7 Haziran seçimlerinde AKP’nin vaatleri arasında yer alan, sonradan yapılan açıklamalarla beklenti haline getirilen şehir hastaneleri projesinin, sağlığı tamamen özelleştirip, pahalı hale getireceği öne sürülüyor

Projeye ilgili olumsuz iddiaların başında, şehir hastanelerinin açılmasının ardından o kentteki kamu hastanelerinin kapatılacağı ve kapatılan bu hastanelerin personelinin ise şehir hastanesine kaydırılacağı tezi geliyor. Adana’daki ilk uygulama bu tezin doğruluğunu ortaya koydu ve eğitim- araştırma hastanesi olarak faaliyet gösteren Numune Hastanesi kapatıldı.

ARSA-KİRA-GARANTİ
Kamu hastanelerinin kapatılıp, meydanın devlete fatura kesecek sağlık kuruluşlarına bırakılmasının amaçlandığı iddia edilen Şehir Hastaneleri Projesi’ni üstlenen şirketin ihya olacağı konuşuluyor. Buna göre, araziyi sağlayacak olan devlet, bir de işi yapacak şirkete 25 yıl süreyle kira ödeyecek. Hastane bölgesindeki tüm tesisler o şirket tarafından işletilip, geliri onun olacak. Bununla da yetinilmeyip, yüzde 70 doluluk garantisi verilecek ve o kadar kişi hasta olup yatmazsa farkı devlet ödeyecek.

BÖYLE MÜJDE OLUR MU?

Bu iddialarda gerçeklik payı varsa, ‘5 yıldızlı otel gibi hastane’ ve ‘müjde’ başlıklarıyla halkın önüne sürülen bu proje kabul edilebilir mi? Böyle bir projeye müjdeli haber demek mümkün mü? AKP’li vekiller ve partinin diğer yetkilileri, projeye ilişkin bu iddiaları yanıtlayıp, endişeleri gidermelidir.

Şehir Hastaneleri
ile ilgili iddialar

-İhaleyi alan firmaya, hazine arazisi BEDAVA verilir.
-Devlet firmaya 25-30 yıl sürekli kira ödemesi yapmayı, hazine garantisi vererek kabullenir.
-Sözleşme süresi 49 yıla kadar çıkarılabilir.
-Hastane çevresindeki tesisleri yüklenici firma işletir, gelir onundur.
-Hastane ve çevresindeki yapılardaki işletmeler her türlü vergi-harçtan muaftır.
-Hastanelere devlet tarafından %70 doluluk garantisi verilmektedir.
-Şehir Hastanesinin çevresindeki Devlet Hastaneleri kapatılacak ve kadroları Şehir Hastanesine devredilecektir.
-Kapatılan Devlet Hastanelerinin bina ve arazilerinin tasarrufu da yüklenici firmaya bırakılacaktır.
-Sağlık tamamen PARALI ve PAHALI hale getirilmektedir.

Eski bakanlardan Rifat
Serdaroğlu’nun konuya
ilişkin yazısı

Şehir Hastaneleri Soygunu

Rıfat Serdaroğlu

Türk Milletinin ve Türk Devletinin denetim kurumlarının adlarını hiç unutmamaları, demokratik düzen tekrar tesis edildiğine bunların yedi soyundan hesap sormaları gereken bazı kişiler var! Binali Bey’in emriyle oluşturulan “Haram Havuzuna” 630 Milyon Dolar avanta verip milletin orasına koyanları zaten biliyorsunuz. Bunlara İtalya’nın en büyük hırsızı Berlusconi ile ilişkisi olan Astaldi’yi, Erdoğan’ın çocuklarını Amerika’da hayrına okutan Remzi Amcanın Türkerler firmasını ve adları Panama Belgelerinde çıkan yandaş iş adamlarını mutlaka ekleyin.

