Dağ dibi et balık hattında çalışan 110 taksi ve minibüs dolmuş şoförlerine trafik ve çevre eğitimi verilmeye başlandı. Sosyolog Mehmet Salih gül  ‘trafik çevre ve adabı. İlk yardım. Araç tekniği. Direksiyon usta öğreticiliği, alanlarında her ay 4 gün detaylı bilgilendirici eğitim vermeye başladı.

Dolmuş şoförlerine eğitim veren sosyolog Mehmet Salih gül “ Sivil aracı kullanıyoruz bu da bir sürücülüktür. Ama ticari olarak tescil edilmiş bir aracı kullanıyorsanız siz o andan itibaren şoförsünüz.  Profesyonel anlamda bu işi yapıyorsunuz kabul edeceğiz. Çünkü siz bir meslek sahibisiniz.  Bu andan itibaren bir meslek sahibisiniz. Nasıl bir tüccar, nasıl bir esnaf dükkânına gelen bir müşteriye alttan alıyorsa, saygı dilini kullanıyorsa belki 5 kuruşluk bir çiklet alacak onun için bile önünü ilikleyip kalkıyorsa buyurun beyefendi, buyurun hanımefendi diyorsa, sizde bir meslek erbabı, bir meslek sahibi olarak aynı tavrı göstermeniz gerekmektedir.

“Türk filmlerindeki şoför jargonu değişmeli”

Çünkü başta meslek adabına sahip olmamız lazım.  Gayet açık olarak şunu söylüyorum. Türkiye genelinde özelde ve Adapazarı’nda şoför jargonu olarak nitelendirdiğimiz bir şey var. Yahu bu şoför denildiği zaman aklınıza ne gelir. Türk filmlerinden hatırlayın. Yaka paça açık, tesbih kolda, sol kol camda, üçgen oturuş, sivri topuk ayakkabı mümkünse arkasına basılmış olacak, sigara ağızının kenarında şöyle bir taraftan tüttürürken sigarayı öte taraftan da yolcu ile diyalog kurmaya çalışıyor, bay-bayan buyurun falan. Arkadaşlar bu kelimeler sadece erkeklik ve dişilik ifade eden kelimelerdir. Bunlar saygı ifade etmez. Saygı ifade eden kelimeler; buyurun hanımefendi, buyurun beyefendi dendiği zamandır. Buyurun beyefendi paranız denildiği zaman hoşunuza gider mi ? Gider. Yolcuya para üstünü verirken buyurun hanımefendi paranızın üstü dediğiniz zaman onunda hoşuna gider değil mi?

“Müşteri sizden hizmet satın alıyor”

Saygı dilini, eğer biz saygı bekliyorsak önce biz kullanacağız. Araç içini dizayn ederken; sen gel öne , yanaş-yanaş- yanaş, sen arkaya geç gibi emir ifade eden kelimeleri kullanıyorsanız sizin saygı bekleme hakkınız yoktur. Çünkü emretme yetkiniz yoktur. Adam para veriyor onun karşılığında sizden hizmet satın alıyor. Bu hizmette o asker değil ki sizde onun komutanı değilsiniz. Hani saygı bekliyorsak bizim bunları ne yapmamız lazım öncelikle kendimizde göstermemiz lazım. Arkadaşlar benim söylemek istediğim temel şey şu; aynayı ilk önce kendimize tutacağız. Biz bu aynada ne görüyoruz ondan sonrada karşıya yansıtacağız. Eğer aynada güzel şeyler görüyorsanız ve gerçekten buna inanıyorsanız, siz karşıya bu aynayı rahatlıkla tutabilirsiniz. Toplumun bize tutmuş olduğu ayna şuan için olumsuz bir aynadır. Ümitlerinizi kırmak istemiyorum. Biz hala o şoför jargonunu bir kenara bırakamadık.

 Biz hala beyefendi gibi davranmayı maalesef öğrenemedik. Bunlar bizim acı ama gerçek boyutlarımızdır. Biz ne zaman beyefendi gibi davranırsak, biz saygıyı hak edersek o insanlarda bize saygı gösterecektir. Tabi ki ben burada herkes saygısız demek istemiyorum ama genelde olan, derler ya kurunun yanında yaş da yanar. Eğer bir toplumda 3-5 tane olumsuz örnek olursa o toplumda herkesi kapsar.

