Başbakan dün İzmit’teymiş. Daha Kartepe’den E-5’e çıkmadan, oralarda bugüne kadar görmediğim çok sayıda polis ve polis aracı görünce, “ Çok önemli bir siyasi gelince bizde şehirlerin hayatı kötürüm olur !” demiştim.

Ama bilenler şaşırmaz; manevi ve maddi, şehrimin o depremi büyük yıkımlarla yaşayan tüm köşelerini 17 Ağustos gelmeden gezmeye çalışırım.

İlkin, Alancuma ve Dernekkırı harabelerine gitmiştim. Atatürk Stadı’nın iki yanından geçerken de, oradaki hastaneye yaralılarımızı taşıyan helikopterler sanki hala tepemde uçuşmuştu. O günler hala karabasan gibi içimizde.  

Bunları dün köşemde özetlemiştim. Yazımı yolladım; İzmit’e yola çıktım. İyi ki de çıktım ! Çünkü, aylarca yazsam bitmeyecek kadar çok gözlem yaptım.

Arabamı İzmit Otogarı’nın yanında bıraktım. Şehir içinden geçen, Gölcük yolunda denize kavuşan, çağdaş hale getirilmiş şahane bir dere kenarına : -) Üniversiteye gittiğimiz yıllarda, otobüsümüz İzmit girişinde O derenin bataklık bölgesinden geçerken berbat kokular duyar, “ .oklu deredeyiz.” derdik.

Arabayı Otogar’da çağdaş dere kenarına bırakıp, 20 adım ötedeki Kocaeli BB Raylı Sistemi’nin ilk istasyonundan tramvaya bindim…

İzmit Şehri’ni bir baştan bir başa;

raylı sistemle, hem de büyük keyifle  gezdim !

Geçen Yerel Seçim öncesi, Kocaeli B. B. çok garibime giden bir propaganda yapmıştı.

İzmit Anıtpark’a, Tüvasaş ROTEM’de İstanbul raylı sistemleri için yapılan bir tramvay dizisi lök diye koyulmuş; her yanına, “ Kocaeli halkına 2 yıl içinde Raylı Sistem ( Tramvay ) yapıyoruz !” gibi, yerel seçim gazı yazılar asılmıştı.

Gitmiş, görmüş, bir dolu da fotoğraf çekmiş; köşemde de, “ Ortada 1 metre ray yok; ama yerel seçim tren dizisi lök gibi koyulmuş !” ironisini yapmıştım.

Doğrusu, o Anıtpark’a çok büyük bir saygı duyuyordum. Yerel seçim için böyle bir yanlış işin hem de orada yapılmasına kızmıştım.

Ama bugünün siyaset pervanesi halk, başka hiç yer yokmuş gibi, “ Anıtpark “ isminin, “ Milli İrade “ yapılmasına da sanki tık dememiş.          

Anıtpark,  1999 Deprem Felaketi’nde kaybedilen Kocaelililerin anısına yapılmıştı. Nefis dikili taş bloklar üzerine Deprem Şehitlerinin isimleri tek tek yazılmıştı. Bir Sakaryalı olarak o saygıya ben de şapka çıkarmıştım.

Sebeb-i ziyaretime geleyim. Kocaeli Büyükşehir, benim o inanmadığım Raylı Sistemi, hiçbir eleştiri yapamayacağım çok az gecikmeyle, hayata geçirdi.

17 Ağustos Depremi’nin  Yıldönümü’nde gidip o raylı sistem ile şehri boydan boya gezmek, Sakaryalılar için yazmak boynumun-boyumun borcuydu !

 Tramvaya Kocaeli Otogarı’nda bindim; Yahya Kaptan, Doğu Kışla, Milli İrade ( eski adı Anıtpark !)  Meydanı ), Fuar, Gar, Seka Park gibi, 11 duraklı Tramvay’dan muhteşem Sekapark’ta indim.

1 saat sonra yine Tramvayla dönüp arabama geldim. Seferler 10 dakika arayla yapılıyor. Sabah 07.30’da başlıyor, gece 23.20’de bitiyor.

