Şemsi Bayraktar… Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı… Akyazılı Bayraktar Ailesi’nin de, Sakarya’nın da gurur duyduğu bir isim. Şemsi Bayraktar ile ilgili son on yılda bir düzineden fazla yazı yazdım. Açık söyleyeyim, genellikle de eleştirdim.

                                                    **

Eleştirmemin sebebi, ülkenin tarım meselelerine direkt olarak müdahil olmaması, kamuoyuna sürekli olarak istatistiki bilgiler vermesiydi. Ülke tarımının, ülke çiftçisinin başında olan bir ismin, ülke tarımı için çok daha vahim ve ciddi konuları gündeme getirmesini beklediğim içindir belki de bu eleştirilerim…

                                                  **

Bayraktar ile ilgili bugünkü yazım başka. Uzun zamandan beri Bayraktar’ı ilk defa, ülke tarım topraklarının heba edilmesi konusunda yumruğunu masaya vurmuş gördüm. Bu kanıya, son yaptığı basın açıklamasındaki cümlelerinden vardım. Bayraktar’ın, ‘Yumruğunu masaya vurmuş’ dediğim sözleri şöyle;

                                                 **

‘…Alternatif marjinal tarım arazileri varken, verimli tarım arazilerimizi konuta, sanayiye, turizme açmamız, karayollarıyla parçalamamız, yanlış kültürel işlemlerle yok etmemiz büyük sorumsuzluktur. Toprak olmazsa, tarımın, gıdanın olmayacağını, gıda güvencesiz kalacağımızı herkes bilmelidir…’

                                                  **

Bayraktar, sözünü ettiğim basın açıklamasının son bölümünde, yazıma da konu olan şu ifadelere yer veriyor, ‘…Toprak Koruma Kurullarında kamu yararı kavramının istismar edilebildiğini görüyoruz. 2,1 milyon hektar alan Toprak Koruma Kurulları döneminde kaybedildi. Bu kurullarda verimli arazilerin tarım dışına çıkarılmasına itiraz eden Ziraat Odası Başkanlarımızın yerine ticaret erbabına yer veriliyor. Toprağın esas sahibi çiftçimizin temsilcileri bu kurullarda mutlaka olmalıdır. Verimli arazileri korumada en büyük görev valilerimize ve belediye başkanlarımıza düşmektedir…’

                                               **

İki yıl kadar önceydi. Sakarya’da birinci sınıf tarım arazisine kurulmak istenen fabrika için, Toprak Koruma Kurulu’nda olan Sakarya Ziraat Odası Başkanı Hamdi Şenoğlu, söz konusu fabrikanın tarıma zarar vereceği gerekçesiyle okey vermemiş, şerh düşmüştü. Bu şerh nedeniyle Şenoğlu, kısa süre sonra da Toprak Koruma Kurulu’ndan çıkarıldı. Yerine, Sakarya Ticaret Borsası Başkanı Cevdet Mete alındı. Sonra… Mete’de imzaladı ve fabrikanın tarım arazisine kurulma çalışmaları başladı..

                                         **

Araştırdım, Toprak Koruma Kurulu’nda görev yapan Ziraat Odası Başkanı’nın mutlaka ve mutlaka Ziraat Mühendisi olma şartı var. Hamdi Şenoğlu, Yüksek Ziraat Mühendisi.  Kuruldan Şenoğlu çıkarılınca, yerine Sakarya’dan bir başka Ziraat Odası Başkanı koyma şansınız yok. Çünkü, Şenoğlu haricinde Sakarya’da hiçbir Ziraat Odası Başkanı, Ziraat Mühendisi değil! Tek Ziraat Mühendisi Şenoğlu idi, o da çıkarılınca, yerine Ziraat Odası Başkanı alınamadığı için, yasa gereği eğitimine bakılmaksızın, ilgili oda başkanlarından biri alındı. O isim de Cevdet Mete olmuştu.

                                        **

Yine araştırdım, Türkiye’deki Toprak Koruma Kurullarından çıkartılan, Sakarya Ziraat Odası Başkanı Hamdi Şenoğlu’ndan başka bir tek Ziraat Odası Başkanı yok. O zaman bu da gösteriyor ki, Başkan Bayraktar iki yıl sonra da olsa, ‘…Toprak Koruma Kurullarında kamu yararı kavramının istismar edilebildiğini görüyoruz…’

‘2,1 milyon hektar alan Toprak Koruma Kurulları döneminde kaybedildi. Bu kurullarda verimli arazilerin tarım dışına çıkarılmasına itiraz eden Ziraat Odası Başkanlarımızın yerine ticaret erbabına yer veriliyor. Toprağın esas sahibi çiftçimizin temsilcileri bu kurullarda mutlaka olmalıdır…’ sözleriyle Şenoğlu’na destek veriyor. Demek ki, iki yıl önce Şenoğlu doğruyu görmüş, doğruyu yapmış, tebrik ediyorum. Şenoğlu’nun hakkını, iki yıl sonra da olsa kendisine teslim ettiği için, Bayraktar’ı da tebrik ediyorum…