Sevgili okurlar,
Bugün yazımda da sizlere Belçika’dan söz etmek istiyorum..Evet, 230 Bin Türk vatandaşının yaşadığı Belçika’dan..
Yazımı erken yazdığım için Bursa’ya akın eden Sakaryasporlu taraftarların heyecanını, bizlere tekrar bu heyecanı yaşatan Sakaryaspor kafilesinin ruh halini, maça saatler kala tahmin edebiliyorum..
Bir kere şunu teslim edelim ki, Sakaryaspor hak ettiği yerde değil!..
Bütün kalbimle, büyük heyecan ile sizlerleyiz..
Sakarya’dan sonra, okul yıllarımda Bursa’yı çok sevmiştim..
Bursa’da büyük coşku ve heyecan içinde inşallah kafilemiz, taraftarlarımız istediği sonucu alarak, Sakarya’ya döner..
Ama bu bir maç!?..
Böyle maçlardan, zaferle çıktığımız unutulmamalı..
Aksi durumda, dünyanın sonu değil..
Gelecek yılı var bu işin, elbette..
Dostça, kardeşçe çıkıp maçımızı yaparak, zafere ulaşmak tabii ki arzumuz..
İnşallah bu beklentilerle şehre döneriz..
O büyük coşkuyu birlikte yaşarız..
“Birlikte yaşarız” diyorum..
Uzaklarda olsak bile, ekran başında Sakaryalıyız!
Haydi Sakarya, şimdi ayağa kalk!
Seninle coşmaya hazırız!

***
Sevgili okurlar,
Belçika, 26 Mayıs 2019 Pazar günü seçime gitti.. Sandık başına giden 8 Milyonu aşkın seçmen tercihlerini yaptı ve temsilcilerini seçti..
Belçika’daki seçimlerle, bizdeki seçimleri kıyaslamak mümkün değil..
“Mümkün değili” şu!
Evet sandık başına gittik, elektronik olarak oylarımızı kullandık, demokrasinin gereğini yerine getirdik..Vatandaşlık hakkımızı kullandık..
Buraya kadar sorun yok elbette!
Öyle seçim kampanyası döneminde, liderler birbirlerine galiz kelimelerle hitap etmediler..
Öyle ağır suçlamalar, gazete sayfalarına, televizyon ekranlarına yansımadı..
Öyle büyük, küçük polemikler yaşanmadı..
Herkes işine, parti tüzüğünün gereklerine baktı..
Öyle kentler, parti bayrakları ile kirletilmedi, öyle sokaklarda kornalar çalınmadı, büyük otomobil konvoyları oluşturulmadı, öyle kapı zillerine basan, kapı, kapı dolaşan olmadı..
Kent içindeki reklam panoları, parti liderlerinin, adayların resimleri ile boy,boy donatılmadı..
Devletin araçları ile partilerin emrinde olanları, fink atanları görmedik..
Öyle aile boyu açılışlarda, kimse buluşmadı..
İsraf yüzümüze, gözümüze sıçratılmadı..
Devletin imkan ve kabiliyetleri, valisi, kaymakamı, muhtarı seçimlere alet edilmedi..
Öyle yapılan mitinglere, öğrenciler, öğretmenler, memurlar, vatandaşlar sandviç karşılığı taşınmadı, toplanmadı..
Demek ki, seçimin böylesi de yapılıyormuş..
Sadece Belçika değil, bazı Avrupa Birliği ülkelerinde de aynı manzara vardı..
Ancak şunu sizlerle mutlaka paylaşmalıyım, balkon ve vitrin yasaklarına rağmen, bir tek aday afiş kirliliği, Türklerin ve yabancıların yoğunlukta olduğu, Schaerbeek’te, Saint- Josse, Brüksel Merkez, Molenbek, Anderlecht ilçelerinde vardı..
Bizimkiler aday ya, boy, boy artistik resimleri ile donattılar vitrinleri, köşe bucak evleri..
Oy kullanma işlemi başladığında ise, ne kavga, ne gürültü vardı..
Ne partili, ne parti militanları, ne parti sloganları yansıdı gözlerimize..
Eşim Fatma Çetin-Cinal ile sandık kurulu yolunu tuttuk..
Bir okulda, beş altı seçim sandığı oluşturulmuş..
