31 Mart yerel seçimlerine doğru koşullar AKP adaylarına yeşil ışık yakıyor…
Bunun iki nedeni var:
Bir :
Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan bu yana seçim hukukuna saygılı kalmış, meşruluğun dışına bugüne kadar çıkmamış; AKP iktidarının uygulamaları bu göreneği bozuyor…

Altını bir kez daha çizelim:
Türkiye’de son bir kaç seçimdir seçmen listeleri, oy tutanakları ve YSK kararlarıyla meşruiyet dışına çıkıldığı düşüncesi toplumda yaygınlaşmıştır…

İki:
Kamu kaynakları ve gücü alabildiğine AKP lehine kullanılmaktadır; yasalar işlemiyor, etik değerler çiğneniyor, toplumsal vicdan yerlerde sürünüyor, tepkiler yeterli etkiye ulaşamıyor…

Demek ki partiler arası yarış eşit koşullarda yapılmıyor, adil bir sonuç gerçekleşmiyor.

***

Medya, malum nedenlerle bir alem…
Sakarya’da AKP adaylarının kesin bir hükümle kazanacağı üzerine ahkam kesen yazılardan geçilmiyor…
 ‘Memleket işi gönül işi ’ masalını yutturmak isteyenler gemi azıya aldılar…
Diyorlar ki:
- AKP 17-0 yapar…
- Yaaaa!..
- Muhalefetin şansı sıfır…
- Eeee?..
- Muhalefet meclise üye sokabilirse öpüp başına koysun!..

Bizim Orhan Topçu köşesinde ‘ti’ye alıyor:
“-  AKP’liler rakibi Cihan Kolip’i  ‘çaylak’ olarak tanımlayıp seviniyorlar;  bizim bu tür konulara aklımız pek ermez ama ‘çaylak’ sözcüğünün zoolojideki anlamı yer altında yaşayan sürüngenlerle beslenen yırtıcı kuş olarak tanımlanır. Politikada ise ‘deneyimsiz’, ‘toy’ kişiler için kullanılır. Er meydanında usta pehlivanların çıraklarına yenildikleri de pehlivan tefrikalarında yazılıdır. 31 Mart’ın ertesi 1 Nisan’dır; çaylaklar AKP’ye ‘ 1 Nisan şakası’ yaparsa ne olacak?..
Ekrem Yüce’nin başını çektiği AKP adayları, Ankara’da sırtını Erdoğan’a dayayıp Sakarya’da umudu çaylak pehlivanlara bağlayarak 31 Mart sabahına bir sürprizle uyanmasınlar…

***

Seçim meçim…
‘Memleket işi gönül işi’ masalıyla yarım yüzyıla yakın bir zamandır Sakarya’nın AKP zihniyeti tarafından yönetildiğini unutturmaya çalışmak…
Parti yan kuruluşu olarak kullanılan belediye kalesini korumaya yönelik çabalamak…
Sosyal bir varlık olarak insanın ‘değişim’ arayışının önüne geçmek...
Ve bu işi bitirmek…
Kolay mı?..
Değil!..

***

17-0 üzerine kurulu AKP rüyasına karşı hayatın gerçeğini hesaba katmak gerekiyor…
O gerçek ne?..
Foslayan ülke ekonomisi!..
Bir kamu kuruluşu olmanın ötesinde kar güden şirket mantığında yönetilen belediyecilik anlayışı!..
Rakibi küçümseyen tutum!..
İmanı gevreyen halkta bu etkenler bir uyanışa yol açtı mı?..
Göreceğiz!...
Önümüzdeki günlerde neler olacak, neler bitecek, bugünden kestirmek zor…
Bilinmeyenler bilinenlerden çok!..