SAÜ Hukuk Fakültesi Sabahattin Zaim Konferans Salonu’nda gerçekleşen konferansta “Biz Kimiz?” başlıklı konu ele alındı.

Biz kimiz? Yerimiz neresi? Nereden geliyoruz? sorularına farklı bir bakış ile cevap vermeyi amaçladığını belirten Dr. Savaş Barkçin,’’ Tarihi, geçmişi anlamaya, günümüzü anlamlandırmaya ve geleceği inşa etmeye yarayan bir imkân olarak kullanıyoruz. 200 yıldır sadece gücümüzü değil, kendimizi kaybettik. Her medeniyetin bir kurucu aklı olduğunu, sanattan devlet idaresine, dinden orduya kadar her yerde görülen uygulama, politika ve geleneklerin aslında tek bir dünya görüşüne, bir kurucu akla, bir medeniyet aklına dayandığını göstermek için kullanıyoruz. Kendimizi evimizde değil, başka yerlerde arıyoruz. Artık kendimize gelelim’’ dedi.

Medeniyetler Çok Dilli Olur

Medeniyetler aynı zamanda çok dillidir diyen Dr. Barkçin,’’ Bütün bu yaygın coğrafyada konuşulan diller birbirinden farklıdır. Medeniyetler bu açıdan ulus devletlerden daha geniş bir kültürel serbestiyete sahiptir. Fakat medeniyet dili olarak geçerli bir hakim dil vardır. O da medeniyetin siyasi, kültürel, dini merkezi olan şehrin lehçesidir. Bu, Roma medeniyeti için Latince idi. Roma medeniyetinin alfabesi de Latin alfabesidir. Roma'da Latince ve onun yanında kelime hazinesini etkileyen eski Yunanca bütün yönetici sınıfların birbiriyle anlaşmasını da sağlardı. Okullarda bu iki dil öğretilirdi. İste Filistin'de, ister İzmir'de, ister Fransa'da, isterse İngiltere'de bu böyleydi’’ diye konuştu

İtikadımızı doğru öğrenip, doğru uygulamamız gerektiğinin altını çizen Barkçin,’’ Kendi kavramlarımıza hakim olmamız gerekiyor. İnsana, mekâna, zamana açık olmalıyız. Sadece bilgili değil, ahlaklı da olmak gerekir. Gücün ahlakına değil, ahlakın gücüne tabi olursak başarmış olacağız’’ ifadelerini kullandı.

Konferans sonunda yazar Savaş Şafak Barkçin’e hediyesi takdim edildi.

Editör: TE Bilişim