Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Ali Şener Bayraktar, ülke genelinde 400 bin ailenin geçim kaynağı olan fındık piyasasındaki sorunların giderilmesi için çağrıda bulundu. Ali Şener Bayraktar, düzenlediği basın toplantısında Sakarya’da 734 bin dekar alanda ortalama 90 bin ton fındık üretildiğini ve üretim sıralamasında çoğu yıllar Ordu’nun ardından ikinci sırada yer aldığını hatırlattı. Bölge için büyük önem taşıyan bu üründe sorunların bir türlü bitmediğini ifade eden Bayraktar, son yıllarda hastalık ve zararlıların  fındık üretimimizi gittikçe zorlaştırdığını kaydetti.

REKOLTEDE YÜZDE 20 KAYIP

 Bu yıl, Amerikan beyaz kelebeği, kahverengi ve yeşil kokarca, fındık kurdu, turunçgil uzun antenli böceği ve külleme hastalığının ürüne büyük zarar verdiğine işaret eden Bayraktar,  “Sahada yaptığımız tespitlere göre, hastalık ve zararlılar yüzünden rekoltede yüzde 20 civarında düşüş olacak. TÜİK, bu yıl için fındık rekoltesinin 715 bin ton olacağı yönünde tahminde bulunmuştur. Böyle bir rekoltenin olmasına imkan vermiyoruz. Hastalıklar, zararlıların yanı sıra Haziran dökümleri de hesaba katılırsa yüzde 20’nin üzerinde bir rekolte kaybı olacağını tahmin ediyoruz” dedi.

 TMO PİYASADA OLMALI

Fındıkta yatın tatmin edici olmasının üretici açısından çok önemli olduğunu dile getiren Ali Şener Bayraktar, şöyle devam etti: “Burada Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) önem taşımaktadır. Çünkü ülkemizde serbest piyasa düzeni ne yazık ki fındıkta işlememektedir.  Çok sayıda fındık üreticisine karşın bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda alıcı bulunmaktadır. Serbest piyasa adı altında çalışan tekelci yapı, piyasa üzerinde her türlü baskı ve oyunu oynamakta, fındık yatları üzerinde spekülasyon yapmaktadır. Üreticimiz, alıcılar karşısında ekonomik açıdan örgütlü değillerdir. Ürünü piyasadaki talebe göre piyasaya sunamamaktadır. Lisanslı depolar yetersizdir. İşleyen bir ürün ihtisas borsası sistemi yoktur. Üretici borç yükü altında ezilmekte, bir an önce elindeki fındığı ederinden değil de piyasada oluşan yata razı olarak satarak borcundan kurtulma yolunu izlemektedir. Bu nedenle üreticinin korunmasının yolu, kesinlikle TMO ya da bir başka müdahale kurumunun piyasada daimi olarak bulunmasından geçer.”

 LİSANSLI DEPOLAR

 Fındık piyasasındaki istikrar açısından lisanslı depoların önemine de değinen Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fındık üreticimizin lisanslı depolarla ilgi göstermesi isteniyorsa, bu depoların üreticimize avans vermesi gerekir. Buna karşın, üreticilerimiz tüccara emanete bıraktıkları fındık karşılığında rahatlıkla avans alabilmekte, gübre, ilaç gibi girdiler için ihtiyaç duydukları parasal kaynağı buradan karşılayabilmektedir. Lisanslı depolara ürün koyan üreticilerimize verilen destek de yetersizdir.”

REKOLTE TAHMİNİ VE DESTEK

Fındık piyasası spekülasyondan uzak tutulmasi gerektiğini de dile getiren Bayraktar, bazı çevrelerce rekoltenin yüksek gösterilerek üretici fiyatlarını düşürmeyi amaçladını belirtti. ve rekolteyi Bakanlığın yapması kararını kabul eden ihracatçı ve borsaları, sözlerinin arkalarında durmalya çağırdı. Bayraktar, Alan bazlı destek hakkında da şunları söyledi: “2009 yılında 150 lirayla başlayan, 2013 yılında 160 liraya, 2014 yılında 170 liraya çıkarılan alan bazlı destek, çiftçimizin bahçede kalması ve üretimine devam etmesi açısından çok önemlidir. Alan bazlı destek, fındık fiyatlarının ürün maliyetlerin altında kaldığı yıllarda üretici için can simidi durumundadır. Bu destek günün şartlarına göre belirlenmeli, artarak devam etmelidir.”

Nurettin ERYILMAZ

Editör: TE Bilişim