Ruslara karşı verilen mücadele de daha etkin ve örgütlü adımlar atabilmek için 13 Haziran 1861 tarihinde Hacı Kearantukh Berzeg, Zeuş İsmail Barakay, Zanuko İbrahim Karabatır, Bidh Hasan Efendi ve İslam Thauş’un başını çektikleri girişimler sonucunda Soçi yakınlarındaki “Psaho Irmağı” civarında Şapsığ, Abdzah, Natukuay, Sadz, Madovey ve Ubıh’ların katılımıyla Abazaların “Ajular Reizara”, Adığelerin “Chile Thariveu Xase” adını verdikleri bir toplantı düzenlendi.

     Bu toplantı neticesinde, tüm toplulukların bir merkezi yönetim çatısı altında birleşip ortak hareket edilmesi gerektiği kararına varıldı. Bu amaçla da bir yerel parlamento oluşturuldu. 15 kişilik bir icra kurulu seçilip parlamento başkanlığına da Hacı Kearantukh Berzeg getirildi. Meclis kararı ile 12 idari bölge belirlenip, her bölgenin kendi temsilcileri tayin edildi. Her 100 aileye 5 atlı savaşçı oluşturma yükümlülüğü getirildi.

     Kafkasya Ordusu Genel Karargâh komutanının, Kutais genel valisine Özgürlük Meclisi hakkındaki düşüncelerinin yer aldığı 30 Haziran 1862 tarihli ve 735 nolu raporunda şunlar yazmaktadır: “Majesteleri, bildirdiğim üzere, Tsebelda’daki (Tzabal) olaylar ve Dağlıların topraklarındaki durumlarla ilgili alınan bilgiler üzerine derhal Genel Valiliğin diğer kesimlerine gitmek zorunda kaldım. Tsebelda ve Dal ile ilgili ayrıntıları 30 Hazirandaki 734 sayılı özel raporumda açıklamıştım. Burada müstesna olarak Dağlıların ve ağırlıklı olarak tüm kıyı kesiminin bize düşmanca faaliyetinin yoğunlaştığı Ubıh topraklarından söz edeceğim. General kont Evdokimov’un komutasındaki kuvvetlerin askeri girişimleri, boyun eğmeyen Dağlıları da bağımsızlıklarının sonunun yaklaştığına inandırmıştır. Majesteleri, çevremde bu sonucun kaçınılmazlığından emin olmayan tek bir kişi bile bulunmamaktadır. Fakat düşmanlarımızın da hakkını vermek gereklidir. Dağlılar ne akıllarını, ne yüreklerini kaybettiler; aksine özgürlüklerini sadece silahla değil, ayrıca ülke içinde yeniden yapılanma ve yabancı devletlere başvurarak savunma kararlılıklarını göstermektedirler. Abdzahlar ile silahlı mücadeleye şartlar gereği gerek kalmadıysa, ortak davada onlar kadar heyecanlı olan Ubıhlar inisiyatifi ellerine almış ve kararlılıklarına uygun idari ve diplomatik önlemleri uygulamaktadırlar. Kendilerinin bu tür faaliyete alışık oldukları belirtilmelidir. Deniz kıyısında yaşayarak, Konstantinopolis’i (İstanbul) ziyaret ederek, orada çeşitli düşman temsilcilerin, farklı renkteki propagandacıların himayesinin altına girerek uluslararası ilişkilerdeki ikiyüzlülüğü ve karanlık yolları öğrendiler. Böylece, onlar öncelikli olarak kendilerini zayıflatan iç kavgaları bir kenara bırakarak güçlü bir merkezileşme amacıyla ortak bir Meclis kurdular.”

