Atasözlerinin topu birden doğru değildir.Atasözlerinin içinde öyleleri vardır ki, olması istenileni gösterirler.Bu bakımdan, bu sözler içinde insanca dilekten başka bir şey olmayanları boldur.Eski ‘DOST’ düşman olmaz sözü işte bunlardan biridir bence.Biz insanoğullarının ilk konuşmaya başladığımızdan son soluğumuzu verinceye kadar arayıp dileyip, özleyip bulamadığımız, daha doğrusu çok az bulduğumuz şeylerden biri de dosttur, dostluktur.İşte bunun içindir ki, şarabın eskisi gibi, dostun da yıllanmışına, eskisine güvenmek isteriz hiç olmazsa.Bu isteğimizi de atasözü içine sokmuşuz.Oysaki dostluk şarap gibi değildir.Yıllandıkça güzelliği, tadı artmaz çok kez!Çok kez tersine olur, yılların içinde durgun su gibi yosunlanır kurtlanır.Bunun için de düşmanların büyüğü çok kez eski dostlardan çıkar.Þimdi şu yukarıdaki düşünüşümü durduk yerde mi söyledim derseniz?Belki evet!Muhakkak ki hayır!CHP Sakarya Örgütü’nün 29 Ekim Cumhuriyet Balosu’na dair işittiklerim böyle bir düşünüşe itti beni.Daha düne kadar CHP’yi kamuoyu önünde en önde temsil etmiş, bugünde söz konusu CHP olduğu vakit, halkın muhatabı olan birçok CHP’li katılmamış baloya.Þimdi denilecektir ki, biz davet ettik ama gelmediler.Doğru değildir bu, doğrusu birçok ismi sadece davet ediyormuş gibi yaptılar.İncelikli bir siyaset kalpazanlığıdır bu yöntemler.Yiyen yesin!..Karanlıkta göz kırpmanın ne demek olduğunu bilen ben Özgür Arık bu numarayı yemez.Eski dost düşman olur, hem de nasıl!