Bir takım daha sezonun başında bu kadar kolay çözülür mü? Adı Sakaryaspor olunca evet demek zorunda kalıyor insan ve rakiplerden önce içeriden çözülmüş bu takım…Çözülen sadece takım da değil kardeşim İsmail Gürses yönetimi de içerden için için kaynıyor…

   Transfer ayında bütün gözler sana çevrilir bu kadar gündem yaratırsan, futbolun dışında siyasete, magazine, gündem yaratmak için olmadık işler yaparsan bütün rakipler sana başka bir gözle bakar….

   Başarılı olursan “Tabi iktidarın desteğini almak için neler yaptılar. TFF ve hakemler bu takımı şampiyon yapmak için uğraşıyor” derler…

   Başarılı olmaman adına da ellerinden geleni hem saha dışında hem de oyun alanında ardına koymazlar. 

   Başarı gelmezse zaten sorun yok… “Bu kadarda acemiler beceremediler” derler…

    Kaldı ki dışarıya gerek kalmıyor ki… Bu takımı içeriden sabote etmek için el birliği ile yönetim ve oyuncu kadrosu teknik heyet ÖRGÜTLÜ bir şekilde çalışıyor…

    Yoksa bu kadro 8 haftada 10 puan kaybeder mi? İnanın bana yönetim olmasın, hoca olmasın bu takımın başında bırakın kendi kendine zaten bu kadar puanı toplardı bu Taraftar desteği ile.

    

****

   Gelelim maça.

   Nasıl? Sakaryaspor rakipleri izliyor notlar alıyorsa bütün takımlarda seni izliyor ve ne oynadığını, zayıf yanlarını ve en güçlü yönlerini analiz ediyor.

   İsmail Cem Cambaz ve Sportif Direktör Özcan Kızıltan’la birlikte bu kadro daha bir 90 dakika akortu düzgün, ne yaptığını bilerek sahada yer almadı.

   Kazandığı maçlarda bile oyun ruhu, futbol felsefesi ortaya koymadan şansa, karambole, usta ayakların bireysel yeteneği ve HAVA YOLLARININ üstünlüğü ile mutlu oldu hep.

  Ve hem kendisini hem de umutlanmak isteyen Yeşil-Siyahlı sevdalıları kandırdı.

   Son Darıca maçında bu kez ne şans vardı Atatürk Stadında ne de Zafer ve Aytaç’lı Hava Yolları üstünlüğü. Bir de buna usta ayaklar Talha ve Murat Hacıoğlu’nun formsuzluğu eklenince bütün üstünlük konuk ekibe geçti.

    Durum böyle olunca DOLDUR BOŞALT ATIŞ SERBEST yöntemi de başarılı olmadı bu kez.

   Rakip takım seni çözmüş ancak sen hala Nasrettin Hoca’nın çaldığı sazda tuttuğu yeri bırakmaması gibi saha yayılışını, taktik anlayışını (Var mı? Yok mu? O da belli değil ya) değiştirmiyorsun.

   Lig başından beri SAMAN ALEVİ gibi bir var bir yok bu takım sahada. Cumartesi günü de Darıca karşısında bir maçlar göründüler sahada bir de maçın son uzatmalarla on dakikasında… Diğer anlarda ise hep rakip vardı sahada ancak

 

*****

   Bu sezon Sakarya Atatürk stadına gelen rakipler arasında en eli ayağı düzgün ne yaptığını bilen bir takım görüntüsü veren Darıca Gençlerbirliği’nin saha ya 1-4-1-4-1 yayılışı bile Sakaryaspor’u akılcı bir şekilde analiz ettiğini ortaya koyuyordu.

   Rakip takım dörtlü defansın önüne ofansı fazla düşünmeyen defans yönü iyi olan Metehan’ı bırakarak bütün Sakaryaspor ataklarını karşılamayı planlarken bu oyuncunu hemen önünde kurduğu Levent, Sinan duvarı, Uğur ve Aziz kanatlarıyla yani dörtlü barajla hem iyi kapanıyor hem de ileride tek forvet oynayan Abuzer’e hücumlarda yardımcı olmayı düşünüyordu.  Yani bir anlamda önlemi daha önde alıyordu Darıca.

