Dün bu köşede, ilk önce gazeteler haber verir, ertesi günü köşe yazıcıları dokunaklı yazılar yazarlar, sonra yine incelemeye dair haberler çıkar, birkaç yıl sonra tıpkısı tıpkısına aynı şeyler tekrar olur demiştim.Dediğim çıktı işte!3 gün önce…Gazeteler “Sapanca’da su cinayeti” başlığı ile haberi verdi.Sonraki gün…Gazete yazıcıları dokunaklı yazılar yazdılar. Dün...Vali Mustafa Büyük, konuyu ele almak üzere Özel İdare, Orman Bölge Müdürlüğü, Sağlık İl Müdürlüğü, Adasu, Çevre Belediyeleri yetkililerini topladı.Ve bugün…Siz gazetelerde okuyacaksınız: “ Valilik yaptığı açıklamayla, olayın üzerine gidileceğini, sorumluların cezalandırılacağını, denetimlerin arttırılacağını duyurdu”15 yıl önce de, 8-9 yıl önce de, 4-5 yıl önce de yine yazılar yazıldı.Su şirketlerine hücumlar yapıldı.Þimdi de yazılar yazılıyor ve yazılacak, su şirketlerine hücumlar yapılıyor ve yapılacak.Fakat bütün bunlardan hiçbir netice çıkmayacaktır.Bir iki yıl sonra yine cinayet işlenecek. İçme suyu kaynağımız Sapanca Gölü, gölü besleyen Sapanca Ormanı ölüme biraz daha yakınlaşacak.Peki, biz bu cinayetten kimi sorumlu tutacağız?Su şirketlerini mi?İşte ben buna şeşi beş görmek derim.Þirketlere bayram şekeri dağıtır gibi ruhsat dağıtan İl Özel İdaresini, denetim görevini gerektiği şekilde yapmayan, cinayete gözlerini kapatan Orman Müdürlüğünü, Sağlık Müdürlüğünü ve belediyeleri ne yana koyacağız?Sözün özü şudur:Cezasız kalan cinayetlerin en klasik örnekleri Sakarya şehir yönetiminin tarihindedir.