Türkiye’de ne kadar milyarlık ihale yapıldıysa, nerede devlet firmaları peşkeş yoluyla üç paraya satıldıysa, Yap-İşlet-Kırışalım (!) yoluyla yapılmış ne kadar otoyol-köprü-devlet inşaatı varsa hepsinin %90’ı bu yandaş ekip tarafından yapılmıştır. Çoğu eğitimsiz olan 2002 öncesi ikinci-üçüncü sırada taşeronluk yapan bu yandaşlar şimdi “Şehir Hastanelerine” Reisin emriyle balıklama daldılar!

Basit bir anlatımla, Türk Milletinden saklanan Şehir Hastanelerinin gerçeği şöyle;

-İhaleyi alan firmaya, hazine arazisi BEDAVA verilir.

-Devlet firmaya 25-30 yıl sürekli kira ödemesi yapmayı, hazine garantisi vererek kabullenir.

-Sözleşme süresi 49 yıla kadar çıkarılabilir.

-Hastane çevresindeki tesisleri yüklenici firma işletir, gelir onundur.

-Hastane ve çevresindeki yapılardaki işletmeler her türlü vergi-harçtan muaftır.

-Hastanelere devlet tarafından %70 doluluk garantisi verilmektedir.

-Şehir Hastanesinin çevresindeki Devlet Hastaneleri kapatılacak ve kadroları Şehir Hastanesine devredilecektir.

-Kapatılan Devlet Hastanelerinin bina ve arazilerinin tasarrufu da yüklenici firmaya bırakılacaktır.

-Sağlık tamamen PARALI ve PAHALI hale getirilmektedir.

-Şehir Hastanesi yapılan İllerde yatak sayısı artmamaktadır. Denizli’de 1000 (Bin) yataklı Şehir Hastanesi kurulacak. Denizli Merkezdeki KAPATILACAK Devlet Hastanelerindeki yatak sayısı zaten 995 idi!

-Şehir Hastaneleri, İhale Kanununa tabi değildir.

2010 yılında “İhale Yöntemi” ile yapılan 1200 Yataklı Erzurum Devlet Hastanesi 193,5 Milyon TL bedelle tamamlanmıştır.

Fakat Kayseri Şehir Hastanesi (1538 Yatak) sabit yatırım tutarı 427 Milyon TL’yi geçecektir. Devlet Kayseri Şehir Hastanesi için yüklenici firmaya 25 yılda 3 Milyar 443 Milyon TL kira bedeli ödeyecektir.

Yani Kayseri Şehir Hastanesi için firmaya ödenecek 1,5 yıllık kira bedeli karşılığında (1200 Yataklı) bir Devlet Hastanesi yapılabilecektir!

-İngiltere’de yapılan çalışmalar, 1 adet Şehir Hastanesi için harcanan parayla, 3 adet Devlet Hastanesi yapılabileceğini ortaya koymuştur.

-Sağlık çalışanları, taşeron işçi haline getirilecektir…

Değerli Okurlar;

Bu proje yeni değildir. Küresel sermayenin Dünya Bankası aracılığıyla kendisine iş sahası açması için yapılmış bir sömürü aracıdır.

Ülkesini düşünen hiçbir dürüst- namuslu siyasetçi bu projeye imza atamaz. AKP’liler hariç!

İşin en iğrenç yanı ise şudur;

-Türk Milleti hem kazıklanmakta hem de aldatılmaktadır.

-Yapılan işin namuslu-doğru düzgün olduğu iddia edilecekse, yapılan ihaleler niçin kamuoyundan saklanmaktadır? Devletimizi yönetenler, babalarının parasıyla mı hastane yapmaktalar?

Para Türk Milletinin değil mi? Niçin ve neleri saklıyorsunuz?

Kimlerin yakınlarının bu Şehir Hastanelerinde “Gizli Ortaklığı” var?

Soru şu;

Hangi vicdanlı siyasetçi, ülkesindeki sağlık hizmeti üzerinden para kazanmak ister?

Bademler mi? Yok canım onlar Müslüman, onlar çalar mı?

Deniz Feneri mi burası? Reza Zarraf bunların patronu mu?

Sağlık ve başarı dileklerimle

Editör: TE Bilişim