EL ERMEZ ,GÖZ GÖRMEZ...
Eski notlarımı karıştırırken karşıma çıkan bir yazıydı.Hala güncelliğini koruduğunu ve de neredeyse hiçbirşeyin değişmediğini farkettim.Faydalı bulduğum, gençlere ilişkin yazmış olduğum bu yazımı sizlerle de paylaşmak istedim.
''Gençlerin kendilerini ifade ediş biçimlerine hayran kaldığım anlar oluyor.Özgüvenlerini ,o ne istediğini bilen hallerini çok seviyorum...İdeallerinden vazgeçmeyecek kadar kararlı olmalarına da korkunç bir saygı duyuyorum.Bir çoğu kültürünü tanıyor ve benimsediği bu kültürle de keyif alarak yaşıyor.
Gençlerin en çok da şartlar ne olursa olsun özgürlüklerinden ödün vermeyecek kadar da çok, kendilerini seviyor olmalarına hayranım ben.Doğru yolda oldukları sürece bu durumları da çok mutlu ediyor beni. Bizim o dönemlerimizi şöyle bir düşünüyorumda, onlara kıyasla bu konuda bizler, tabiri caizse ezik, silik ve mahçup bir nesildik.
Öyle,'' bu benim hakkım'',''ben böyle istiyorum'',''bu benim hayatım'' demeler,ben buyum gibi göstermelerimiz yoktu bizim.Ayaklarımız üzerinde dururduk belki ama hep bağlı kalırdık birilerine yada biryerlere...
Buraya kadar her şey çok güzel ama bu yeni nesil , bazende öyle şeyler yapıyor ki dehşete kapılıyorum .Öyle enteresan şeylere tutsak olup,öyle garip şeylerin esiri oluyorlar ki moda gibi... O özgür kimliklerle bağdaşmayan bir durum çıkıyor ortaya, bu davranışlarına onay vermek ise benim açımdan imkansız görünüyor.
Bazıları var ki ,medyanın yansıttığı görüntüler esir almış onları. Markaların mankeni gibi ruhsuz ve stilsiz olmuşlar.Tamam, medya insanların ne giyeceği,ne yiyeceği,nerelere gidebileceği konusunda hakikaten çok belirleyici,ama nerede kişilikler,nerede bireysel kimlikler ve nerede o özgünlük....
Saçıyla,başıyla,kılık kıyafeti ve duruşuyla daha uçuk daha komik,daha çılgın görüntülere bürünenler var mutlaka, ama şu anda ilk aklıma gelen gariplikleri sıralayacağım ben....Milyonlarca gencin bazı kalıplara girip,dillerini ikiye bölmelerini,yine milyonlarca genç tarafından benimsenen bu piercing tutkusunu,dillerine küpe takmalarını,kulaklarında sekiz on delikle gezmelerini,yakalarını paçalarını esnetmelerini,jeanlerini eskitmelerini,burunlarında iki kocaman deliğin yanında, bir delik daha açtırmalarını,kaşlarını ikiye bölmelerini falan, hiç ama hiç anlayamıyorum.Onları asimile eden,başkalaştıran moda mı,yoksa modayı asimile edip, başkalaştıran gençler mi bilmiyorum ve işte burada takılıyorum.
Kaşların üzerine,buruna,göbeğe yapılan piercingleri,neredeyse vücudun hemen her yerine yaptırılan o tuhaf dövmeleri,dişlerin üzerine takılan taşları,çatal dil yaptırma çılgınlığını, anlamıyorum ben.
O kemerleri olmasa üzerinden düşüverecek , yada neredeyse düşmüş görüntüsü veren pantolonlarını,,bir tek tel saçı görünmediği halde türbanlı olup , neredeyse iç çamaşırını gösteren ,tüm hatlarını belirgin kılan sözde tesettürlü giyimlerini inançları nedeniyle örtündüğünü düşündüğüm gençlerin, pürmakyajlı ve aykırı hallerini de çözebilmiş değilim.
Bilmiyorum farkında mısınız..Sanırım başkalaşıyoruz biz. Bazı olgularımızı ve değerlerimizi hızla yitiriyoruz.Şekilcilik olarak algılanmasın sakın, sadece bu kisvede ki insanların psikolojileriyle ilgili kaygılar ve soru işaretleri taşıyorum ben.Bir çok kişinin anlamlandıramadığı,ismini koyamadığı ve nereye kadar gideceğini kestiremediği hadiseler almış başını gidiyor.Gönül ister ki gençler böylesi ekonomik tuzakların kurbanı olmasın,gönül ister ki sağlıklarını tehdit edecek,kişiliklerini zedeleyecek,ruh güzelliklerini gölgeleyecek kılıklara bürünmesinler,yine gönül ister ki kişilik arayışı içerisinde yada bunalımlı hallerinde sonrasında pişmanlık duyacakları şekiller içerisine girmesinler ve gönül ister ki bizlerde seyirci kalmayalım bu durumlarına.Bizim için çok özel, yarınlarımızın temeli ve aslında kendisi olan gençlerimizin bu haline. Gönül ister ki, el ermez göz görmez bir tutum sergilemeyelim onlara ve de yaptıklarına...
Sevgilerimle