Komşu Bulgaristan’da bir seçim daha sonuçlandı.

Erken genel seçimler bu kez Türkiye tarafından farklı bir ilgiyle takip edildi. Bulgaristan siyasetinde yıllardır kilit konumda bulunan Türk partisi HÖH’e alternatif olarak çıkartılan yeni Türk partisi olarak lanse edilen DOST Partisinin seçimlere katılması bu ilginin başlıca nedenini oluşturdu. Türk hükümeti bu kez Bulgaristan seçimlerini yakın markaja aldı. Daha önce gerçekleştirilmiş olan seçimlerde Mehmet Dikme ve Kasım Dal gibi isimleri HÖH’e karşı düşük seviyede destekleyen Türk hükümeti bu kez Lütfi Mestan’ın DOST Partisini aşırı dozajda desteklemeyi tercih etti. Sonuçta, Türkiye’nin açık desteğini alan DOST, Bulgaristan seçim barajını aşamayarak parlamento dışında kaldı. 1990 yılında kurulan HÖH Partisi ise Türk oylarının bölünmesinden dolayı alışık olduğu 3. sırayı bu kez Bulgar Milliyetçi partilere kaptırarak parlamentoda temsil edilen 4. büyük parti oldu. Durumdan bir sonuç daha çıkartacak olursak; Türk oylarının bölünmesi Bulgar milliyetçilerinin ekmeğine yağ sürdü ve Türklerin Bulgaristan parlamentosunda temsilini zayıflattı. Bunu da bir yerde Türkiye kendi eliyle yaptı!

***

Pazar günü gerçekleşen erken seçimler sürpriz olmayan sonuçları ortaya koydu. DOST’un meclise giremeyeceği, buna mukabil DOST’un HÖH’ten oy çalacağı belliydi.

Seçim öncesi Aljazeera Türk’ten konuyu derinlemesine ele alan İrfan Bozan, daha o zamanlar tespitini net ortaya koymuştu: ‘Bölünmüş Türkler’. Bölünme neyi getirir? Buna en güzel cevabı İrfan Bozan’a konuşan Kırcaali Belediye Başkanı Hasan Aziz veriyor; “Tarih bize gösteriyor ki, Kırcaali’de birlik beraberlik yoksa o zaman Kırcaali’yi kaybediyoruz. Tarihte bu var. 1999-2003 yılları arasında Kırcaali birlik ve beraberlik olmaması nedeniyle kaybedildi. Tarihten ders almamız lazım. Bir sonraki yerel seçimlere üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu iki parti ile girilirse kaybedilme ihtimali yüzde 100. Böyle bir risk var.”

Böyle bir risk var mı? Var! Hatta bu seçimlerde ne oldu? HÖH Kırcaali’de oyların yüzde 44.92’sini alırken, DOST yüzde 21.59 oy oranına sahip oldu. Ancak DOST ülke barajını geçemediği için DOST’a kullanılan oylar Sosyalist partiye yaradı. Böylelikle on yıllar sonra Sosyalistler Kırcaali bölgesinden ilk kez milletvekili çıkartmış oldu.

***

Türk hükümetinin DOST Partisine açık desteği, göçmen dernekleri kanalıyla Türkiye’deki göçmenler üzerinde yapılan baskılar, sınırda yaşanan skandal görüntüler hepimizin ağzının tadını kaçırdı. Bakan Müezzinoğlu’nun basına, kamuoyuna açık yapılan toplantılarda doğrudan DOST’a oy istemesi uluslararası ilişkiler adına talihsizlikti. Bulgaristan Göçmenlerinin dernek ve federasyonlarının bütün seçim kampanyası süresince HÖH’ü tamamen yok sayarak, DOST’un siyasi kolu gibi hareket etmeleri yakışmadı. Sınırda yaşanan skandal görüntülere gelince. Hatırlayacağınız üzere; Türkiye-Bulgaristan sınırını kapatan aşırı milliyetçi Bulgarlar oy kullanmak için Bulgaristan’a gitmek isteyen soydaşlarımıza zorbalık uyguladı. Hepimizi derin üzüntüye sevk eden bu manzaraların yaşanmasına izin verilmemeliydi. Sınırda bir gerginlik olacağı önceden biliniyordu. Buna rağmen yaşlı insanlarımızı otobüslere bindirerek, güvenliksiz bir vaziyette sınıra gönderilmesi kabul edilmez bir hareketti. O otobüslerin güvenliğini sağlayamayacaksanız insanlarımızı otobüslere bindirip sınıra, milliyetçilerin kucağına göndermeyeceksiniz. Bunu asla kabul etmiyorum! Böyle bir çarpışmanın yaşanılacağını bile bile kim ki, o otobüsleri sınıra gönderdiyse bunun hesabını vermeli. Hiç kimsenin benim halkımı siyasi malzeme konusu yapmaya hakkı yok!

***

Bizim dostluğumuz, bizim birliğimiz beraberliğimiz iki tane partinin alacağı oy oranından çok daha mühim. Türkiye ve Bulgaristan ülkelerinin kadim dostluğu bir partinin siyasi barajı geçmesinden daha mühimdir.

Seçimler bitti! Şimdi, herkesin; Türk devletinin, Türkiye’deki göçmen dernek ve federasyonların, hem DOST hem de HÖH’ün ciddi bir öz eleştiri yapma zamanı. Bulgaristan Türkünü o partili bu partili diye ayrıştırmayın. Türkiye ile Bulgaristan arasındaki ikili iyi ilişkilerini bozmayın.

Bundan sonra herkes adımlarını dikkatli atsın, dostluğumuz bozulmasın!