İhracatçıya destek,

Sanayiciye destek,

Esnafa destek,

Çiftçiye destek,

Serbest Meslek erbabına destek,

Suriye’liye destek,

Irak’lıya destek,

Şimdi de ;

AB – SGK projesi kapsamında, evinde eğitimli bakıcı çalıştıran annelere her ay 200 euro destek.

Sakarya’lı hanımlar size yok.

Çünki bu destek İstanbul, Ankara, İzmir’de yaşayan 3700 anneye…!

Şaka değil,

İstanbul, Ankara, İzmir illerinde çocuğuyla birlikte aynı adreste ikamet eden,

4/a’lı, yani eski adıyla SSK’lı olarak, tam zamanlı bir işte çalışan

Başvuru tarihi itibarıyla 0 - 24 aylık çocuğu bulunan

İŞKUR, Mesleki Yeterlilik Kurumu ya da MEB onaylı sertifikayla 0 - 36 ay arası çocuk bakımı eğitimi olan bakıcı istihdam eden,

Annelere 32 Ay boyunca 200 Euro.

İyi para.

İnşallah yaygınlaşır.

Yaygınlaşır da Sakarya ‘lı annelerde yararlanır.

Tarım yasasında Gayri Safi Milli Hasıladan % 1 pay hakkı olan çiftçiye nasihat.

Her yıl Mayıs Ayında yayımlanan Çiftçiye Destek Kararnamesi,

Bu Yıl Ekim ayının 24’ünde yayımlandı.

Uygulama tebliği bekleniyor çiftçi tarafından.

Hayvansal desteklerle ilgili uygulama tebliği halen ortada yok.

TBMM Bütçe Plan Komisyonunda Tarım Bakanına durum sorulduğunda…

Ben bunların tamamını anlatırsam Bakanlığın Çalışmalarını anlatamam.

Sanki sorular,

Ticaret Bakanlığını,

Adalet Bakanlığını,

İçişleri Bakanlığını ilgilendiriyor.

Sorulara vereceğin yanıtlar Tarım ve Orman Bakanlığının çalışmaları ile ilgili Sayın Bakan.

Bal üreticileri kovan başı 15.00 TL desteklemeyi bekliyor.

Siz vermesenizde;

Ekrem Yüce 54 Üreticiye öyle bir destek veriyor ki,

Bal işini, arıcıları kurtarmış oluyoruz.

Haberiniz ola…

MARKA ŞEHİR OLMA İDDİALARI

Kentlerin rekabet içinde olabilmeleri farkındalık ortaya koymalarına bağlıdır.

Marka Şehir;

Konumu, Mimarisi, Tarihi geçmişi, Altyapısı, Ulaşımı, Güvenliği, Ticareti, Sanayisi,

Kültür birikimi, Eğitimi, Üniversitesi ile çekim merkezi olmalıdır.

Marka şehir tanımlaması  bize yabancı bir tanımlama değil.

Yıllar önce Hanımefendi Milletvekilimiz Bakan Yardımcısı iken ondan çokça duyardık bu tanımlamayı.

Yine cılız sesle de olsa siyaset adamlarımız bürokratlarımızdan duyardık ara ara.

Bu aralar bu tanımlamayı pek duymaz olduk.

2002 – 2019 AKP sürekli iktidarda.

1994 – 2019 AKP Yerel yönetimlerde.

Acaba seçilenlerin elinden kolundan tutan ne varda ?

Marka şehir oluşturamadık.

Veya Marka Şehir politikacılarmızın gündeminden düştü.

Veya marka şehir oldukta bizim mi haberimiz yok.

Bağışlayın körlüğümüzü efendim.

Marka şehir olmak için;

Yeniden oturalım.

Başta büyükşehir belediyesi olmak üzere Kent Konseylerimizi kuralım.

Onları aktif hale getirelim.

Sivil toplum, meslek odaları, sendikalar,

İktidar, Muhalefet

Hep birlikte

Marka şehir  olmak nedir ?

Marka şehir olmak O şehirde yaşayanlar için ne anlam ifade eder ?

Marka şehir olma konusunda ne kadar istekliyiz ?

Marka şehir olma konusunda ne kadar hazırlıklıyız ?

İnsanlar şehrimiz de niçin yaşamak istesinler ?

İnsanlar bu şehri niçin ziyaret etsinler?

İnsanlar bu şehre niçin yatırım yapsınlar ?

Bu ve bunlara benzer sorulara yanıt aramak için koşuşturan insanlara sahip çıkıyormuyuz ?

Bence net Hayır.

Marka Şehir olma çalışmalarına katkı sunmak için kendini paralayan,

Bu şehrin insanı,

Gönül Adamı

Adnan Yüksel’e verilen destekten belli olmuyor mu ?

ŞİMDİ ÇOCUK OLMAK VARMIŞ ANASINI SATAYIM

Öyle bir dünyada yaşıyoruzki,

Savaşlar, cinayetler, sömürü, adaletsizlik almış başını gidiyor.

Açlıktan kırılan milyonlar.

Zevk sefa içerisinde saltanat sürenler.

Paran varsa, zenginsen sorun yok.

Bütün bu olumsuzluklar içinde insan özlüyor çocukluğumuzu,

Çıkar yok.

Masumiyet, samimiyet var.

Sınavlardan zayıf almak bile bir başka güzel,

Çocukluk sevgiline uzaktan bakmak,

Kuru bir ekmeğin üzerine yağ reçel sürmek,

Bisikletten düşmek,

Çelik çomak oynamak,

İşte yaş kemale erince ileriye doğru olacak hayalleri kurmak değil yaşamak.

Geride kalan güzellikleri özlemek.

Evet;

Şimdi çocuk olmak varmış anasını satayım.