Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tarihte ilk kez, hem cumhurbaşkanı, hem de parti genel başkanı olarak bir grup toplantısı yaptı ve parti teşkilatına mesajlar verdi. Erdoğan’ın konuşmasının içindeki bazı cümleleri biraz açınca, içinden çıkanlar bence umut vericiydi.

**

Bunu görmek için önce, Recep Tayyip Erdoğan’ın hem Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, hem de AK Parti Genel Başkanı olarak geçtiğimiz salı günü yaptığı grup konuşmasına gidelim. Erdoğan o konuşmasında özetle şöyle demişti, ‘..Yüzde 50'nin üzerine çıkmadan millete arzu ettiğimiz hizmeti veremeyiz’

                                                         **

‘Vakit kaybetmeden kolları sıvamalıyız. Milletin tamamını kucaklamayı hedeflemeliyiz. 80 milyonun tamamına ulaşacak bir çalışma programları yapmalıyız. Yılsonuna kadar il, ilçe ve belde teşkilatlarının tamamı güncellenecek. Ortada metal yorgunluk var. Onu aşmak lazım. Çok daha gayretli ekiplerle 2019' a hazırlanmamız lazım..’

                                                       **

Erdoğan’ın bu konuşması net olarak ortaya koyuyor ki; AK Parti yılbaşına kadar yapılacak il, ilçe ve belde kongreleriyle gençleşecek. Bu konuşma açık olarak bunu ortaya koyuyor. Ya da şöyle diyelim, Erdoğan’ın konuşmasının içindeki en önemli üstü kapalı mesaj, partinin gençleşmesiyle ilgiliydi.

                                                      **

‘Metal yorgunluk’ kelimelerinden, ‘Birilerinin artık dinlenmesi lazım’ cümlesini çıkarmak hiç de zor değil. Partinin kuruluşundan beri, çeşitli kademelerde görev yapanların yavaş yavaş dinlenmeye alınacağı bir gerçek.

                                                    **

Sonra; ‘80 milyonun tamamına ulaşacak bir çalışma programı yapmalıyız’ sözlerinin altında da, ‘Partiye yeni ve özellikle de genç yüzlerin katılması’ gerçeğini görmemek mümkün değil. Yani Erdoğan diyor ki, ‘..Mevcut kadrolarımızla biz seçmenin yarısına ulaşabildik. Hedefimiz 80 milyonun tamamına ulaşmaksa, o halde, yeni yüzlerle, yeni politikalarla, heyecanlı insanlarla bu yola devam edilecek’

                                                  **

Sonra, ‘Yüzde 50’nin üzerine çıkmadan millete arzu ettiği hizmeti veremeyiz’ cümlesi de çok farklı ve bence çok değerli bir cümle. Bu cümleyi iyi etüt ettiğimiz zaman şu gerçekle yüz yüze geliyoruz, ‘Bu taraftaki yüzde 50’yi memnun ettik. Ancak, diğer yüzde 50’yi memnun edemedik’

                                                **

‘O zaman sosyal politikalarımızda değişikliğe gitmemiz lazım. Diğer yüzde 50’nin bizden istek ve arzularına göz ardı edemeyiz. Eğer bunu yaparsak ancak ve ancak, toplumun tamamını kucaklarız…’  

                                                **

Yukarıda yazıya girerken, ‘Bu konuşma umut verici’ demiştim. Hiç kimsenin, ‘Hemen Erdoğancı oldu’ demesine fırsat vermeden devam ediyorum. Eğer Erdoğan diğer yüzde 50’yi bu kadar net düşünmeye başlamışsa, ‘Onların isteklerini yerine getiremedik, getirmeliyiz’ anlamına varan cümleler kuruyorsa, umut var demektir.

                                                **

Sadece avucundaki değil, bu kez diğer yüzde 50 için sosyal politikalar üretilecekse, toplumun içinde bulunduğu gerginliğin biraz olsun gevşeyebileceğini, ülkenin biraz rahatlayabileceğini düşünüyorum. Sözler tamam, şimdide icraata bakmak lazım…