SAÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Bostancı’nın konuşmacı olarak katıldığı konferans İlahiyat Fakültesinde yapıldı. Konferansta Arapçanın dünya dilleri arasındaki yerini anlatarak konuşmasına başlayan Prof. Dr. Ahmet Bostancı, Arapçanın yaygın şekilde kullanılması bakımından Çince, İngilizce, Hintçe ve İspanyolcadan sonra beşinci dünya dili olduğunu, 1974 yılında Birleşmiş Milletler Teşkilatı tarafından, İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Rusya ve Çinceden sonra altıncı resmî dil olarak kabul edildiğini söyledi.

Tefsir, Hadis, Fıkıh gibi İslamî ilimlerde temel kaynakların Arapça olduğuna vurgu yapan Bostancı, bu kaynakları anlamanın olmazsa olmazının Arapça bilmek olduğunu belirtti. İslam alimlerinin dini ilimleri, Tefsir, Hadis, Fıkıh gibi Ulum-u aliye (yüksek ilimler) ve Sarf, Nahiv, Belagat gibi Ulum-u eliye (vasıta ilimler) olarak ikiye ayırdığını ifade eden Bostancı, ulum-u aliyeye ulaşmada en önemli aracın Arapça olduğuna dikkat çekti. Arapçaya vakıf olmadan Kur’an meali yapmaya kalkışmanın doğru olmadığını kaydeden Dekan Bostancı, bazı meallerde yapılan vahim çeviri hatalarından örnekler vererek, var olan meallerin hangisinin güvenilir olup olmadığını tespit ederken dahi Arapça bilmeye ihtiyaç olduğunu söyledi.

İslam kültür ve medeniyetinin harikalarının ulaşılmayı bekleyen sayısız eserde saklı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ahmet Bostancı, konuşmasını Babanzade Ahmet Naim Efendi’nin “Hiç şüphe yoktur ki, Kur ân ve hadis önümüzde Arapça olarak dururken, kıyamete kadar bu dilin öğrenilmesinden vaz geçemeyeceğiz” sözü ile sonlandırdı. Soruların cevaplandırılmasının ardından program, hediye takdimi ile son buldu.

Kaynak: iha