Türkiye’de, ya hepimiz birlikteyizdir, ya da bizi birbirimizden ayırmayı becerenlerin gafleti ile hepimiz tuzaklara hızla koşuyoruzdur.

Bu ülkede var olan Milli Değerlerin tümü hepimizindir. Kimse babasının evinden getirmemiş, kimse yaratmamıştır. Yaratan tek’tir.

                                                            **

Çanakkale Zaferi’ni ve Milli Bayramları da bilerek kutlamak ve çocuklarımıza da öyle öğretmek şart. İnkardan kimse kazançlı çıkamaz.

GAZİ Mustafa Kemal Atatürk’ü dünya biliyor. On binlerce kilometre uzakta  bir çok yabancı ülkede var olan Atatürk Anıtları da O’nun değerini anlatır.

                                                             **

GAZİ Mustafa Kemal Atatürk sadece Çanakkale ile de anılamaz. Asya, Afrika, Avrupa kıtalarındaki cephe savaşları çok şey anlatır. Özetleyelim:

İlk rütbeli askerliği ŞAM da başlar. Selanik’te, Bingazi ve Trablusgarp’ta savaşır, Bulgaristan’da görev yapar, Çanakkale’de, şu günkü Türkiye topraklarının her karışında KURTULUŞ KURULUŞ İÇİN SAVAŞIR.                    

                                                             **

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “ Cepheye koşarak gideriz, kefen giydik, ölümse ölürüz!” gibi laflarla değil;

Her cephede bizzat savaş komuta eden vatanseverdi. GAZİ ünvanını, yönettiği tüm savaş cepheleri nedeniyle, HALKIN YÜCE MECLİSİ ve HALKI  verdi.

                                                               **

Kurtuluş Savaşı için yola çıktığı silah arkadaşları, İngiliz, Amerikan Mandası ister. Mustafa Kemal Atatürk hayatını Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ne adar.  

                                               GEYVE’DE GIDA OSB’Sİ !

                                           İNANAYIM MI, RÜYA GİBİ ?

Sakarya’da, yıllarca Rüya Projelerle kandırıldık; “ Geyve’de kurulacak Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Toprak Kurulu’nun onayından geçti !” haberini o yüzden ikircikli okudum.

Seçim atmosferine girdikçe uçuk, kaçık, yalan daha nice dev yatırım haberleri çıkacaktır. Ama, n’olur şu Gıda OSB yapılacaksa 3-5 partili projesi olmasın.

Uydurma seçim projesi olmasın; “ Sen de her şeye fitnesin!”de  denmesin.

                                                                **

17 Ağustos 1999 Yüzyılın Depremi’nde, yüz binlerce Sakaryalıya yuva olan tüm meraları ve köyleri gezin. Bakın bakalım;

Sakarya, sadece O Deprem sonrası kaç köyü, kaç merayı yok etmiş? MİLLİ Mısır Tohumum, dünyaca bilinen Patatesim, Hayvancılığım nasıl yok edilmiş.

                                                                **

“ Geyve Gıda OSB Projesi’ni Toprak Kurulu onayladı !” lafı bana hiç yetmez. Geyve, bu işi çağın teknoloji onayları ile gerçekleştirsin, başımda taşırım.

Geyve, AKP İktidarı’na 15-16 yılda hayata geçiremediği, “ Sakarya Tarım Arazilerini Toplulaştırma Projesi’ni bi sorup, sonucu görsün.

Ki, Geyve Gıda OSB’si o aşamalara daha hiç gelebilmiş de değil.

                                                                 **

Geyve, GIDA OSB’nin emekleme sürecinde. Arazi Toplulaştırma Projesi;  Abalı, Budaklar, Çökekler, Bileciler gibi; Adapazarı-Erenler ve Akyazı’nın, 30’dan fazla köyünü kapsardı.

DPT onayı vardı; Bakanlık programına girmişti; sözde İhalesi bile yapılmıştı.

GEYVE’yi kışkırtıyorum. Yapılırsa, ÇAĞDAŞ GIDA OSB SAKARYA MARKASI olur.                                                            

                        

                                      “ HAYATTA HİÇ KEŞKEM OLMADI : -) “

Başlıktaki söz benim değil. Bu, genelde magazin şımarıklığı gibi bir şeydir. Kimi siyasilerde de görürsek, “ Siyasi şımarıklık!” tan çok öte bir şey bilinmeli.

Hem, manevi dünyaya sığınır, “ Hatasız kul olmaz!” sözlerini şarkılarla içimize kazır; hem de, Yöneten olunca şımarır, “ Hayatta hiç keşkem olmadı!” dersek?

                                                                  **

Benim keşkelerim ne hikmetse hiç bitmez. Okul hayatımda , spor hayatımda, aile hayatımda özlemini hiç bitiremediğim keşkeler vardır;

Rüya gibi bir okul, spor, çalışma hayatı yaşadım. “ Keşke, daha çok fotoğrafım olsaydı. Keşke günlükler yazsaydım!” derim. Bizim kuşakların hepsi de demeli!

Spor hayatım; lise ve üniversitemi ve hatta aile yaşamımı maddi-manevi her aşamada destekleyen en büyük gücüm olmuştur. Spor keşkelerim de vardır.

                                                                     **

Keşkeler, doğru yapılırsa, insanın kendi içindeki hesaplaşma gibidir. Eğer, seni hesaplaşman mutlu eder, keşkeler sana yeterse, gerisi Şam’da kayısı…

Bana, ihtiras seni yeterinden fazla yönetirse, insanı içinden kemiren hastalığa dönüşür gibi gelir. Vicdan muhasebesi eksik ihtiras ise çok şeyi yakar, yıkar.   

Kendi keşkelerimin kimseye bir zararı yoksa, kalan tatlı bir anı hüznüdür.

Yönetme Keşkeleri’ni görmeyenleri başımız üstünde taşırsak, eyvah ki, eyvah!