Ülkemizde garip ve ürkütücü bir güvensizlik ortamı oluştu. Hemen her gün nitelikli kamu bireylerimiz yönetim konumlarından bir yerlere savruluyor.

Çocuklarımın benden çekinip yeteneklerinden, isteklerinden vazgeçmesini istemedim. Nitelikli, çalışkan, üretken kişilik için önce cesaretli olmak gerekirdi.

Bunu önce, bu ülkede yaşayan 80 milyon insan için, Ülkeyi Yönetenler düşünecek. Cesaretsiz insanın ne kendisine, ne de ülkesine hayrı dokunamaz.

Kamu da ve özel sektörde, tüm çalışma alanlarında, iş dallarında; en nitelikli bireylere, en doğru yer ve makamlarda görev vermek anlayışımda kutsaldır. Yani, “ İşi hak edene ver !”

Sakarya’da 1980’li yıllara kadar; bir devlet kurumunda göreve başlayan insanlar biliriz. Çalışmaları ile bir zaman sonra, terfi ede ede müdürlük makamına gelenler olurdu.

Bu vilayette, emekli olana kadar aynı kamu kuruluşunda görev yapan, büyük hizmetler yapan, eserler bırakan dirayetli ne Yönetenler gördük.

Başhekimleri isim isim tüm şehir bilirdi. Baş tacımız hekimleri de. Çünkü, o noktaya kolay gelinmezdi; halkın gönlündekiler de kolay gönderilemezdi.

İz bırakan ne polis müdürlerimiz, komiserlerimiz vardı. Hatta, jandarma komutanları bilirdik. Sokaklar silah sesleriyle ürkülecek hale gelemezdi.

Ne Valiler, hakimler, savcılar biliriz. Bu şehirde hala isimleri yaşatılır.

Nitelikli insanlarımız hepimiz için büyük değerdir. “ Sana mı soracağız !” diyenlere selam olsun. “ Süleyman benim; Ben gönderirim !” diyebilene de…

Sakarya’ya, atanan hiçbir Yöneten değil 6 ayda, 1 yılda bile faydalı olamaz. Yani; yanlış Atanmış Yönetenler de değil; Atama işini İŞİ BİLENE vermeyenlerde.

SAKARYA BÜYÜKŞEHİR’İN MÜZE PROJESİ !

S. B.Belediyesi Başkanı Sayın Zeki Toçoğlu’na, “ Müze Projesi “ müjdesi için teşekkür borçluyum. Müzesiz bir şehirde yaşama ayıbımız bitecek gibi…

Sakın kimse, “ Adapazarı Müzesi var ya !” diye debelenmesin ! Kurtuluş Savaşı Kahramanı Ali Fuat Paşa için yapılan müzeyi gidip gezen var mı ?

Hep hangi Şehre gidip, araştırarak, Sakarya’da daha iyisini isteyerek, Şehrimizi Yönetenlere deli kışkırtmalar yaparım ? Kocaeli-İzmit’e !

Kocaeli Otogarı’na daha yeni gittim. Çağdaş hale getirilmiş .oklu Dere kenarından, İzmit’i doğudan en batıya Tramvayla geçtim; haset oldum…

İzmit’in Tarihi Tren İstasyonu, Tramvay’ın son durağından 1 önce. O Tarihi Gar rüyalarıma girer. Orada düzenlenen sanat sergilerine koşar gibi giderim.

Hemen D.100 tarafında, yeni-şahane bir Kocaeli Arkeoloji Müzesi yapıldı. İzmit bunu çok hak eder; arkeoloji kazıları ve kent içi restorasyonlar da sürüyor.

Adapazarı ve çevremizde biz bunu yapamadık; turizmi de zora soktuk.

Demiryolcu çocuğuyum; ama, O Eski Demiryolcu : -) Hiç şaşmaz; İzmit’te önce O Tarihi Gar’ın müştemilatı dahil, her köşesini içime çekerek gezerim.

Gençliğimi her köşesinde, her santiminde doya doya yaşadığım Adapazarı Tren İstasyonu gelir aklıma. Bana kalsa, O istasyonu 6 ayda hayata geçiririm.

Çünkü; gidin Büyükşehir ve belediyelerin; Valiliğin ve müdürlüklerin kitaplarında, duvarlarında O Eski Adapazarı Tren İstasyonu gurur fotoları vardır.

Sakarya Müzesi Projesi sevindirici. Nasıl bir projedir, nerede, ne zaman yapılacaktır bilmiyorum. Yer var tabii de; şimdilik susmak doğru olacak !

ÜNİVERSİTE’NİN KENT BELLEĞİ-ARŞİV- ÇALIŞMASI !

Sakarya’da, deprem öncesine kadar; Valiliğimizin, belediyelerin ve meslek odalarının çağdaş bir Kent Belleği yoktu. Bugün bile tartışılabilir.

Şimdi, Sakarya Üniversitesi böylesi bir Sakarya Belleği-Arşivi çalışması başlatmış gibi. Bence, tüm Sakarya’nın desteğini gerektiren önemli bir proje.

Yıllar önce, Bursa ve kimi şehirler, “ Kent Belleği !” adı altına, “ Kent Tarih Arşivi !” denilen projeleri kotarmıştı.

Biz de ise, uluslar arası fotoğraf ustamız rahmetli Hüsnü Gürsel’in, valiliğe, belediyelere ve meslek kuruluşlarına çektiği binlerce eşsiz dianın-slaytın- yarısı bile ortalıkta yoktu.

Büyük Usta Hüsnü Gürsel, O diaları kapı kapı dolaşıp bugünün kamu ve belediye arşivlerine kazandırdı.

Vali Sn. Okutan zamanında da Sakarya’da da böyle bir çalışma başlatıldı. Kamudan ve gönüllü çalışacak şehirlilerden iyi bir ekip de oluşturuldu.

O Ekip de, aylarca, inanılmaz koşullarda ve inanılmaz özveriyle çalıştı. Şehirde, herkes de var olan, 80-100 yıllık fotoğraflar, eşyalar, belgeler, kişisel günlükler tozlu çekmecelerde, depo ve bodrumlarda yok olmaktan kurtarıldı.

Şu gün O belgeler, bilgiler; şehrin araştırmacı (!) bilinen kişilerinde var; kurum-kuruluşlarda da, SAÜ’nün Araştırmacı akademisyenlerimizde de var.

Lafa gelince, “ Abdülhamid Han Hazretleri !” dediğimiz padişah zamanında var olan ahşap ve taş muhteşem Anıt Binaları bile yıkıp geçmişiz ! Ama, Kent Tarihi ve kültür yanlışlarımız O fotoğraflarda duruyor.

“ Turizm Şehri Sakarya’da” kaç bilen, “ Acem Konsolosluğu neredeydi ? Robert Kolej neredeydi ?” diye sorsak yerini gösterebilir ?

Tarihimiz var ve doğruları yakalayınca hepimiz şehrimizle övünebiliriz.