Sevgili okurlar,
Büyük bir eşitsizlik, adaletsizlik, haksızlık yarışı içinde,  güya adına “demokrasi” denilen bir sistemde “seçim yarışı” yaşanıyor!
Nerede mi?
Elbette Türkiye’de!..
Evet, Türkiye 31 Mart 2108 Pazar günü sandık başına gidiyor..
Bu seçimde, Türk insanı yerel yöneticilerini seçecekler..
Büyükşehir belediye başkanları, kent ve ilçe başkanları, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri ve muhtarlar, yönetim adına belirlenecek..
Seçimleri yakından gözlemek için Türkiye’deyim..
Evet, ne oluyor, ne olmuyor?
Türkiye’nin en gözde kentlerinden Eskişenir’deyim..
Daha doğrusu Eskişehir’de iktidara rağmen, mucizeler gerçekleştirmiş olan Yılmaz Büyükerşen’in ve Eskişehirlilerin kenti Eskişehir’deyim..
Yönetim adına adeta kente dokunulmuş..
Sadece kente mi, insanına da dokunulmuş..
Bütün caddelerini ve sokaklarını dolaştım Eskişehir’in…
Yeşil muhafaza edilmiş, parklar korunmuş, Porsuk çayı ıslah edilmiş ve kondollarla halk sefada!..
Bana bu alan, Belçika’nın Brugge ve Gent kentini hatırlattı..Hatta daha ileri gideyim, Amsterdam’ın kanallarında sörf yapanları, biran gözümün uçuna getirdim..
Yeşillikler içinde Porsuk çayı akıyor..
Yani bu kentin  orkestra şefi Yılmaz Büyükerşen, bir dokunuşta işi halletmiş..
Ve heykeller..
Bilirim bizim insanımız heykele düşmandır..
Ne adına acaba?
Hemen Sakarya’nın sevilen bir din adamını hatırladım..Sevgili Fahri Tuna ile Tozlu Camii’ndeki ofisinde onu ziyaret etmiştik..
İslam’da resim, heykel yasak değildir diyen, modern çağın, bilimin ışığında bir din adamı ile çay sohbetinde olmak ne güzel idi..
Adı mı?
Biraz zahmete girip bulunuz?
Ve Yılmaz Büyükerşen’in Eskişehir’i ..
Birbirinden farklı heykeller, hatta hayvan heykelcikleri..
Araların eşek, kablumbağa(Yani Tosbağa), ayı ve….
Onlarsız yaşam olur mu?
Az ötede Kıbrıs Kahramanı Cengiz Topel!
Ve harika bir hürriyet heykeli! Cumhuriyet demek daha doğru..
Bugünün yeni yetmeleri acaba adını hatırlayabilecek mi?
Kıbrıs kahramanı Cengiz Topel…
(Dur google amcaya soralım diyenler?)
Ve kahramanlarımız, destan yazanlar, onları unutmak olur mu?
Eskişehir’deyim..
Sevgili duayen gazeteci dostum,Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve Eskişehir Milli İrade Gazetesi Sahibi Yılmaz Karaca’nın konuğuyuz..
Brüksel Bölge Parlamentosu milletvekili ve Meclis Başkanvekili, Schaerbeek Belediye Meclisi üyesi Sevgili Emin Özkara ile  Eskişehir’de  ziyaretlerdeyiz..
Eskişehir, milletvekili Emin Özkara’nın ikinci kenti..Buradan bir daire almış, tatillerini burada geçirmeye büyük özen gösteriyor..Kısa zamanda kent ile bütünleşmiş, esnafları, bürokratları ve siyasileri yakından tanıyor..Tokalaşıyor, kucaklaşıyor..Sevgi ve samimiyet ile hal hatır soruluyor..
Söz, dönüp dolaşıp Emirdağ’a geliyor…
Emirdağ?
Afyonkarahisar’ın en büyük ilçelerinden Emirdağ..
Vatandaşlarının büyük çoğunluğunun Belçika’da  ve Eskişehir’de yaşadığı Emirdağ..
Dünya kentini Emirdağlılar, sahi neden Eskişehir’i tercih etmişler ki?
Kendi illeri dururken Eskişehir..
Evet, imkanları ve yaşam koşulları, geleceğe dönük yatırımları ve çok kültürlü hayatı özümsemiş Eskişehir’i , Emirdağlı hemşerilerim neden tercih etmişler ki?
Bu konuda anlatılacak çok şey var..
İncelemek, kıyaslamak, anlamak, yaşamak ve bizzat gidip kente dokunmak gerek..
Bakınız, bir kıyaslama yapacağım..
