“Bed-asla necabet mi verir hiç üniforma

Zerdüz palan vursan eşek yine eşektir.”

            

Ziya Paşa bu cümleleri yaklaşık olarak yüz elli yıl önce yazmış.

Şimdi diyeceksiniz ki, biz Türkçeyi zor anlıyoruz, Ziya Paşanın kullandığı edebi dili nasıl anlayacağız?...

Ziya Paşanın sözlerinin Türkçesi; Aslı kötü olan birine üniforma soyluluk mu verir, eşeğe altın semer vursan eşek yine eşektir…

Ziya Paşa yıllar önce bu sözleri yazarken, sanki bugünleri görmüş…

Günümüz insanı ahlaksız davranışları, hoş görür olmuş!...

Ahlaksızlık, toplumun içinde bir virüs gibi hızla yayılıyor!...

Ahlaksızlıkla mücadele etmesi gereken Din adamları da, Ahlaksızlık virüsünün yayılmasını seyrediyorlar…

Ahlaksızlarla kavga etmesi gereken Öğretmenlerde, kendi ahlaklarını kaybetmek üzereler…

Öğretmenler, kendi aralarında sendika olarak bölünmüşler…

İşin içine sendikal bölünme girince, liyakat ve ahlak rafa kalkıyor…

Siyasetçilere gelince, ahlaksızlık virüsünü onlar, besleyip, büyütüyor…

Siyasette, makam mevki kapmak için, yıllarca omuz omuza mücadele ettiği arkadaşlarını kırıp dökmek, onların omuzlarına basarak yükselmek, altın kural olmuş!…

Hatta, yıllarca birlikte çalıştıkları arkadaşlarını, önüme çıkmasın diye itibarsızlaştırmakta siyasetin kuralı olmuş!...

Ülkenin en büyük makamına gelmek için, Televizyon Ekranlarından 80 milyon insanın karşısında, birbirine hakaret eden genel başkanlar var!...

Küfüre, ahlaksızlığa, yobaz düşüncelere hizmet eden bilim adamlarımız var…

Oturduğu koltuğu kaybetmemek uğruna, üç maymunu oynayan Bürokratlar var!...

Bu ülkede, Ahlaksızlık alıp başını giderken, kalemini ahlaksızlıktan yana kullanan Gazeteciler var!...

Bırakın Ülkemizi, benim ilçemde bile bu karakterde gazeteciler var!...

Hele bir tanesi var ki, aman Allah’ım! Evlere şenlik…

Bu gazeteci arkadaş, öküz altında çok iyi buzağı arar!...

Bu gazeteci arkadaş köşe yazılarını, deve kini ile yazar!...

Akıl mantık bilgi zühürdü olan bu gazeteci, her sıkıştığında meslektaşlarına ağır hakaretlerde bulunur…

İlçemizde haber sitesi ve çıkan gazete sayısı artınca, bu arkadaşın reklam pastasından payı bayağı azaldı.

Bu arkadaş, Reklam payı azalınca, kendi köşesinden meslektaşlarına içinde ağır hakaretler bulunan yazılar yazmaya başladı!...

Bu arkadaş kendini ilçenin en iyi, en dürüst, en ahlaklı gazeteci ilan ediyor!...

O, gazetecilik konusunda her şeyi çok iyi biliyor!...

Kendisi, reklam ücreti alınca, gazetelerin ayakta durması için, reklama ihtiyaç var! Düşüncesini öne sürer…

Başkaları alınca, hemen havuz medyası yaftası yapıştırır!...

Bu arkadaşın gazeteciliğini Hendek halkı nasıl değerlendiriyor?...

Hendek halkı, bu arkadaşın gazeteciliğini, iki döneme ayırıyor.

1-Moldova gezisi öncesi…

2-Moldova gezisi sonrası…

Bu arkadaşın ben iyi gazeteciyim iddiasını, Ziya Paşa; “Eşeğe altın semer vursan da eşek yine eşektir” Sözüyle güzel cevaplamış…