İyiyi seviyorum, içinde güzellik ve iyilik olan her şeyi seviyorum aslında. Ama bir de emek varsa of değmeyin keyfime.

Emek harcanarak benim için kurulmuş cümleleri severim mesela. Emek verilerek korunan ilişkileri, karşılıklı fedakârlık ve emek içeren dostlukları, emekle kazanılmış parayı, emekler neticesinde ulaşılan başarıyı severim. Yanı sıra işçilikli elbiseleri, işçilikli mobilyaları, el emeği göz nuru dantelleri falan da çok seviyorum özgünse birde yeminle diz çökebilirim önlerinde… Peki neden böyle düşünüyorum biliyor musunuz? Ben emeği insanın kendisine ve diğerlerine duyduğu sevgi ve saygıyla ilişkilendiriyorum çünkü. İçinde emek olmayan, nevi ne olursa olsun hiçbir şeyden keyif almıyorum keyif almıyorum da ne, abartacağım belki ama emeksiz şeylere ne yalan söyleyeyim saygıda duymuyorum ben. Emek harcanarak kurulmuş bir sofra örneğin, ya da emek verildiği belirgin bir mağaza vitrini cezbediyor beni elimde değil.

Ne yazık ki şimdiler de trend başka.Trend hazırcılık, trend kolaycılık, trend kayırmacılık, trend aynıcılık, trend yapmacıklık, trend copy pastecilik…Herkes her şey bir aynı sanki…Nasılda güzeldir özgün olmak oysa ki ama emek ister özgünlük…

Ingrid BERGMAN ‘Kendiniz olun. Dünya özgün olana hayran olur’’ demiş ya budur işte… Özgün mağazalar, özgün mekanlar, özgün tatil beldeleri, özgün insanlar ,özgün yapılar(ki hepsinin böyle olmalarında ya da korunmalarında mutlak emek harcanmıştır) hayran bırakmaz mı bizi kendine…Ama zaman geçtikçe biz en ufak şeyler için bie emek harcamıyor vazgeçiyoruz özgünlükten.

Kolay örnekler vereceğim hemen; Bir tv ünitesi çıkıyor bende de olmalı diyen herkesin evinin en geniş duvarında yer alıyor, bir L koltuk birinde görülüyor, her evin oturma odasının iki köşesini kaplıyor, bir chester koltuk hadi tüm salonlara taşınıyor. Oysa eşyalarında bir ruhu yokmudur, bu birazda sizin kim olduğunuzla doğru orantılı değilmidir? Her ruh her bedene ,her eşya da her eve girmemeli bence, ait olduğu yerlerde ve biçimde kalmalı kanımca. Para değil, emek harcamalıyız belki de ruhu olan evler ve mekanlar yapmak ve o ruhu ait olduğu yerlerde yaşatmak için.

Başka nasıl örnekleyebilirim bir bakalım; Her güzel kadın ya da şöyle ifade edeyim; Her üzerinde oynanan estetik dokunuşları olan neden birbirine benzer? Aynı büyük delikli o basık burunlar, hep aynı kalın ve kalkık kaşlar ve yine aynı köfte dudaklar…Madem oynayacaksınız üzerinde, her birine ayrı çalışın, her biri üzerinde ayrı ayrı emek harcayın özgün olsunlar, onları birbiri gibi benzer yapmak kolaycılık ve sıradan olmuyor mu sizce de? Emek diyorum… Emek her alanda her biçimde o muhteşem çabadan emek vermekten söz ediyorum.

Çocuk yetiştirmek örneğin; Emeksiz olur mu diyeceksiniz bal gibi de oluyor valla …Doğur, yedir, içir, okut, giydir falan…Sonuç birbiri gibi bir jenerasyon, birbirinin aynı davranış ve tutumlar, özgünlük yok benzer çocuklar benzer hal ve hareketler…Ahlaki değerler, gelenekler, örf adetler ve benim çocuklarım, benim bakış açım, bizim düzenimiz demek ve uygulamak emek ister çünkü, gibi olmak, gibi yapmak ise en kolayıdır.

Valla kim ne derse desin, biz emek vermekten vazgeçtikçe aynılaşıyoruz. Emek harcamak istemediğimiz , kolayı seçtiğimiz içinde basitleşiyoruz. Biz emeği ve saygıyı öğretmediğimiz için asimile oluyor çocuklarımız, emeksiz bir yaşamla hepimiz değersizleşiyoruz. Kolayı seçiyoruz. Kolay kazanmak, kolay ilişki kurmak, kolay elde etmek, kolay yaşamak istiyoruz. Kolay yoksa, zorsa gidilecek yol emek vermiyor ve emek vermeyince de hiçlikte kayboluyoruz.

Ben emeği seviyorum ,zor olsa da seviyorum. Emek verilerek kazanılanın , üretilen her şeyin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Ben emek verdiğim hiç bir şeyden vazgeçemiyorum örneğin. Sıkılmıyorum, yerine koymak gibi tatminsizlikler de yaşamıyorum. . Ne demişti Kafka ‘’ Milena yardım et bana, söyleyebildiklerimden daha fazlasını anla! ‘’Diyerek yazımı sonlandırıyorum…

NOT1-İnsanların emek verdikleri her şey kıymetlidir, kolay kolay vazgeçemezler. Lütfen vazgeçmek istemediğiniz şeyler için emek harcayın. Bu işiniz olabilir, bu yaşadığınız şehir olabilir, bu aşkınız, eviniz, özgürlüğünüz, rejiminiz, inancınız olabilir lütfen emek verin.

NOT2- Büyük değeri olan şeyler, ucuza mal olmaz. Bulduğunuz şeyin değeri; ararken sarf ettiğimiz emek kadardır.( İmam Maverdi)

Not3-Emeğin kutsal bir değer olduğu anlatılmadıkça; insanlık için, toplum için emek harcanması gerektiği ruhlara yerleştirilmedikçe geleceğimiz karanlıktır.( Gündoğdu Yıldırım)

NOT4- Emekli olup da, emekli maaşını sevmeyen var mı?