Kuruldukları günden beri sistemli bir saldırı ile karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Kılıçaslan,'' Dün baskı yaparak tutulan restoran, kafe ve salonların rezervasyonlarını iptal ettirenlerle, bugün afiş ve broşürlerimize tahammül edemeyenlerin aynı merkezden olup olmadıklarını, ancak yetkili mercilerin yapacakları araştırma sonucu anlayabileceğiz, dolayısıyla şu an birilerini suçlamak için erken.'' diyerek açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Bu saldırıların organize mi yoksa bireysel mi olduğu noktasında yorum yapmak için henüz erken ama demokratik bir seçimi adeta savaş süreci gibi gösterip, kendileri gibi düşünmeyen her kişi ve kurumu hedef gösterici açıklamalar yapan ve halkı tahrik eden üst düzey siyasilerimizin de, tabanda ve sokakta yapılan her türlü yanlışın dolaylı sorumlularıdır.
Bizler gençlerimize, bütün diğer parti bayrak ve amblemlerinin, en az kendimizinki kadar kutsal olduğunu, bunun demokratik bir yarış olduğunu, tahriklere kapılmamaları gerektiğini öğütlerken, kimlerin tabanlarını tahrik ettikleri medya ve sosyal medyadan yaptıkları paylaşımlardan anlaşılmaktadır. Bunun yanında da teknolojik gelişmeler ışığında yapılan bir tahkikat ile bu saldırıları kimin gerçekleştirdiğini ve varsa bağlantılarını bulmak ve kamuoyunu aydınlatmak o kadar zor değildir.
Her ne olursa olsun, barış, hoşgörü ve demokrasi çerçevesinde bu süreci tamamlamak istiyoruz.
Vatandaşlarımızın tercihini kimden yana kullanacaklarından ziyade, bu süreci kavgasız, gürültüsüz nasıl sonlandırabiliriz kaygısıyla hareket ediyoruz.
En başından beri gerginliğe, bölünmeye, kutuplaşmaya izin vermeyeceğimizi, bu yolda tahriklere kapılmayacağımızı söylemiştik. Bugün de söylediğimiz noktadayız. Sonuç ne çıkarsa çıksın bu ülkede yine bir arada yaşayacağız. Bu memleket üzerinde hiçbirimizin bir diğerinden fazla söz hakkı yoktur. Hepimiz eşit ve kardeşiz.
Ancak sorumlu mercilere düşen de barış ve kardeşliğimize kast eden davranışların kaynağını ve ayaklarını tespit edip gereğini yapmaktır ki, hiçbir vatandaşımızın hukuka ve demokrasiye olan inancı kaybolmasın.”
