Bugün olsa yine aynı felâketle karşı karşıya kalır mıyız? Tam 19 yıl geçti üzerinden yaşanılan acı gecenin. Ancak geçen yıllara rağmen, hafızalardaki üzüntü, keder ve tramvalar  silinmedi ne kalplerden, ne de beyinlerden.

Bu süre  zarfında neleri değiştirebildik? Alt yapıları mı, temelleri mi, zihniyetleri mi yoksa? Yetkililer tarafından yapılan açıklamalar, o elim geceden bu yana yapılan yeni binalarda çok ciddi önlemler olduğundan bahsediliyor. Daha önce yapılanlarda ise durum yine aynı. Bir kıyaslama yapabilirsek şayet, yeni & eski bina sayısı birbirinden ne kadar fazla?? Bunu tespit yapıldı mı bilmiyoruz. Veyahut zemin etüdleri yapılıyor mu? Çıkabilecek yangınlara karşı önlem alınıyor mu? Özellikle İstanbul'da sokakların oldukça dar olduğu eski yerleşim yerleri pek çok. Takdir edersiniz ki olası bir âfet durumunda bu tür dar sokaklara itfaiye ve ambulansın girebilmesi mümkün değil. Buralarla ilgili nasıl bir çalışma yapılıyor? 

Şuursuzca, hızlı ve acımasızca ilerleyen yapılaşmaya karşı öylece durup bakılıyor. Tabii ki bu yapılaşmalardan, betonlaşmalardan birileri hatırı sayılır rantlar sağlıyor değil mi? Öyle ya memlekette enn kolay iş müteahhit olmak. Bir bakın etrafınıza, önceden bakkal, manav , kasap olan esnaflar, birazca para koyunca ceplerine hooop oluveriyorlar müteahhit!! Bu işin ilmini okumuşlar mı veya işin temelinden yetişmişler mi hiiç önemli değil. " Koy parayı cebine, oluverirsin sen de müteahhit " ülkesinde yaşamıyor muyuz? Haydi çıkıp birisi desin ki bana " yok öyle birşey."  Asla diyemez, asla!! 

Bizim ülkemizdeki esas sorun nedir biliyor musunuz? İşleri; o işin ehli kişiler yapmıyor. Yeni Çevre ve Şehircilik Bakanımız demiş ki geçenlerde; " her önüne gelen müteahhit olamayacak." Geçmişler olsun diyorum ben de, olan oldu biten bitti! Sanki iktidarı yeni ele almış bir hükümetmiş gibi söylemler bunlar. Sanki yıllardır başkaları izin verdi bu yanlışlara da; şimdi düzeltecekler. " Enkaz devraldık" diyebilecek bir hükümetten bahsediyoruz.  Geçmişler olsun memleketim. 

Bütün mesleklerde diploma esas alınır iken, müteahhit olabilmek için hiçbir diploma gerekmiyor! Ne kadar enteresan bir ülkede yaşıyoruz değil mi? Türk vatanşı olan ve 18 yaşını dolduran herkes, müteahhit olmak için Ticaret Odası'na kayıt yaptırabiliyor. 

Dilerim o çok acı geceyi asla bir daha yaşamayız. Dilerim bu tür felâketler hiç bir insana reva olmasın. Lâkin şöyle de bir hakikat var ki; dünya varolduğu sürece doğal afetler de bizimle olacak. Biz insanlık âlemine düşen görev ise; bütün bu gerçekleri bildiğimiz halde davranabilmektir. Bütün bu yanlışlıkları düzeltebilmektir. Doğru insanlara doğru işleri yaptırabilmektir. Aksi takdirde; telafisi mümkün olmayan çok 17 Ağustoslar göreceğiz maalesef ki. Allah bir daha yaşatmasın. 

Başkomutanımızın sözleri belki birilerine uyarı niteliğinde olur;

" Kendilerine faydalı olduğunuz, onlara müspet yolda hizmet ettiğiniz müddetçe milletin sevgisini kazanabilirsiniz. Vaatlerinizi yerine getirmez, milletin refahına hizmet vermezseniz, bugün sizi alkışlayan bu topluluk yarın sizi yuhalar." Mustafa Kemal ATATÜRK.

Okuduğunuziçin teşekkür ederim,
Zeynep MERÇAN.