Sevgili okurlar,
Bir haftadır Sakarya’dayım..
Ülkemin güzelliklerini doya, doya yaşamak, solumak ne kadar güzel!..
Bizim Sakarya’da sevgili Adnan Yüksel, Genel Yayın Yönetmenimiz Tuncer Kalaycı ve diğer arkadaşlarla bir araya gelerek, basının içinde bulunduğu sorunları konuşma imkanı bulduk..
Bu buluşmada, Sevgili Adnan Yüksel, gazete çalışmaları hakkında bilgilendirmelerde bulunarak, Sakarya için geniş kapsamlı, kaynak bir kitap hazırlığından söz etti..
Sakarya için kaynak bir kitap!..
Bu konuda resmi erkan, sevil inisiyatif temsilcileri ve bazı kurum ve kuruluşların öncüleri ile görüşmüş..
600 Sayfalık Sakarya’nın genel durumu, tarımı, sanayisi, doğal güzellikleri, turizm değer ve diğer yanlarını ortaya koyacak, genç nesillere Sakarya için önemli bir kaynak teşkil edecek olan, bu kitabın hazırlığı bile heyecan verici..
Maalesef, Sakarya bu açıdan kültür fakiri bir il!..
İl’i bırakın ilçelerde de öyle kültür çalışmalarına tanıklık edeceğimiz bir durum da yok!..
Maalesef!
Portre ve kent yazarı sevgili Fahri Tuna
ve birkaç yazar dostumuzda olmasa, Sakarya için hangi değerden söz edebiliriz ki!?..
Ünlü hikayeci, yazar Sait Faik Abasıyanık’ın, ünlü ses sanatçısı ve bestekar Ziya Taşkent’in, ünlü siyasetçi Ekrem Alican, Hayrettin Uysal, Barbaros Turgut Boztepe, ünlü sporcuların kenti Sakarya!..
Her kente gelişlerinde “Sakarya” şiirini okuyup, “Ayağa kalk Sakarya” diyerek, vatandaşın oyunu alıp, ortadan kaybolan siyasetçilerin kenti Sakarya!
Üfürükten nazara şifa arayan ve her cübbeli, feslilerin, mollaların gelişinde, binlerin bir araya toplandığı tarikatlar, şeyhler, mürütler kenti olan Sakarya!
Vah ki, ne vah!
Cuma günü, namazı eda için Mithapaşa Ulu Camii’ndeydim..Cemaat arasında genç, kavuklu(sarıklı), kara cübbeli, köse sakallı gençlerin çokluğu beni hayrete düşürdü!?..
Vah ki ne vah!
Verimli topraklar üzerine, çarpık kentleşmeyi başarmış ve Sevgili gazeteci dostum Şaban Mergül’ün deyimi ile “ Gördüğüm kentler içinde Sakarya köy bile değil” tanımlaması kulaklarımızda cınlanıyor!..
Siyaset içinde, siyasetsizlerin borç içine soktuğu, iflasın eşiğinde hizmet üretemez halde olan belediyeler ve belediyecilik anlayışı ile Sakarya nereye koşabilir ki?
Köyleri, mahalle yaptık!
Yol, Su, Elektrik(YSE) kurumunu ortadan kaldırdık!..
Palavra, oy devşirme anlayışı ile “Büyükşehir” belediyecilik sistemi getirdik!..
Gelinen nokta, tam bir hüsran!
Tam bir fiyasko ve iflas!
Nerede, bu kurum ve kuruluşların makineli ekipmanları?
Kimler paylaştı?
Bu belediyelere devredilen köy tüzel kişiliklerinin mallarını, kimler yağmaladı?

Hangi taşı kaldırsan, altında binbir pisliğin çıktığı Sakarya!?
Cumhuriyet değerlerini, kazanımlarını eli ile terslemiş Sakarya!
Deprem kenti, sel ve doğal afetleri her daim kapıda bekleyen Sakarya!
Bir,” B Planı” olmayan Sakarya!
Küçük bir sel felaketinde bile, suların akıtalamadığı, sorunun  çözülemediği, berecirksiz siyasetçilerin ortalarda fing attığı Sakarya!?
İşte, tam turizm mevsiminin ortasında Karasu’da, sular akmıyor, birçok yerde elektrikler kesik, kesik..!

