onu yönlendirirken ilgi ve yeteneklerine, başarılı olduğu derslere, yapmaktan zevk aldığı işlere dikkat edilmeli, göstermeye çalıştığı özellikleri yakalayıp geliştirmelidir. Yanlış bir meslek seçimi, bir insanın yaşantısı boyunca mutsuz olmasına sebep olabilir. Önemli olan bir doktor, bir öğretmen, bir avukat yetiştirmekten çok kendine güvenen, işinde ve evinde mutlu, huzurlu ve başarılı olan bireyler yetiştirmektir. Kısacası ne olmasını istediğimiz değil, ne olmayı isteyen çocuklarımızın arkasında duralım. Sınav kaygısından çok gelecek kaygısına düşürmemek adına onları geleceklerine dokunmayalım” dedi. 

Sınav zamanı ailelere düşen görevler nelerdir? 
Karaçuha şu açıklamaları yaptı: “Nasıl bir öğrencinin sınav zamanı görevi derslerine ve sınavına odaklanmaksa, ailenin de kendine göre bazı görevleri ve sorumlulukları vardır. Onları başarıya zorlamaktan ziyade, sınav anında tüm zamanlarını verimli geçirmelerini, İlla ‘XxX’ mesleği seçeceksin yerine, hangi sektörde ve alanda kendisini başarılı ve mutlu hissedecekse ona yönelmesi gerektiğinin mesajlarını aslında aylar öncesinden vermeleri gerekmektedir. Unutmayalım ki 4 yıllık fakülte hayatları boyunca aileden çok, ders notlarıyla hocalarıyla vakit geçirecekler. Bu yanlış seçim ve mutsuz tavır kampüs yaşantısına yansıyarak gerek psikolojik sorunlara sebep olabilir. 

Doğru meslek nasıl seçilir? 
Öğrencilere önerim; ilk olarak hayalinizde ki mesleği düşünün. Bu soruya vereceğiniz yanıt ne yapmak istediğinize ilişkin size fikir verecektir. Keyif aldığınız şeyleri veya okuldayken keyif aldığınız dersleri düşünün. Okuldayken en sevdiğiniz ders gelecekteki mesleğiniz olabilir. En çok kimya derslerini mi seviyordunuz? Mesela eczacı olabilirsiniz gibi. 

Yeteneklerinizi göz önünde bulundurun. Kişilerarası ilişkilerinizi gözden geçirin. Kısaca kendinizi keşfedin. 

Ailelere öneririm; bu konuda yapabilecekleri en uygun şey, çocukları için destekleyici ortamlar oluşturarak çocuklarının kendi ilgilerini keşfetmelerini sağlamak ve onların fikirlerini yargılayıcı olmayan bir tavırla dinlemek olacaktır. Ailelerinden bu yönde ilgi ve destek gören çocuklar, bu şekilde doğru meslek tercihinde bulunabilir ve mesleklerini başarı ile sürdürebilirler. 

Sınav zamanı baskı kurmayın 
Çocuklarımıza sınav zamanı lütfen baskı kurmayın. Eğer kazanacakları da varsa bu baskıyla direkt kaybedeceklerdir. Çocuklarınızın geleceklerine dokunmayın. Onlara desteğinizi her zaman ve her yerde hissettirin. Onlar en masum ve temiz kalmayı başarabilen tek canlılar.” 

Editör: TE Bilişim