Ankara’da 400 yataklı Lösemili Çocuklar Vakfı-LÖSEV Hastanesi varmış. Ülkenin en donanımlı modern hastanelerinden birisi imiş.

    Dünya Lösemili çocuklar için çırpınıyor. T.C. Sağlık Bakanlığı ise 400 yataklı bu hastanenin sadece 75 yatağının kullanılmasına ruhsat vermiş.

    AK Partiye oy veren halkımızın bunu önüne gelen her AKP Milletvekiline ve de üyesine bile sorması gerek. Bu bence en kutsal İnsanlık İstişaresi olur.

    Lösev Hastanesi’nde yıllardır 325 yatağın boş bırakılmasının, İnsanlık Suçu bile olduğunu, ilkin AK Partiye gönül verenler Seçtikleri Siyasilere sormalı.

    Basının, benim sormam iplenmeyebilir. Ama, AK Partiye oy verenler Seçtikleri Yönetenlere sormaya sorarlarsa çok paçalar tutuşur. Hasta çocuklar kazanır.

    LÖSEV Hastanesi’nde tedavi gören çocukların çoğu kanserli imiş. Bakanlık, hastanedeki en modern tedavi gereçlerine de kullanma ruhsatı vermiyormuş.

   Radyoterapi cihazı benzeri gereçler çürümeye bırakılmış gibiymiş.

    Ülke basını T.C. Sağlık Bakanlığı’nda olan biteni yazıyor. İktidarın umurunda bile değil ki, tık yok. Sanki her şey planlandığı gibi yürüyor?

    Asıl sorun da sanki Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşananlar? İşlerine gelmeyen her soru önergesi AKP+MHP tarafından reddediliyor.

    Ben de bundan sonra, Sakarya’da AK Parti tarafından yapılan yanlış olduğunu düşündüğüm her şeyi AK Partiye oy veren Sakaryalılara anlatacağım : -)

   Sakarya Sağlık İl Müdürlüğü ve şu andaki sağlık kadroları,hizmet vermek için son derece erdemli uğraşlar veriyor. Bunu halkımız bilsin.

   Ama, Sakarya Sağlık Kadrosu sayıca şu anda son derece az. Yeterli kadro verilse ve hatta var olan kadrolar dolsa, hizmetler 2 katı artabilir, yeter de!

    İlçelerde yapılan yeni hastanelerimizin durumu da böyle. Hendek örneği:

    Bizim Sakarya’da, Hendekli Yazar, Orhan Topçu ilçedeki sağlık hizmetleri için de harika yazılar döktürüyor. Hendekli siyasiler-partililer okumuyor mu?    

    Orhan Topçu’nun Hendek’e yaptığı hizmeti kaç siyasetçi yapıyor? Orhan’ın sorduğu şu soruyu gündeme getirebilen tek siyasetçi oldu mu;

    “ Hendek halkı geçmiş yıllarda siyasi otoritenin nimetlerinden faydalanmıştır.

    Bırakın doktor getirmeyi, Hendek’e Üniversite, 2.OSB ve okullar getirilmiştir.

   Hendek’te eski hastanede 7/24 ameliyatlar yapılmıştır.

   O yıllarda Doktor açığının aksine doktor fazlalığı vardı!!!

   Demek ki iktidar olmanız kadar muktedir olmanız da önemliymiş…”

   Hendekli Muhalif Siyasi-Siyasi parti olsam, orada yaşasam; Orhan’ın yazısını halkın imzasına açardım. AK Partiye oy verenler de katılacaktır. Tık duymadım.

   Bu anlayış sadece Sağlıkta yaşanmıyor.

   Silahlı Kuvvetlerin, demiryollarının, Üniversitelerin arazileri, işletmeleri, fabrikaları da Amcamlarca Mandrake yapılıyor.

    Sakarya’da BMC için biraz ses çıktı; İktidar ninnileri ile uyutulduk. işçi tayinleri ile fabrikamızın içi mi boşaltılacak, izleyin? TÜVASAŞ ile de satış zirve yapabilir.   

    İhanet yoksa,” Milli Tren 2019 sonunda raylarda olacak!” sözünün arkasını arayın. Demiryol İş süreci aslında biliyordur da, sözleşmeyi daha öne çıkarıyor.

    Demiryol İş, “ Tüvasaş Türkiye’nin Raylı Sistemlerini üretecek!” sözünün önemini hiç kuşku yok ki benden iyi bilir. Bu, nitelikli çalışan, yani ÜYE demektir.

     Evet ya, her gün gerçekleri yüze vurmanın zamanını kaçırmamalı:

    Kurtuluş Tarihi’nin yazıldığı Ankara Garı milletin elinden alınıyor, hop diye Amcamların özel okuluna kiralanıyor(?) Duyulmadı mı bu, İptal davası yok mu?

   Sakarya’da da benzer, kamuya ait arazi, mülk ve hak gaspları yok mu? OFİS Sanat Galerisi’nin arazileri mesela? Ver TOKİ’ye, Vakıf gol pasını alsın?

   Adapazarı Garı’nın Birinci-İkinci geçitleri arasındaki OFİS ve arazileri, Sanat Merkezi(?) yapıldı. Bugün O araziler, O mekanlar Amcamlara mı İŞ-Emanet?    

    Yıkılan İmam Hatip Lisesi ile Askeri Lojmanlar arazileri de bence bir muamma? Siyasi muhalefet, benden fazla merak eder de, neden sor(a)maz acaba?

    Sakarya şunu bilsin: şu günün İktidarındaki Seçilmişler-Meclisler, AK Partiye oy verenler bile, İŞlerin arkasında kimin, ne fırıldağı olabilir bil(e)mez!

   Bunları halkla paylaşmak görevdir.Her İŞ’in arkasını arayın, didikleyin, sorun. Cevap alamazsanız, soruları, kuşkuları halkın önüne götürün.

   Halk sorularla yol almayı çok daha pratiğe dökme ustasıdır. Kurban Bayramı geldi. En doğru, en iyi uhrevi-ulvi sorgulama günleri.

    Kurban Bayramı’nda ve öncesinde, yapabildiğimce, ulaşabildiğim tüm hastanelere giderim. Gece acilleri dolaşmak zaten görevim.

    Hendek için Orhan Topçu’ya o kadar çok borçlandım ki, işte hastane İŞİ çıktı.