Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, "Tüketiciler, yeni yılda kendilerine aidat ücreti yansımasını beklemeden, ’Ekstrede nasılsa bu ay aidat ücreti yok’ diye düşünmeden derhal bankaların çağrı merkezlerini arayarak, e-posta ve faks gibi iletişim yollarını kullanmak suretiyle kredi kartlarının aidatsız olmasını talep etsinler" dedi

'HİÇBİR MASRAF, KOMİSYON, ÜCRET TALEP EDİLEMEZ'

Yargıtay’ın ticari işletmeler olduğu için bankaların ücret mukabili iş yaptığını, o nedenle kart aidatı isteyebileceğini söylediğini aktaran Ağaoğlu, "Ona bir itirazımız yok. ’Ancak tüketici bunu kabul etmezse kartı kapatabilir’ diyor. Hayır. Gerek eski gerekse yeni Tüketici Kanunu diyor ki, ’Haklı bir gerekçe olmaksızın satıştan kaçınılamaz.’ Yargıtay, ’Kart aidatı, sözleşmede yer almasa da istenebilir’ diyor. Oysa 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu, 10 yıldan fazla süredir yürürlükte. Açık ve net olarak 24. maddesinde, ’Kart hamillerinden sözleşmede yer almayan hiçbir masraf, komisyon, ücret talep edilemez’ diyor" ifadelerini kullandı.

Ağaoğlu, sözleşmede yer alsa bile bankanın bu ücreti isteyemeyeceğini dile getirerek, bankanın tüketicinin bu şartı kabul ettiğini iddia ettiği durumda bunu ispat etmekle yükümlü olduğunu kaydetti.

'KANUNLAR, TÜKETİCİLERE AİDATSIZ KART VERİLMESİNİ EMREDİYOR'

Bu kanun maddeleri ortadayken Yargıtay’ın, "uyulması zorunlu olmayan" bu kararına "Sırf böyle bir karar var" diye bankayı haklı bulan mahkemenin yanılgıya düştüğü değerlendirmesinde bulunan Ağaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tüketici 207 lira kart aidatını yıllar sonra tahsil etmiş, maalesef birkaç ay sonra icrayla onun 3 katından fazla bedel ödemek zorunda kalmıştır. Yargıtay’ın bu kararı, pek çok olumlu kararın yanında tüketici hareketine darbe vuran, yanlış, hatalı ve kanuna aykırı bir karardır. Bunu açıklıkla söylüyorum. Yargıtay o kararında hem bankanın satıştan kaçınabileceğini söylüyor hem de sözleşmede yer almasa da bu ücreti alabileceğini söylüyor. Yok böyle bir şey. Ayrıca, Yargıtay o kararında ülkemizde pek çok bankanın faaliyette olduğunu, ’tüketici dilerse başka bankaya gidebilir.’ şeklinde bir yaklaşım gösteriyor. Bu da doğru değil."

Yargıtay’ın bu kararını yok farz ederek, tüketiciyi haklı bulan bir Tüketici Hakem Heyeti'nin kararına itiraz eden bankanın, bunu mahkemeye taşıdığını, mahkemenin de tüketicinin haklı olduğunu tescil ettiğini aktaran Ağaoğlu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 31. madde 3. fıkrasının tüketicilere aidatsız kart verilmesini emrettiğini kaydetti.

'KART VERMEMEZLİK EDEMEZ'

Mevzuata göre aidatlı kart vermiş bankanın, kartın aidatsız olmasını talep eden tüketiciye kart vermemezlik edemeyeceğine işaret eden Ağaoğlu, "Tüketiciler, yeni yılda kendilerine aidat ücreti yansımasını beklemeden, ’ekstrede nasılsa bu ay aidat ücreti yok’ diye düşünmeden derhal bankaların çağrı merkezlerini arayarak, e-posta ve faks gibi iletişim yollarını kullanmak suretiyle kartlarının aidatsız olmasını talep etsinler. Aidatsız kart talebine rağmen bunu yerine getirmeyen banka, Tüketici Kanununun 72. maddesinin ön gördüğü şekilde 5,5 milyon liranın üzerinde bir para cezasına muhatap olabilir" diye konuştu.

"BANKALARIN 'TAKSİT YAPTIRMAYIZ' ŞANTAJINA BOYUN EĞMEYİN"

Bankaların, 13. Hukuk Dairesinin kararından cesaret alarak tüketicinin, kart aidatını geri istemesine engel olmaya çalıştığına dikkati çeken Aydın Ağaoğlu, tüketicilerin çekinmeden bankalarından aidatsız kart istemeleri gerektiğini vurguladı. Ağaoğlu, "Bankalar tüketicilere şantaj yapabilir. ’Aidatsız olduğu takdirde kartınızla alışverişlerinizde taksit imkanı bulamazsınız, size bu imkanı tanımayız, puan vermeyiz’ derlerse, buna aldanmasınlar. O puanlar, taksit imkanları bizi harcamaya teşvik ediyor. Böylelikle bizim borcumuz artıyor, bankanın komisyon kârı artıyor, satıcıların stokları azalıyor, kazançları artıyor. Benim aidatsız kartımın üzerinden 7 ay geçmesine rağmen hala taksit de yapılıyor, puan da yapılıyor çünkü bankanın işine geliyor. Tüketicinin ihtiyacı için verilmedi o taksit imkanları, daha çok harcayalım, borçlanalım, ’onlar daha çok komisyon geliri elde etsinler’ diye verildi. Bankaların şantajına boyun eğmeyin" değerlendirmesinde bulundu.

Editör: TE Bilişim