Türkiye ve Sakarya’da Haziran ayının yağışlı geçmesi bal üretimini de olumsuz etkiledi. Yağışlı hava nedeniyle arıların kovanlarında mahsur kalması ve çiçeklerden bal toplayamaması nedeniyle bal üretimi düştü. Ayrıca yağışlı hava nedeniyle çiçeklerdeki balın yıkanması da bal üretimini olumsuz etkiledi. Bu kapsamda arıların, doğadan yeterli balı toplayamaması nedeniyle kovanlarına taşıyamadı. Bu da peteklerde biriken balın verimini düşürdü.

Sakarya Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Ör, Türkiye genelinde olduğu gibi Sakarya’da da arıcılık sektöründe yeterli bal üretiminin sağlanamadığını belirtti. Ör, “İlkbaharın sürekli yağışlı geçmesi arıcılık açısından pek olumlu olmadı. İlkbaharda yağışın olumsuz olduğunu da şu anda çok iyi görebiliyoruz. Çünkü sürekli yağış olduğu zaman bizler, nasıl yağışlı havalarda çarşıya pazara çıkamadıysak bizim kovanda mevcut olan arılarımızda, dışarıda mevcut olan nektarı toplayabilmek için müsait olan hava şartını bulamadığından dolayı kovan dışına çıkamamıştır. Bu uzun süreli yağışlar en az 15-20 gün sürdüğünde arılarımız, kovanda hem aç kalmış bizlerin beslemesine ek besin maddesine ihtiyaç duymuştur aynı zamanda da gerçek gıdası olan ham nektarı, poleni çiçekten toplayıp kovanına taşıyamamıştır” dedi.

KESTANE BALI ÇOK AZ

Söz konusu olumsuzluk nedeniyle hem popülasyon diye tabir edilen kolonideki işçi arı sayısının azaldığını, hem de kovanın yaşayışını, aileyi devam ettirecek olan yavru popülasyonunun geniş alanlara ana arı tarafından atılamadığını ifade eden Ör, “Ana arının yumurtlamaması demek o kovanda rölanti düzeyinde işçi arının bulunması demektir. Öyle zannediyorum ki, Türkiye genelinde de bu vukualar ortaya çıkmıştır” diye konuştu.

Sakarya’nın yüksek bölgelerinde sadece kestane ağacının olması nedeniyle mecburen arıların yağışlı havanın durmasını beklemek zorunda kaldığını ifade eden Ör, “Maalesef bu yıl üretimdeki kestane balı, poleni başına 3-5 kiloyu geçmemiştir. Yağışın etkisi yanı sıra kestanelerin mevsim sıcaklığına göre, çiçeklerin erken uyanmasına bağlamaktadır. Bu 3-5 kilogramlık polen başına verimi de buna bağlıyoruz” şeklinde konuştu.

TÜKETİCİLERE UYARI

Başkan Ör, bal alırken dikkat edilmesi gereken noktaları ise şöyle sıraladı:

•Ucuz baldan uzak durun.

•Bal kavanozlarının arkasındaki içerik bölümünü mutlaka okuyun.

•Balın hiçbir koruyucu maddeye ihtiyaç duymadığını bilin. Yani balın son kullanma tarihi yoktur, raf ömrü yoktur, nemden uzak tuttuğunuz vakit balın ömrü 5 bin yıldan fazladır.

•Çok tatlı ballardan uzak durun.

•Bir bardak sıcak su içerisine konulacak 1 tatlı kaşığı bal suyla hemen etkileşime geçmez; yani suyun içinde hemen dağılmaz.

•Gerçek bal, kristalize olur ve donar ama bu demek değildir ki her donan bal da gerçek baldır. Bunu anlamak için iyi bir bal gurmesine danışarak en doğru bilgiyi alabilirsiniz.

•Gerçek, katkısız bal ateşe dayanıklıdır ve kolay kolay yanmaz.

•Ayrıca, balı yedikten sonra tadı 15-20 saniye daha damağınızda kalıyorsa, o bal gerçek baldır. Buna dikkat edin.

Editör: TE Bilişim