Bir taşın oynamasıyla tüm taşların yıkıldığı domino hareketi bu yıl eğitimde yaşanıyor. TEOG hangi gerekçeyle olduğu anlaşılmayan bir nedenle kaldırıldı. Uzunca bir süre yerine konulacak sistem arandı. Tartışması öğretim yılı sonuna kadar da sürecek karmaşa bir sistem getirildi. Göç yolda düzülür umarsızlığıyla kamuoyuna açıklanan yeni sistem yine sınav içeriyor.

TEOG kaldırılırken Milli Eğitim Bakanı okullarımızı nitelikli niteliksiz diye ayırıverdi. Yıllardır sendikal mücadelenin önemli bir boyutunu oluşturan nitelikli okul, nitelikli öğretmen, nitelikli eğitim talepleri görmezden gelindi ve sendikalar muhalefet ediyor denilerek en çağdaş eğitimin Türkiye’de verildiği savunuldu.

Milli Eğitim Bakanı durumu düzeltmeye çalışsa da ortaöğretim okullarına öğrencilerin nasıl geçeceği gündeme geldiğinde makyaj akıverdi. İsteyen öğrencinin sınava gireceği, öğrencinin 5 tercih yapabileceği, yerleştirmelerin okul başarısına göre yapılacağı, sınavla öğrenci alan okulların Fen, Anadolu Liseleri ile Proje okulları olacağı açıklandı. Ancak tercihlerine yerleşemeyen öğrencilerin ne olacağı merak konusu. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi yine açık liselere mi gönderilecek yoksa adresine yakın diye istemediği bir okula mı yerleştirilecek?

Eğitimi bu kadar içinden çıkılmaz bir noktaya getirmenin elbet bir sebebi vardır. Artık devlet sorumluluklarından ve ödevlerinden kurtulmak istiyor. Eğitimi de diğer alanlarda olduğu gibi piyasaya açtı. Birkaç yıldır uygulanan özel okulları teşvik bu planın bir parçası. Şimdi de nitelikli eğitim veremiyorum, çocuklarınızı özel okullara gönderin deniyor. Diğer yandan eğitimde yaşanan eşitsizlikler toplumsal sorunları büyütüyor. İstediği bir okula yerleşemeyen öğrenci geleceğini düşünerek borç harç özel okul arayışına girecektir. Sakarya’da artan özel okul sayısı da bunu gösteriyor.

Milli Eğitim Bakanının nitelikli okul diye andığı okulların sayısı Türkiye genelinde 600. Sakarya genelinde ise nitelikli okul 3 Fen Lisesi ile tek bir Sosyal Bilimler Lisesi bulunuyor. Yüz bine yakın ortaöğretim öğrencisi olan Sakarya’da nitelikli eğitim olmadığı da itiraf ediliyor. Bugünlerde yeni yeni nitelikli okullar belirlendiği söylentileri dolaşıyor. Öyle anlaşılıyor ki nitelikli okullarımızı dönem sonuna kadar artıracaklar. Sakarya’da nitelikli okul gurubuna alınacağı söylenen Sakarya Anadolu, Figen Sakallıoğlu, Mithatpaşa ve Tes-İş Adapazarı Anadolu Lisesi Adapazarı merkezde bulunmakta. Sakarya’nın 16 ilçesi bulunduğu düşünüldüğünde vatandaşlarımızın çocuklarını nitelikli okullarda okutabilmesi imkansız görünüyor. Merkezde nitelikli sayılan okullar düzeyinde ilçelerde hiç okulumuz yok mudur? İlçelerde bulunan Anadolu liselerinin altyapı, öğretmen kadrosu, araç gereç donanımı, teknolojik gelişmişliği bulunmadığından mı nitelikli okul sayılmaz? Bunca yıldır FATİH projesi (Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi) bu okullara uzanmadı mı? Liselerin dönüşümünden sonra bu okulların kurumsallığı, teknik kapasitesi, okulun fiziki olanaklarıyla kimse ilgilenmemiş midir?

Yıllardır aynı ve tek başına hükümet ile istikrar olduğu söylendiği halde eğitimde yaşananlar tam bir fiyasko. Tüm itirazlara rağmen ilköğretimde 4+4+4 modeli, liselerin Anadolu lisesine dönüştürülmesi, müfredatın değişmesi ve ihtiyaç olmadığı halde siyasi bir tavırla İmam Hatiplerin çoğalması soru işaretleri oluşturuyor. Aslında soru basit. Onca meslek lisesine rağmen sanayinin ihtiyacı ara eleman yetiştiremiyoruz. Üstün zekaların eğitimine gerekli yatırım yapmadığımız içindir ki bu çocuklarımızdan yeteri kadar yararlanamıyoruz. Akademik düzeyi gelişkin çocuklarımızı donatıp lisans eğitimine alamıyoruz. Bunların göstergesi olan PISA sonuçlarıyla uluslararası alanda eğitim sistemimiz sorgulanıyor.

Sakarya’da ya da diğer illerde ilköğretimden yükseköğretime her adımda daha da dolaşık hale gelen eğitimi yepyeni bir anlayışla yapılandırabiliriz. Evrensel değerler yanında bilimsel, nitelikli, laik, demokratik içerikte, yetenekleri geliştiren, ilgilerine göre ilerleyen, sorun çözebilecek irade kazandıran ve en önemlisi olan biteni sorgulayan yurtsever, barıştan, emekten ve özgürlüklerden yana olan yurttaşlar yetiştirecek eğitim modelini kazandıralım. Türkiye’nin hafızasında, pratiğinde ve geleneklerinde olan Köy Enstitülerinin ışığı yolumuzu aydınlatıyor. Ekonomik alanın bütün olanaklarını bağrında barındıran Sakarya eğitimden alacağı güçle refah kenti olmayı hak etmektedir.

Sakaryalılar çocuklarını nitelikli bir okulda okutma hakkına sahip çıkmalıdır.