“Özge can olayı, töhmet altında bıraktı”

Örneğin bir servis aracında bir olay yaşamıştık. Özgecan kızımız katledilmişti. Belki bir yıldan fazla bu olay çalkalandı ve bütün servis kullanıcıları, şoförleri tömet altında kaldı. Bir kişinin yaptığı bir şeydi bu ama toplumda öyle algılanmaz.  Nasıl algılanacak bütün servis şoförleri böyle. Sizin de bir kişinin yaptığı bir minibüs şoförünün ya da bir taksi-dolmuş şoförünün yaptığı bir hata bütün toplumu bağlar. Çünkü bu psikolojik bir algıdır. Algılar böyle çalışır. Peki biz bu algıları kendi lehimize çevirebilir miyiz? Evet çevirebiliriz. Nasıl yapacağız? Öncelikle mesleğimize bir saygımız olacak. Bir meslek adabımız olacak.

Arkadaşlar trafik kuralları semboller üzerinden iletişim kurar.. Bu kuralları bilmek zorundasınız ama bunlardan önemli olan başka bir şeyi daha bilmek zorundasınız.  O da trafik adabıdır ki bunu da bilmek zorundasınız. Bu adabın en başında gelen şey; sorumluluk sahibi olmaktır. Sorumluluk sahibi olmak bizim için çok önemlidir. Sorumluluk, ehliyet ve liyakat sahibi olmaktır. Ben burada her dönem 3 ay boyunca öğrenci mezun ediyorum. Onlara şunu söylüyorum; siz burada sadece bir plastik parçasından ehliyet alıyorsunuz sakın ola ona güvenmeyin.  O ehliyet o aracı kullanmaz. Ne zaman o ehliyeti liyakata çevirirseniz işte o zaman o aracı kullanabilirsiniz. Ehliyet sahibi ve daha da önemlisi liyakat sahibi olmak lazım.

“Nezaket ve saygı bir değerdir”

Arkadaşlar dolmuşçuluk veya başka bir şey hangi mesleği yapıyor oluyorsak olalım mutlaka o işin gerektirdiği o sorumluluğu sahiplenmemiz lazım. Bu sorumluluğu taşımamız lazım. Nezaket ve saygı bir dönem kaybettiğimiz değerlerdendir. Yolcularla olan diyaloglarımızı birazda biz ölçüp tartalım. Gerçekten nezaketli davranıyor muyuz? Mesela bir güzergahta ilerlerken yolda su birikintisi olduğunu düşünün. O gaz pedalı ayağımızın altında. Orada bekleyen bir insan gördüğümüz de 80 km hızla da gideriz 20 km hızla da gideriz. 20 km hızla gidersen onu ıslamamış olursun ve o senin arkandan ne kadar beyefendi diye düşünür yada hanımefendi bir sürücü ise ne kadar hanımefendi bir sürücü diye düşünür.  Ama sen 80 ile gittiğinde orada sağda duran bir insanı yukardan aşağıya ısladığında arkanızdan hiç hoş olmayan şeyler söylenecektir.

“Trafikte mazeret olmaz”

Sonuç olarak bu gaz pedalı bizim ayağımızın altındaysa onun kontrolünü de bizim sağlamamız lazım. Trafikte mazeret olmaz. Trafikte çok fazla alternatifimiz de yok. Trafikte kurallar koyulmuştur ve bu kuralları biz 2*ye ayırıyoruz. 1.si yazılı olan kurallar, 2.si ise yazılı olmayan kurallardır. Bu yazılı olmayan kurallarda trafik adabına sahip olmaktan geçer.” dedi

Dağ dibi dolmuş durağı yöneticisi hasan gözyaşı “ Dağ dibi ve et balık hattında kırmızı dolmuş taksi ve minibüslerde şoförlük yapan toplu yolcu taşıma hizmeti sunarken müşteri memnuiyetini artırmak. Şoförlerimiz konuşma adabı saygın kibar bir dilin geliştirilmesi için sosyolog eşliğinde eğitimlere başladık.

Editör: TE Bilişim