Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında, CHP’li Şaban Kaludra,” Belediyede görev verilen kişilerin Sakaryalı olması gerekir!” gibi bir söz etmiş.

Kaludra,” İthal kişilere görev verilmemesi gerekir.” gibi anladığım sözlerle de görüşünü açmış.

   Başkan Ekrem Yüce, galiba, kimi kararlarına Mecliste zorlayıcı sorular olursa beklenmedik kadar ( ben hiç şaşırmam da!) ön kesecek, sertleşecek?

   Keşke, o soruyu Şaban Kaludra değil de AKP’li bir meclis üyesi sorsaydı?

  YÜCE, çalışma arkadaşını göreve getirirken, Sakarya’da O görevi yapacak liyakatte bir Sakaryalı olup olmadığını siyaset arkadaşları ile İSTİŞARE etti mi?

    Ki; Sakarya’da belediyeler 2012 yılından beri değil, 1994 yılından beri AKP anlayışındaki siyasetlerde. Yani;

    O zaman, O belediyelerin 25 yılda Liyakatli Yöneten yetiştirememesi de AKP içinde İSTİŞARE edilmiş olurdu. Bizde, İstişare karşılıklı görüş demektir de : -)

   Yeni göreve gelen her belediye başkanının, her Yönetenin kendi üst çalışma kadrosunu kurma hakkıdır derim. Liyakat haktır, Siyasi Ayrım Önceliği ASLA!

  Hatta; Başkan’dan sonraki, her kademe Yöneten de kendi kadrosunu kurmalı.

                                                                      ***

   Ekrem Yüce 15-20 yıl öncenin Erenler Belediyesi’nde görev yapmış. Kısa bir süre de Erenler Belediye Başkanlığı da yaptı. Ama, bu bugüne yeter mi?

   Siyaset dünyamız,” Sakarya Büyükşehir’de ve belediyelerimizde bunca yıldır görev yapmış AKP Dönemi Bürokratları Liyakat kazanamadı mı?” diye soracak.

   Göreve liyakati ile getirilene ithal demem, karşı çıkmam. Ama, Sakarya’da soruldu mu? Sormak, öğrenmek de şart. Şimdi liyakati izlemek de şart oldu!

   Ben bile, hala aynı siyasi partinin çatısı altında olsaydım, Zeki Başkan’a veya başka başkanlara,” Şu işi yapacak liyakatli eleman var mı?” diye sorabilirdim. 

   Demek, Başkan Yüce sorumluluğu üstlenmiş. Zaten Büyükşehir’in tüm sorumluluğu kendi omzundada. Derdim, Başkan’a kimse soru soramayacak mı?

    Başkan YÜCE, Sakaryaspor’un yapılanması gibi, çok yanlış bir örnekle cevap da vermiş. Şimdi mutlaka niye o konuya girdiğini sorguluyordur.

    SBB Meclisi asla susmasın! Tam 5 yıl sormayan şehir yine çok şey kaybeder. Sormayan tüm siyaset dünyası da suçludur, sormalıdır!

    Başkan Ekrem Yüce sorularla sertleşir, duvar örerse de kendisi kaybeder. Ülkede örneği çok!

                           SBŞB MECLİSİ VE AYAK ÜSTÜ MÜZE PROJESİ : -)

   Yaşar ve Yazarsam, 5 yıl yine şehrimi izlerim, sorularım da bitmez. Adapazarı-Sakarya’ya ödeyecek çok borcum var! Borcum asla maddi değil, manevi.   

   Ekrem Yüce göreve gelir gelmez, galiba, yıllardır Başkanların ve Yönetenlerin gündemine giren, yapılamamış projeleri de şöyle bir araştırmış, sorgulamış?

   Orhan Camii karşısındaki, eski Türk Ticaret Bankası binasının müze yapılmasını SBB Meclisi’ne getirmiş. Ama, düşünülen kimi isimler bile fazla ayaküstü olmuş.

   Belgelere göre, O bina Türkiye’de kurulan İlk Özel Müteşebbis Bankası’dır. O zaman O Müzenin ismini Sakarya Ticaret ve Sanayi-Ekonomi-Dünyası düşünsün.

    Sakarya Ekonomi Dünyası İlimizin her Tarih Değerine katkı vermede öncüdür.

   AKP Hükümeti’ne ve Sakarya Büyükşehir’e Sakarya MÜZESİ konusunda düşen çok daha önemli görevler vardır. 17 Yıldır yapılanlar başka İŞ’ler gibidir.

     Tarihi Mekan Restorasyonu denilerek yapılan, ancak siyasete ve ticarete yol  yapılan mekanlar tarihin şehirdeki izlerini de yok eder.

   İzmit-Kocaeli, Tarihi Şehir Restorasyonu’nun bir dolu örneğini yaptı. Yıllardır deli gibi yazarım. İzmit SEKA PARK’ı yaptı; biz Donatım Traktör Fab.’nı yok ettik.

    Tarihi İzmit Tren İstasyonu ve tüm müştemilatı bire bir restore edildi. Hatta bir Buharlı Tren ve Vagonları da O Gar Müzesi’ni nefis bütünleştirdi.

  Yetmedi; İzmit-Kocaeli, Gar Müzesi karşısına Çağdaş Arkeoloji Müzesi de yaptı.

    İzmit SEKA KAĞIT MÜZESİ’ni ve SEKA PARK’ı yazmaya her zaman utandım. Sakarya’da Yöneten SEÇİLMİŞLER umursamadı. Demek, biz seçmeyi bilemedik.

    Seka Kağıt Müzesi’ni gezerken, ayrı her bölümde, öğretmenleri-rehberleri ile gezen ilk-ortaokul, lise öğrencilerini görünce bağırarak ağlamak istedim.

   Sakarya, Türkiye’nin İlk ve Tek Traktör Fabrikası’nı yerle bir etti. SAÜ ve Meslek okullarımız için bile eşsiz bir Eğitim Müzesi olurdu, enkaz yapıldı.

   KENT PARKI ise Sakarya Yerel Medyası’na borçlu olduğumuzu bu şehir bilmeli.

   Haa, İzmit bir Eski Osmanlı Sokağı restore etti. O tepeye tırmandım; Orada İzmit Gazeteciler Cemiyeti binasını görmek benim için harika bir sürprizdi!