Hizmet anlayışının, siyasete terk edildiği yılların acısı ile başbaşa kalan Sakarya!
Eli cebinde, afet bölgelerini gezmekten öte bir işe yaramayan siyasetçisi ile belediyecileri ile Sakarya, sahi nereye koşuyor?
Kaç gündür, işyerinde siftah yapamayan esnafı ile Sakarya’da anlatılacak o kadar çok sorun var ki?
Hangi birini anlatayım size sevgili okurlar!?
Hangi birini?
Koca Üniversitesi, eğitim, öğretim, buluş ve çağa yakalama yarışı içinde olacağına, öğrencilerin cübbelerinden, keplerinden, döner vu su satışından elde edeceği paranın peşine düşmüşse, vay halimize!?
Kontratlarınızı iptal ettik gitti!
Vay be!
Anlayışa bak, bu kente sevdalı, bu kente aşık, bu kente yıllarını vermiş insanlara, bu kentin değerlerini, kurumlarını, bir çırpıda yok saymak, anlaşmalarını iptal etmek, “ne haliniz varsa, görün” demek, ne demek?
Ey Tokatlı Rektör?
Siz buralarda yokken, bu Üniversiteyi yöneten rektörler, eğitimciler, bu kent ile barışık idi..
Yıllardır, bu üniversite çatısı altında alın terleri ile emekleri ile düsütlük ve Sakarya’ya bağlılıkları ile çalışanları, bir anda yok saymak, ne demek?
Buraları FETÖ yapılanmasına peşkeş çekeceksen, kusura bakma, o güruhun defteri dürüldü!
İşin içinde başka, planlar, niyetler varsa, açık ve şeffaf bir şekilde bunu Sakaryalı ile paylaşınız...
Kentin sokaklarında, kahvehanelerinde konuşulanlar pek hoş değil..
Buraları birilerine, birine peşkeş çekeceğiniz yüksek telden konuşuluyor..
Bakınız Bilal Erdoğan, TÜRGEV ve başka kurumların adı, sıkça konuşuluyor!..
Ateş olmayan yerden duman tütmez derler ya, o hesap!
Milletin diline düşmüşse bu durum, gerisini siz düşününüz!?
Burası Sakarya!
Sakarya, başka kentlere benzemez!

Milletin ekmeği ile oynamak ne demek?
Sakarya basınına yansıyanları ilgi ile takip ediyorum..İşte muhteremlere karşı mahkeme süreci başlatıldı..
Ne olacak şimdi?
Daha önce de bir eğitimci olarak sizlere seslendim..
Burası Tokat’a ve başka kentlere benzemez?
Sakaryalı ile bütünleşecek, halkla iç, içe olacak projelere öncelik veriniz!..
Bu kente, eğitim ve öğretim için gelecek öğrencilerin sorunları ile ilgileniniz!
Eğitim kalitesini yükseltiniz!
Tarımda verim, sanayide gelişmişlik ve teknokoljik buluşların kullanımı, Sakarya’nın turizm potansiyeli, su kaynaklarımız, yaylalarımız, denizimiz, muhtemel deprem senaryoları üzerine buluşlarınızı, Sakarya’nın kalkınması,  kültür değerinin yükseltimesi için fikirlerinizi bekliyoruz..
Bünyenizdeki öğretim üyelerinin, Sakarya ile ilgili kaç kitabı, kaç makelesi, kaç buluşu, önerisi var?..

Bunlardan, Sakarya basını neden söz etmez ki?
Bir bildiğiniz var mı, Ey Tokatlı Rektör?
Bakınız, Üniversitenizin, halka açık kapısı olan Serdivan ile bütünleşiniz, daha farklı, geleceğe dönük projeleri, il, ilçe geneline yansıtınız, yayınız!
Paylaşmayşı, paylaştırmayı öğreniniz!..
Bu rantı öyle “iptal ettim”diyerek, başkalarına sunmanıza kimse göz yummaz!?
İşin de peşini bırakmaz!
Üç beş esnafın kontratını iptal etmek çok kolay!
Kolaycılığı bırakınız, bu esnaf ile bütünleşerek, daha farklı hizmetlerin kapılarını aralayınız..
Kent ile insanı ile esnafı ve iş adamı ile birliktelik sergileyiniz!
Bu kurumlar, bu kuruluş, ne sizin, ne başkalarının babasının çiftliği değil!..
Sizinle görüşenler olmuş!
Hatta Sakarya milletvekilleri de bu durumu sizinle konuşmuş..
Sakaryalı’nın, bu ülkenin üniversitesinde öyle kendi başınıza kararlar alıp, uygulayşamazsınız!
Bu ülkede kanunlar, hakimler, savcılar var!
Dahası halk var!
Kamu vicdanı var!
İnsanların ekmeği ile oynamayınız!

Bu kent, insanı ile üniversitesi ile kurum ve kuruluşları ile sivil örgütleri, spor kuruluşları ile olduğu kadar, kısacası yeşili ile siyahı ile hepimizindir..
Birlikte geleceğe yürümek, sizinde görevinizdir..
Orası kurtarılmış bölge değildir!?..
O yüksek tepeden, başınızı kaldırıp, bir daha bu kente iyi bakınız!
Burası Sakarya’dır!
Burada şarkılar, türküler başka söylenir!?
Burası Sakarya’dır..
Bir ayağa kalkmaya gör!

Lütfen, konuyu işi istişare ederek, yeniden gözden geçiriniz ve Sakaryalı iş admlarını, esnafı mağdur etmeyiniz!
Uzlaşmayı,anlaşmayı, paylaşmayı deneyiniz!
Bir araya gelerek, karşılıklı konuşunuz!..

Ortada, at, deve yok ya!?
Her sorunun bir çözümü vardır, elbet!
Bunu da halletmek görevinizdir!