   Dikkat ederseniz ilk değişimi adamlar ikinci yarının başında yaptı ve sürekli atak yedikleri bölgeyi iyi gördü hocaları ve hemen müdahaleyi yaptı.

  Ne yaptı adam kanat koridorlarını kapatma adına sağ önde aksayan Uğur’u (7 nolu) oyundan alarak oraya çok koşan, mücadele gücü yüksek ve o alanı kapatacak bir ismi Levent Kale’yi (77 nolu) çekti. Kaptanı Sinan Turan’ı da  (10 nolu kaptan) Levent’in yerine alarak geriden daha organize pas yaparak çıkmayı planladı. Bunda da başarılı oldular.

  

*****

 

   Sakaryaspor kulübesi ve teknik heyeti uyurken hemen sonra ne yaptı Darıca Gençlerbirliği kulübesi kimse farkında mı? ACABA..

   Yine hatırlatayım. Dakikalar bu kez 65’i gösterirken Erçağ’ın hareketliliği ve istekliliği karşısında ezilen, açık veren sol kanadına da MÜDAHALE ETTİ konuk ekibin teknik heyeti ve Aziz’i (17 nolu) son ön kanattan oyun dışına alırken oraya taze kan Lokman’ı (41 nolu) koydu.

   Komşu ekibi sahada bu dakikadan sonra daha diri daha hareketli ve daha öne çıkarak oynamaya başladı pozisyonlarda buldu.

   Buna karşılık Sakaryaspor kulübesi ancak 79. dakikada uyandı ve yine herkesin bildiği değişikliği yaparak yokları oynayan Enes’in yerine Abdülkadir’i aldı oyuna.  Ancak görüntü yine değişmedi. Çünkü sahadaki şablon aynıydı.  Bu görüntü Hacı Ömer oyuna alınana çift forvete dönene kadar değişmedi.

   Bu Murat Hacıoğlu ( Oyundan çıkan tüm tecrübeli oyuncular artık kulübeye hocasına el kol hareketi yapmaya alıştı da kaptanın kaptanlık bandını yere atması hoş değildi) Hacı Ömer değişimi biraz olsun oyun alanında Sakaryaspor’u hareketlendirdi ve tribünleri daha fazlasıyla umutlandırdı.

   Yeşil-Siyahlıların bu umutlarını Sakaryalı olan ( Transfer döneminde bu takıma bedava gelmek istese Sakaryalı diye kimsenin yüzüne bakmayacağı)kaleci Gökhan Köstereli yaptığı müthiş kurtarışlarla son verdi.

*****   

Bu arada Hakem Emre Kargın da 74.dakikada gelen konuk ekibin gol sevincini yardımcısının ofsayt uyarısı ile yarıda bıraktı. Bırakırken de yönetirken de Kargın geleceğin hakemleri arasında olacağını çaldığı düdük verdiği kararlarla ortaya koydu.  

    Son söz son haftalardaki gelen kötü gidişatla ne tribünlerde eski doluluk kaldı ne de protokolde bu şehri yönetenler…  Ne de eski takımdan esinteler…

   Bu içeriden ve dışarıdan çözülmelerin yaşandığı görüntülerin içinde Sakaryaspor adına güzel olan sadece Atatürk Stadı tribünlerindeki TATANGALARDI..

    Çünkü onlar ne içeriden ne de dışarıdan müdahalelere rağmen çözülmüyorlar, kötü günde iyi günde hep bir ve BERABERLER…. Baksanıza Kocaelispor’un borcundan dolayı küme düşürülmesine bile gönülleri el vermiyor “Ezeli rekabet, ebedi dostluk” içinde yardım elini komşuya uzatabiliyor… ANLAYANA ….