“Türk Yargısı içtihatları, bilgi birikimi, nezaketi, hâkimi, savcısı ve avukatı ile köklü bir geçmişe sahiptir. Bu köklü geçmişin bugünlere dek getirdiği gelenekleri vardır. Türk ananelerinde olan ve yargı camiamızda da uygulana geldiği üzere davetin de icabetin de bir usulü vardır. Sakarya Barosu Başkanı olarak Yargıtay Başkanlığı’ndan Adli Yıl Açılış programına katılımımız için aldığımız davete icabet edeceğimizi, gelenek dışına çıkmak zorunda bırakılarak, telefonla değil basın yolu ile bildirmek zorunda kalmış bulunmaktayız.

Şahsım adına düşüncem şudur ki: Adli Yıl tüm yargı camiasının yılıdır. Savunma da yargı camiasının en önemli unsurudur. Biz burada kendimizi misafir olarak görmüyoruz zira biz yargının bir diğer unsuru olarak kendimizi ev sahibi olarak görüyoruz. Kısacası düğün bizimdir, düğün salonunun nerede olduğunun, düğün sahibinin kim olduğunun önüne geçmesi mümkün değildir. Düğüne, düğün sahibi olarak katılmamamız düşünülemez.

Adli Yıl Açılış programının Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içinde yer alan Millet Kongre Merkez’inde yapılmasının Yargının bağımsızlığını zedeleyeceği düşüncesi içinde olan meslektaşlarımın kaygılarını anlıyorum. Adli Yıl Açılış programının yapılacağı yer seçiminde programın, yargının üç ayağından birine ait olan bir merkezde yapılması kararının alınması bizim de temennimizdi ve bu temennimiz doğrultusunda yer belirlense idi bu belirlemenin hiç kuşkusuz Adli Yıl açılışına daha uygun düşeceği aşikardı. Ancak Adli Yıl Açılış Programının Millet Kongre Merkezi’nde yapılacak olmasına karşın, açılışa 4 yıl aradan sonra TBB ve baroların dinleyici olarak değil katılımcı olarak davet edilmesini de kurumlar arası diyaloğun tekrar tesisi açısından atılan önemli bir adım olarak görüyorum.

Davete icabet edeceğiz çünkü;

Sakarya Barosu Başkanı olarak çok çok emek verdiğim, üzerinde titizlikle çalıştığım düzenlemelerin hemen hepsi Yargı Reformu paketine girmiştir. Biz avukatlar bu hakları elde ederken hiçbir taviz vermedik, Yargı Reformu paketinde yer alan bu hakların yasalaşması diyalog ile mümkündür ve bu düzenlemelerin bu noktaya gelmesi de diyaloglar sonucu olmuştur.

Biz meslek kuruluşu olarak avukatların sorunlarını çözmek için varız. Avukatlar lehine yapılması uzun yıllardır beklenen düzenlemeleri içeren Yargı Reformunu da icraata geçirmek, mesleğimiz adına öncelikli hedeflerimizdendir. Yargı Reformunda yer alan düzenlemelerin hayata geçmesi için kurulan köprüyü yıkmayız, köprünün inşasında ne kimsenin üzerine basarız ne de üzerimize basılmasına müsaade ederiz.

Her ne kadar gönlümüz Adli Yıl Açılış programının yargının kurucu unsurlarından birine ait olan mekânda yapılmasından yana olsa da devlete ait bir binada yapılan bu açılışa icabet edeceğim. Benim bu icabetim bir taviz değildir, benim icabetim; meslektaşlarımın geleceği içindir, meslek sorunlarının giderilmesi içindir, düğünün sahibi olduğum içindir, gün benim günüm olduğu içindir, yargının kurucu unsurları arasındaki diyaloğun devamı içindir, meslektaşlarımın Yargı Reformu paketindeki haklarının bir an önce yasalaşmasını sağlamak içindir.

Peki bu Yargı Reformu avukatlar için hangi kazanımları içermektedir? Yargı Reformu öncelikle genç avukat ve tüm avukatlar için KDV indirimini, her geçen gün artan avukat sayısının düşürülmesini, bir kısımca küçümsense de yeşil pasaportu, (ki biz avukatlar yeşil pasaportu geziler, tatiller için değil, çok uluslu firmalarının vekilliğini rahat üstlenebilmek adına iş hacmini arttırmak için zorunlu buluyoruz.) Hukuk Fakülteleri’nin 100 bininci sıradan öğrenci kabul etmesini ve nitelikli hukukçu yetişmesini, tapuya ilişkin işlemlerin, gayrimenkulün aynına ilişkin sözleşmelerin, bazı kira sözleşmelerinin sadece avukatlar tarafından yapılmasını, böylelikle avukatın iş hacminin artmasını, avukatın belgeyi imzası ile aslı gibidir yapmasını içeriyor. Bunlar Yargı Reformunun sadece avukatlara yansıyan küçük bir kısmı, bundan fazlası da mevcut, bir de tüm topluma ilişkin evrensel hukuk ilkelerinin tam manası ile uygulanmasına yönelik reformları içeriyor. Bizden kimse meslek örgütü olarak Yargı Reformunda yer alan düzenlemeleri elimizle bir kenara itmemizi, köprüleri yıkmamızı beklemesin.

Önceliğimiz mesleki kazanımlarımız ve onuruna yakışacak şekilde ayakta kalma mücadelesi veren mesleğimizi güçlü kılmaktır.

Adli Yıl açılışında ev sahibi hakimlerdir, savcılardır, avukatlardır. Adli Yıl yargının yılıdır ve biz yargının en önemli unsuru olan savunmayız. Biz ev sahibi olarak Adli Yıl açılışında bulunacağımızı, tüm kamuoyuna saygı ile bildiririz” dedi.

Editör: TE Bilişim