Yavuz Müftüoğlu; ayrıca, ailelerin çocuklarına duyduğu güvenin başarıyı olumlu yönde etkilediğinin de altını çizdi. 

Karne, öğrencinin notları ile birlikte yaşamı içerisindeki;

-Çocukların okul ve sorumlulukları konusunda nasıl eğitildikleri;

-Motive edilip edilmedikleri;

 -Arkadaş ve aile ilişkileri;

-Yetenekleri ve becerilerini aşan ilişkiler bakımından zorlanıp zorlanmadıkları;

-Dönem boyunca gerek okulda, gerekse evde yaşadıkları;

-Birey olarak yaşıtlarından farklı özelliklerin dikkate alınıp alınmadığı;

-İçinde bulunduğu yaş dönemine ait sıkıntıları aşmada yeterli yardım alıp, almadığı gibi durumları da ifade eder.

Dolayısıyla karnedeki notların tamamı çocuklara ait notlar değildir.

Sakarya Uğur Okulları Rehberlik Birimi’nin yaptığı araştırmada velilere ışık tutacak bilgiler yer alıyor…

Sakarya Uğur Okulları Rehberlik Birimi tarafından öğrencilere karneleri hakkında ki görüşleri ve ailelerinin karneye yaklaşımlarını belirlemek amacıyla bir anket çalışması uygulandı. Anket çalışması sonucunda, öğrencilerin karne gününün gelmesini istemedikleri, bu nedenle karnesinin iyi gelmesini bekleyen öğrencilerin de karne günü ile ilgili olumsuz bir izlenime sahip olduğu sonucu ortaya çıktı.

‘’Karne gününün gelmesini istiyor musun? ‘’ sorusuna öğrencilerin % 68 ‘i ‘hayır’ yanıtını verdi. Buna göre karnesinin iyi gelmesini bekleyen öğrencilerin de karne günü ile ilgili olumsuz bir izlenime sahip olduğu görüldü.

Karnesi iyi gelecek olan öğrencilere ‘’Ailenin karnen ile ilgili tepkisi ne olacak?’’ diye sorulduğunda %67 si ‘tepkisiz kalırlar’ yanıtını verdi. Buna göre ailelerin iyi karne karşısında tebrik etme veya ödüllendirme yoluna gitmediği, tepkisiz kaldığı görüldü.

Karnesi kötü gelecek öğrencilere aynı soru sorulduğunda, öğrencilerin  %39 u ‘tepkisiz kalırlar derken ,%55 i ‘cezalandırırlar’  ya da ‘bir süre benimle konuşmazlar ‘ yanıtını verdi. Bu da gösteriyor ki iyi karne karşısında tepki vermeyen veliler, kötü karne karşısında ya sessizliğini bozuyor ya da çocuğu ile olan iletişimini tamamen kesiyor.

Araştırmaya katılan öğrencilere ‘’Ailen ne yapsa ya da nasıl yaklaşsa karnenin 2. Dönem daha iyi olması için motive olursun? Sorusu sorulduğunda, öğrencilerin % 45 i ‘bana güvendiğini ve elimden geleni yapacağıma inandığını söylerse ‘’ yanıtını verirken ,%35 i ise ‘’bir şey yapmalarına gerek yok. Ben daha fazla çalışırım yanıtını verdi. Bu da gösteriyor ki öğrencilerin ailelerinin onlara güvendiğini duymaya ihtiyaçları var.

Sömestr Tatilinde Öğrencilere Ne Gibi Görevler Düşüyor?

2018-2019 Eğitim-Öğretim 1.dönemini geride bırakırken, çalışmalarımızı ve yaşadıklarımızı değerlendirmek eksiklerimizi belirlemek oldukça önemlidir. Önümüzde henüz yaşanmamış eksiklerimizi telafi edebilecek bir sömestr tatili var.

Dönem ile ilgili değerlendirme yapmanızı ve aşağıdaki soruları bir kâğıda cevaplamanızı öneriyoruz:

1.Sene başında kendinizden beklentiniz neydi?

2.Hedeflediklerinize ne kadar yaklaşabildiniz?

3.Hedeflerinize ilerlerken yaptığınız hatalar ve doğrular nelerdi?

4.Bir dönem boyunca yapmış olduğunuz çalışmalarınızı ve aldığınız sonuçları değerlendirin. Bir dönem boyunca hangi derslerden hangi eksikleriniz olduğunu düşünüyorsunuz?

Bir listesini çıkarın.

Tatil, sıkıntı yaşadığınız konu ya da derslerle de yüzleşmek için bir fırsattır. Takıldığımız veya baş edemediğimiz bir ders ya da konu ile karşılaşınca bırakıp, kaçmak yerine onunla yüzleşmek en doğrusudur. Sıkıntı yaşanan konu ya da dersi öğretmenden destek almadan önce  başına oturup uğraşmalıyız. Kendi çalışma sistemimizle o sorunu çözmeye çalışmalı daha sonra bir uzmandan destek almalıyız.

Ancak bu dönemin tatil olduğu da unutulmamalı. Öğrencileri tatilden sonra yoğun sınavlar ve dersler bekliyor. Bu yüzden tatilde her şeyden önce dinlenmiş olmak yeni döneme tazelenmiş bir şekilde başlamak gerekiyor.

Yavuz Müftüoğlu, Milli Eğitim Bakanlığının açıklamaları doğrultusunda, ‘Okullarımızda gerçekleştirilen eğitim öğretim faaliyetlerinin etkili, kalıcı ve verimli olabilmesi, öğrenci, öğretmen ve velilerin yıl boyunca iş birliği içerisinde çalışmalarına bağlıdır. Okul dışı zamanlardaki eğitim öğretim ve sosyal faaliyetlerin sürdürülmesi ve bu faaliyetlerin okul içi öğrenmelerle köprü kurarak bir bütün oluşturması ise öncelikle velilerin öğrencilere desteği ile mümkün kılınacaktır.

Bu bağlamda kazanımların ders dışı eğitim öğretim faaliyetlerinden ev ödevleri veya sosyal faaliyetler yoluyla öğrencilere kazandırılması ayrı bir önem taşımaktadır. Yarıyıl tatilinde test çözme, özet çıkarma gibi öğrenciyi tek bir alana yönlendiren ev ödevleri verilmesinin doğru olmadığını belirtti.

Bunun yerine, öğrencinin kendini tanıması, geliştirmesi ve sosyalleşmesine katkı sağlayacak sanatsal, kültürel, sportif ve bilimsel faaliyetlere katılmasına teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı ve bu çerçevede, kitap okuma, film izleme, müze ve tarihi mekân gezileri ile toplumsal yardımlaşma ve dayanışmayı destekleyici faaliyetlerin tavsiyesinde bulunarak tüm öğrencilere iyi tatiller diledi.

Editör: TE Bilişim