     30 Haziran 1862 tarihli ve 735 nolu raporun devamında Dağlıların Büyük Britanya Sohum elçisine yazdıkları mektuba dikkat çekilerek, mektubun ayrıntıları paylaşılmaktadır. Mektupta şöyle denilmektedir: “Çerkesya’da 15 ulema ve akil insandan oluşan meclis kurulmuştur. Meclise “Büyük Özgür Kurul” adı verilmiştir. Meclis kararı ile topraklarımızda 12 bölge kurulmuştur. Her bölgeye müftü ve kadı, ayrıca zaptiye ismiyle muhtar tayin edilmiştir. Onlar Meclis kararını uygulamakla ve büyük kurul ile birlikte hareket etmekle görevlidir. Ekonomik olarak gelirlerin toplanması ve vergilerin dağıtılması ile ilgili bölge muhakemesinin kararlarını yerine getirmek için Çerkesya’da her 100 haneden 5 atlı ve 1’er zaptiye alınacaktır. Her durumda gelirler giderlerin üzerinde olmuştur ve Tanrı’nın yardımıyla Özgür Çerkeslerin Büyük Meclisi ülkeyi yöneterek, daima amacına bağlı kalmıştır. Meclis binasının inşaatına tüm Ubıh, Ahçıpsı, Aibga ve Ciget halklarının katıldığı bilinmektedir; Onlar binanın inşaatı için kereste getirmekle yükümlü olmuştur.”

     Toplantıda alınan kararlar doğrultusunda yeni kurulan Meclis Rusya, İngiltere, Fransa ve Osmanlı İmparatorluğu başta olmak üzere tüm dünyaya ilan edildi. Meclis 1862’de Osmanlıya, Fransa’ya ve İngiltere’ye yardım aramak için bir heyet gönderdi. Heyetin başında İsmail Barakay bulunuyordu. Heyet İstanbul’da Osmanlı makamlarından bir sonuç elde edemedi. İstanbul görüşmelerinden sonra Huştuko Hacı Hüseyin, Güstarıko İsmail, İsmail Barakay ve Basırbi Hacı Haç’dan oluşan bir heyette Avrupa’ya gitti. Paris’te de Polonyalıların desteğiyle yapılan görüşmelerden bir sonuç elde edemeyen heyet İngiltere’ye geçti. Londra’da David Urquhart ve Polonya milliyetçilerin organizasyonu ile bir miting düzenlendi.  Ülkenin çeşitli yerlerinde toplantılarda konuşturuldular. Ama buradan da bir sonuç elde edilemedi.

     Meclis kuruluşundan itibaren askeri harekâtlar düzenledi. Tasvir-i Efkâr gazetesinin 4 Ağustos 1862 tarihinde çıkan 11 nolu sayısındaki habere göre Meclis, Abdzah bölgesine askeri destek amaçlı, Hacı Kearantukh Berzeg komutasında, içinde Ubıh, Ahçıpsı  ve Sadz savaşçıların bulunduğu 6 bin kişilik bir birlik gönderdi.

     Tasvir-i Efkâr gazetesinin 11 Ağustos 1862 tarihinde çıkan 13 nolu sayısında Meclis’in oluşturduğu bu askeri birlik, Guys Kalesi’ne Hacı Kearantukh Berzeg komutasında 4 koldan saldırı düzenleyerek kaleyi ele geçirir. Kale yakılıp, ganimet olarak tüm mal ve hayvanlara el konulur. 1600 kişiyi de esir alınarak yanlarında götürdükleri yazmaktadır.

     Yine Tasvir-i Efkâr gazetesinin 22 Ağustos 1862 tarihinde çıkan 16 nolu sayısında Madavey, Ubıh ve Pshu topluluklarından oluşan silahlı bir birlik Meclis adına Elbruz Dağı civarındaki kale ve köylere askeri bir harekâta gönderildikleri yazmaktadır. Defalarca saldırarak Ruslara ciddi kayıplar verdirilir. Bu askeri harekât esnasında 80 savaşçı ölür, bunun iki misli savaşçı da yaralanır. 6000 baş hayvan ve birçok ganimetle memleketlerine dönerler.

     Bu birlikler 1862 yılının yaz ve sonbahar ayları boyunca Rus kalelerine, Stanitsalarına ve Rus ordusunun himayesindeki Kozak kolonilerine karşı saldırılar düzenlemiştir.

     Temmuz 1862’de Rus birlikleri denizden çıkarma gerçekleştirerek Meclis binasını yakarlar. Sonraki süreçte meclis toplantıları başta Kearantukh Hacı Berzeg’in köyünde olmak üzere birçok yerde 1864 Mayısında Rus-Kafkas savaşlarının bitiş tarihine kadar devam eder.