Haaa; Kocaeli’nin Milli Raylı Sistem Trenlerini, yıllar önce köşemde yazdığım, “ Bursa Durmazlar Firması yapmış. Bursa BB’nin milli tramvaylarını da o yerli firma yapıyor.

Güle güle kullanın Kocaelililer ! Bizim için de daha güzelini dileyelim.

SEÇTİĞİMİZ AKP MİLLETVEKİLLERİ DUYUYOR MU ?

Evet, Kocaeli Büyükşehir’in dev gelirleri var. Bizim gelirlerimizle kıyaslamak mümkün değil, bu tartışılamaz!

Ama 15 yıldır, siyasi tarihimiz de hiç görmediğimiz, siyasi pasifliğimiz hemen her gün tartışılır ! AKP bunu herkesten önce yapmalıydı.  

Sakarya, son 15 yıla kadar, Cumhuriyet’in hemen her hükümetine bakan vermedi mi? Son 15 yıldır hiç Sakaryalı Bakan oldu mu? Kocaeli son 15 yılda hemen her hükümete bakan verdi. Hatta kimi hükümete 2 bakan bile verdi!             

Yani, siyasi yaptırım gücü gözüyle bakıldığında, Kocaeli’nin asıl zenginliği Siyasi Aktiflikten başlıyor! Kocaeli onun için 15 yıldır dev bir şantiye gibidir!

Yazımın bam teline geldim. Sakarya’da, bu ili yöneten tüm resmi-özel kişi ve kuruluşları elimden gelse her gün kışkırtabilmek isterim

Ama, bilirim ki eğer eksik ve yanlışlarımız çoksa, ülkemizde bunun ilk sorumlusu siyasi iktidar partisi ve TBMM’ye gönderdiğimiz milletvekilleridir.

CHP ve MHP milletvekillerini kışkırtsam ne olur? Onlar İktidarda, yaptırım makamlarında değil. Onların bir köşeye sinip, “ Görmedim, Duymadım, Söylemedim !” tiyatrosunu oynaması da es geçilemez.  

Sözün kısası; Sakarya’dan 15 yıldır her seçimde % 60’dan fazla oy alan, AKP artık bu desteğin bedelini ödemeli. “ Çok çalıştım Sizin için, ancak oldu kendim   için!” diyenler varsa;

AKP Genel Başkanı’nın “ Metal Yorgunu olanlar kenara çekilecek !” sözünü de unutmasın!

AKP’nin Sakarya’da yapması gereken öncelikli çok iş var. Ki bence, Kent Raylı Sistemi ile Adapazarılılar’ın 120 yıldır Atatürk Bulvarı’ndan binip, Haydarpaşa Vapur İskelesi’nde indiği, Adapazarı-Haydarpaşa Treni’ni Adp. Garı’na getirtmek iş bile değil ! işin içinde iş yoksa,  AKP bunu Ankara’ya yaptırır, ya da yaptırır !                    

BU AYIPLA NASIL ÖVÜNEYİM?         

TÜVASAŞ 2 YILA KADAR MİLLİ TREN YAPACAK MIŞ !

Birileri, “ Sakaryalıyım !” deyip, “ TÜVASAŞ Adapazarı Fabrikası 2 yıl içinde İlk Milli Treni yapacak !” derse, ben dilsiz şeytan olamam!

Türkiye’nin en karlı, en verimli, en iyi işleyen Adapazarı-Haydarpaşa Treni kaldırılıp, şehir kötürüm edilirse; Ben O Milli Tren ile gururlanmam !  

120 yıl Adapazarı’nın çok çocuklu halkı Atatürk Bulvarı’ndan trene binip, Haydarpaşa’da vapura indi. Ucuzdu, güvenliydi, çocuklara para ödenmezdi. Bu Sakarya; son 15 yıl hariç, siyasi istişare ilkesi olan her siyasi iktidara, her zaman, zorunlu ihtiyaçlarını yaptırdı. 1950-1970 Sakarya eşrafını yazacağım.