Osman Özdemir hem işini yapmaya çalışıyor hem de kendine yöneltilen eleştiri oklarına karşı dik duruş sergileme cabası içinde.

Karşıyaka beraberliği sonrası Eleştiri oklarının karşısına “Sakaryaspor’a nasıl geldiysem öylede giderim diyerek karşı duran,gel dediler geldim ,git derlerse de giderim” şeklindeki düşünce akımı ile karşı durmaya çalışmak Osman Özdemir gibi sırtında hem futbolculuk ,hem de teknik adamlık kariyeri yüklü birine yakışmamış. .

Yok böyle bir dünya Osman hocam. Hem profesyonelim diyeceksin ,ben işimi yapıyorum ,işimin başındayım diyeceksin ,ben bu takıma güveniyorum diyeceksin ,bu takımın kalitesi bu ligin üstünde olduğuna inanırken , bir beraberlik sonrası bir bardak suda karşına çıkan eleştiri fırtınasını kendine dert edeceksin. Asıl bu aşamada güçlü olacaksın . Osman hocam bizim gibi geri kalmış kapitalist ülkelerin gelişmemiş futbol kültürü içinde bunlar var. Sadece skora ,alınan başarılara endeksli günümüz Türkiye’sinin bir parçası olan Sakarya’da, bu futbol kervanının içinde yer alıyor..

Her şey başarıya kilitlenmiş. Kimse hala yapılamayan stattan ,kimse kurumsallaşmanın A’sının bile ortada olmadığı futbol gerçeğinden, kimse alt yapı dan ,kimse futbolun doğru oynatıldığı kalıcı bir düzenden bahsetmiyor. Kimse 52 yıllık futbol mazisine bürünmüş Sakaryaspor’un Rüstemlerden başka yerinin olmayışına kafa yormuyor. Kimse geleceğini teminat altına alacak yatırım yoksunluğundan bahsetmiyor. Suni yapay gündemler eşliğinde bu güne kadar gelmiş bir Sakaryaspor’dan daha farklı şekilde bahsetmek istesek de ,futbol eşiğinin altından çok fazla bir şey çıkmıyor.

Diriliş hikayesinin ikinci yılında Osman Özdemir’in serzenişinden yola çıkarak bazı Yeşil Siyah gerçekleri buralara kadar taşındık. Yarın transfer sona erecek, Bugsaş maçı kapıya dayandı, bende kalkmış nelerden bahsediyorum.

Kafanızı ütülediysem a fola diyerek ben buradan Osman Özdemir’e zaman tanıyın diyenlerin yanında olduğumu haykırmak istiyorum. Hatta ona olan güveni yenilemek bana ait olsaydı, kurumsallaşmanın temelleri için ilk adımı atmak adına Sakaryaspor’u uzun yıllar ona teslim etmek isterdim.

YEŞİL SİYAH HÜZNÜN 15 YILI

Sakaryaspor tarihinin en acılı futbol sayfasında duran Yozgat faciasının üzerinden dün itibarıyla tam 15 yıl geçmiş. Aykut Yiğit, Futbolcu Fırat, Masör Cuneyt, malzemeci Fevzi Ergünoğlu, Şoför Selami Uludağ ve sonradan yaşama veda eden yönetici Feti Güntekin bundan tam 15 yıl önce elim kaza sonrası, kara toprağa düşen yeşil siyah yürekler olmuşlar. O günü yolda öğrenen , Yozgat’a gittikten sonra kaza yerine gidip Kral Aykut Yiğit’in kanlı ayakkabılarını gören Sakaryalı ender Gazetecilerden biriyim.

Gördüklerim bir film şeridi gibi hala gözlerimin önünde. İçini açmayayım, içi yürek burkucu görüntülerle dolu. Bırakın o günün hüznü orada kalsın. Allah böylesi kazayı hiçbir takıma göstermesin. Acı düştüğü yeri yakar diyerek bu gün o gün yaşama veda edenlere Allahtan rahmet kederli ailelerine baş sağlığı dileyerek o günün bende bıraktığı izlere nokta koyuyorum.