Girişte oyunuzu hangi sandıkta kullanacağınız yönlendiren görevlilerden başka kimse gözüme ilişmedi..
Önce Avrupa Parlamentosu için, sonra Federal Parlamento ve nihayet Brüksel bölge Parlamentosu temsilcileri için oylarımızı kullandık..
Anlayacağınız üç oy birden kullandık..
AB(Avrupa Birliği) üyesi olan Belçika, Avrupa Parlamentosu’na 21 milletvekili gönderiyor..
Bizimkilerde aday oldu..
Fakat, seçilme çıtası yüksek olduğu için, AP’ye(Avrupa Parlamentosu) temsilci gönderemedik..
Sonra Federal Parlamento için seçimlerde oy kullananlar, Emir Kır(PS), Özlem Özen(PS), Meryem Almacı(Groen) ile Türklüğü reddeden Zuhal Demir’i(N-VA) seçtiler.
Belçika Parlamentosu 150 Milletvekilinden oluşuyor.
Parlamento üyeleri belli oldu. Ecolo(Yeşiller Partisi) oylarını artırdı. Mecliste 13 Sandalyeye sahip oldu.
Irkçı söylemli, yabancı düşmanı Vlaams Belang(Flamanların Geleceği) ise büyük sıçrama yaparak sandalye sayısını 18’e çıkardı.
Isparta Yalvaçlı Türk kadını Meryem Almacı’nın genel başkanı olduğu Yeşiller Partisi(Groen) ise sandalye sayısını 2 artırarak, 8 sandalye ile mecliste temsil hakkı elde etti.
Meryem Almacı’nın büyük başarısı elbette konuşuluyor..
Sosyalistler(PS-Sp.A), Liberaller(MR, Open-VLD), Demokratlar( CD&V, CDH),Yeşiller(ECOLO, GROEN),Milliyetçiler(N-VA),Aşırı sağcılar(VB) ve İşçi partileri(PTB,PVDA) oluşan yeni meclisten bir hükümet çıkacaklar..
Zor gibi görünüyor ama, Belçika siyasetinin bir “uzlaşma” kültürü var..
Kapıda hükümet krizi gözükse de, bunu başaracaklarına inanıyorum..
Zira yerleşmiş bir demokrasi kültürü ülke genelinde hakim..
Öyle burada YSK’dan dertlenen,”oyları çaldılar” diyen olmadı..
Evli, evine, köylü, köyüne tekrar döndü..

***
Sevgili okurlar,
83 Türk kökenli adayın yer aldığı seçimlerde, elbette bölge parlamento seçimleri, Türkleri yakından ilgilendiriyordu..
Brüksel,Flaman ve Walon bölgelerinde seçim heyecanı yaşandı..
Maalesef, Flaman ve Walon bölgelerinde adayların çokluğu nedeni ile oylar dağılınca, bu bölgelerden parlamentolara temsilci gönderemedik..
Brüksel ise bunu başardı..
Parti Sosyalist (PS) listelerinden seçime giren Hasan Koyuncu, Şevket Temiz, Emin Özkara ile İbrahim Dönmez seçimlerden başarı ile çıkan isimler oldular..
Emirdağlı Hasan Koyuncu, Eskişehirli Emin Özkara, Konyalı Şevket Temiz ve İstanbullu İbrahim Dönmez, Brüksel’deki Türklerin yeni temsilcileri oldular..
Brüksel Bölge Parlamentosu’nda 89 üye görev yapıyor. Bu üyelerin 17’si Brüksel’de yaşayan Flamanları, 72’si ise Fransızca konuşanları temsil ediyor.
Walon bölge Parlamentosu üye sayısı 75, Flaman bölge parlamentosu üye sayısı 124..
Seçimler yapıldı, öyle abartılı kutlamalar, balkon konuşmaları yapılmadı..
Her parti seçimlerden alması gereken mesajı aldı ve şimdi ülkede şekillenecek hükümet ortaklıklarına gözü çevirdi..
İnanın gözümüz şekillenecek hükümetlerde değil, Sakaryaspor’un yaşatacağı sevinçlere kilitli..
Yeşil-Siyah!
En büyük Sakarya!
Ne olursa, olsun, biz bize benzeriz işte!
Haydi Sakarya!