Mustafa Kemal Atatürk, TC Devletini kurduktan sonra Türk Milletinin yürüyeceği hedefi de belirledi!...

Kurtuluş Savaşını kazanan Türk Milletinin yeni hedefi; muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak ve onu geçmekti...

Atatürk'ün hedefinin, Türkiye'yi birlik ve beraberlik içinde modern bir ülke olarak muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak olduğunu, söylediği sözlerde ve yaşadığı hayatta görüyoruz!!!

Savaştan çıkan bir ülke muasır medeniyetler seviyesine ulaşmayı nasıl başaracaktı?

Bu sorunun cevabı da, Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerinde gizliydi!...

Atatürk, “Gerçek kurtuluş ancak cehaletin ortadan kaldırılmasıyla olur. Cehalet kaldırılmadıkça toplum yerinde kalıyor demektir, yerinde duran bir şey ise geriye gidiyor demektir.” Sözüyle cehalete karşı savaş açtı.

Mustafa Kemal, “Dünyada her şey için, uygarlık için, yaşam için, başarı için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fen haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, delalettir.” Sözüyle Cehalete karşı açılan savaşta en büyük silahın Eğitim olduğunu açıkça söylüyor.

Atatürk, TC Devletinin sanayi, ticaret, bilimde ve ekonomide güçlü olmasının eğitimden geçtiğini biliyordu. İşte bu yüzden o yokluk günlerinde Anadolu’nun her köşesine okullar açmaya çalışıyordu!...

Mektebin vereceği ilim ve fen sayesindedir ki Türk Milleti, Türk Sanatı, iktisadiyeti, Türk şiir ve edebiyatı bütün bedayiiyle inkişaf eder! Sözü Atatürk’ün okullara verdiği önemi açıkça gösteriyor…

****

21. Yüzyıl Eğitim Sisteminde okullar, bilgi alınan ve yeni bilgi üreten, yeni bilgileri yeni teknolojilerle yaşatabilen kurumlardır!

21. Yüzyılda Okul işi bir takım işidir!...

Okulun bahçıvanından müdürüne kadar herkesin farklı görev sorumluluğu vardır!

Bu görev ve sorumluluklar eksiksiz olarak yerine getirilirse, okullardaki eğitim kalitesi artar!!!

Eğitimin sorunlarıyla ilgili yeterli çalışmalar yapılmıyor ya da yapılmak istenmiyor!

Atatürklü günlerdeki eğitim anlayışıyla bizim bugünkü eğitim anlayışımızda çok fark var!

Hem de dağlar kadar fark var!...

Atatürklü günlerde eğitim için her fedakarlığı yapan eğitim anlayışının yerini bugünün her şeyi Devletten bekleyen anlayış almış!!!

İşte asıl sorun da bu noktada…

Devlet okul binasını yapar, öğretmenini ve okul müdürünü görevlendirir, fakat okulda eğitim öğretime bir türlü başlanılmaz!

Modern yeni okul binasına rağmen, “Eğitim anayasal haktır! Çocuklarımızın Anayasal hakları ellerinden alınamaz” Diye Vatandaşlar, eğitim isyanı başlar…

Buna benzer olayı Hendek Cumhuriyet İlkokulunda yaşadık!

Devlet, “Ekmekten sonra eğitim, bir milletin en büyük ihtiyacıdır” sorumluluğuyla Hendek Yenimahalle de yeni okul binası yapıyor!

Bina inşaatı bittikten sonra siyasetçiler, bir kaç şak şak uğruna “ Okulu ben yaptırdım edasıyla okulun yeni eğitim öğretim sezonuna hazır olduğunu kamuoyuyla paylaşıyor!!!

İlçe Milli Eğitim Müdürü de şak şaklardan pay almak için sağda solda, “benim girişimlerimle okul bitirildi” Diye konuşuyor.

Okul binası bitti bitmesine, ama okul yeni eğitim öğretim yılında açılamadı!

Okul Müdürü, ilçe milli eğitim müdürü Öğrencilerin oturacağı okul sıralarını unuttular!

Bir de işin içine internet sorunu girdi!...

Bu iki basit mesele yüzünden yeni okul rötar yaptı ve açılamadı!

Cumhuriyet İlkokulu, yeni eğitim öğretim sezonuna hazır diyen siyasetçinin aldığı şak şaklar heba oldu!!!

Okul müdürü ve ilçe milli eğitim müdürü rötar yüzünden beceriksizlik ve iş bilmezlikle suçlandı!

İlçe Basını rötar yüzünden gelen tepkiler üzerine, sıkıntının okul sıralarının olmamasından dolayı olduğunu haber yaptı!

İlçe milli eğitim müdürü günü kurtarmak için yapılan haberler yalandır diye Basın Açıklaması yaptı!

Müdür bey Doğrucu Davut, gazeteciler yalancı!!!

Ne hikmetse gazetecilerin haberinden sonra okul sıraları okula geldi!...

Okulda hummalı bir çalışma başlatılarak eksikler gideriliyor!

Burada Yenimahalle Muhtarının da hakkını vermek lazım!

Muhtar, Okulun İnternet işinin çözülmesi için Sakarya’yı su yolu yaptı!!!

Okul Müdürü ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Ağustos ayında Ağustos Böceği misali yatmayıp, sıra sorunuyla ilgilenseydiler, okul zamanında açılmıştı.

“Ülkemizi gerçek hedefe, gerçek mutluluğa kavuşturmak için iki orduya ihtiyaç vardır: Biri vatanımızı kurtaran asker ordusu, diğeri ulusumuzdan geleceğini yoğuran irfan (bilim, kültür) ordusudur.” Sözüyle Atatürk, eğitim ordusunun önemine dikkat çekiyor.

Milli eğitim Sisteminde iş bilen, karşılaşılan sorunlar karşısında çözüm üretebilen, yağmura ve bulutlara kızmadan şemsiye açan, siyasete teslim olmamış İdarecilere ihtiyacı var!!!