Eskişehir’in tüm ana kent içi yolları parke taşlarla, hatta kilit parke adı verilen taşlarla döşenmiş.. Ana yollarda asfalt kullanılmış..
Kent sıcaklığı, sağlık açısından bu tercihi yaptırmış Eskişehir’e!
Ya Adapazarı, Erenler, Serdivan ve hatta ilçeler?..
Allah aşkına yıllar önce, taa Göynük, Mudurnu dağlarından çıkarılan o güzelim parke taşlarını ne yaptınız?
Hatta benim kuşak çok iyi bilir, taa Ormanköy’den başlayan ve İzmit caddesinin sonuna kadar uzanan, o parke taşlarla döşenmiş tarihi yol?..
Sahi, o yola ne yaptınız?
Ben söyleyeyim, asfalt ile örttüler!?..
Nasıl kıydınız?
Hani çirkinliklerini örten, hatta güzelliklerini bilmeden saklayan ve makyajla yüzünü, gözünü boya küpü edenler gibi kenti asfalt ile baştan başa  siyah ile kaplamadık mı?
İyi ki şu, Çark Caddesi’ne asfalt dökülmemiş!?
Ne demek istediğimi, kent bilgisi olanlar, yönetim anlayışını bilenler anlamışlardır..
Onlara selamlar olsun!
Evet, Türkiye’de seçim var..
Eskişehir’de afişler, skorbordlar, televizyonlar, gazeteler bangır, bangır siyasi reklamlarla dolu..
Kimi de geceler düzenleyerek, insanımızı markaja alma, toplu oy kullantırtmak, etkilemek peşinde!
Türkiye’de seçim var..
Bir yanda, kendi kıt imkanları ile sesini duyurmaya çalışanlar, öte yanda devletin imkanları ile savurganlık yapanlar!..
Kısacası Türkiye’de “illet ve zillet” diye ikiye ayrılanların mücadelesi son günlerde karalamalar ile hız kazandı..
İllet ve Zillet!
Yahu kim illet, kim zillet?
Böyle siyasi tanım, böyle ayrıştırma, böyle bir bakış ve düşünce olur mu?
Öte yanda Beka?
Arkadaş bekayı bırak, zekanı çalıştır!..
Bak “Dolar,Euro” almış başını gidiyor..
Patates, soğan, domates, biber patlıcanı boş verdim..
Bak, Avrupa Birliği, Türkiye ile üyelik müzakerelerini askıya aldı, işi öteledi..
Amerika ise şimdi “Golan Tepeleri” üzerinden bir başka cephe açtı!..
İnanın çok anlatacağım var..Sevgili dostum milletvekili Emin Özkara ile Eskişehir’deyiz..Her kesimden, her renkten siyasiler ile buluşuyor, konuşuyoruz..
Ve bu bağlamda Sevgili gazeteci dostum Yılmaz Karaca, gazeteci oğulları Ümit Karaca, Alper Karaca, Emirdağlı dostlarımız iş adamları Ahmet Eryürük, Uğur Yalaz,  Spor adamı Fuat Çapa, Çeltikliler Dernek Başkanı Mehmet Taş ve diğer dostlara selamlar olsun..
Bu bağlamda Eskişehir’den Emirdağ’a, oradan Yunak’a geçtik..Yol güzergahında Suvermez’e uğradık..Kadim dostum, Brüksel’den komşum Halil İbrahim Devriş’e “çat kapı” merhaba dedik..
Bu güzergahta iki seçim konuşması da yaptık..
“Sizden birini seçin..Kapısını rahat çalacağınız, size hesap verecek, sizinle birlikte kenti yönetecek, istişare edecek, gelişmelerden haberdar edecek, soracak, tanışacak, içinde Allah korkusu olan, haramı, helali bilen ve herkesin kucaklayacağı, benimseyeceği ve sizi üzmeyecek bir adaya oyunuzu verin dedik..
Böyle adaylar var mı?
Var!
Ve sizden daha iyi alternatif kim olabilir?
Bu yazıda “evetler” çok oldu..Evet sizden daha iyi alternatif kim olabilir?..
Eskişehir’e bakınız ve oyunuzu ona göre kullanınız..
Demek ki, bir kenti yöneten kişinin illa iktidar partisinden olması gerekmiyor..
Ve bu domates, patates işinin hesabını da sormak gerekmez mi?
En azından bir ders vermek?
Karşımda böyle bir fotoğraf var.
Bunu sizlerle paylaştım..Gününüz güzelliklere vesile olsun!
Bakın, sonra “aldandım” diye  ortaya çıkmayınız..
“Aldanmak” ve “Allah’a sığınma” kolaycılığı!?
Bu, tünelden son çıkış gibi gözüküyor..
İyi değerlendirmek gerek..