AK Parti Sakarya teşkilatları ve Seçilen Tüm Yöneten Kadroları için, daha adayların belli olduğu günlerde;

“ AK Parti Sakarya’da deneyimleri ( liyakatleri ) tartışılır isimlerle yola çıkacak gibi?” diye yazmaya başladım. Seçildikleri günden sonra da;

“ Ak Parti Sakarya’da, kurulduğu 2012’den beri en zayıf Seçilmiş Yönetenlerle temsil ediliyor. Sakarya’nın işi çok zor!” diye yazıyorum.

Kendimle kavgam,“ Yazacaksan testi kırılmadan önce yaz!” gibidir. Çünkü, her kırılan testi, Sakarya ve ülkeden önce, bana zararlar verir.

Örneğin; Ali İhsan Yavuz AK Parti Sakarya Milletvekili seçildi. AKP Gn. Bşk. Yrd.’sı da oldu. AKP Seçim İşleri Başkanı olmaksa dev bir adımdı.

Yerel Seçimlerde, Sakarya’da da aday isimlerinin belirleyicisi olmanın ne demek olduğunu herkes bilir. Eşsiz bir Siyaset Zirvesi, ama?

AK Parti’de orada olmanın bedeli 82 milyon insanın gözünde de olmaktır. Bizim de, 1 milyon Sakaryalının da gözü, kulağı Yavuz’da.

Sayın Ali İhsan Yavuz geçen hafta Sakarya basını ile kahvaltıda buluşarak ilimizle ilgili bilgiler paylaşmış.

Haberi baştan sona döne döne okudum? Testi çok parçalı kırılmadan, kaybedecek fazla şeyi de kalmayan Sakarya için yazmam şart.

Çünkü, şimdi yazmazsam yakın zamanda bile artık çok geç olabilir.

Sayın Yavuz, günün siyaset anlayışını herkesten iyi bilmese, AK Parti’de bu konuma asla gel(e)mezdi. Ama, tepelerde siyaset rüzgarları bumerang gibidir.

Mart Yerel Seçimleri ve tekrarlanan İstanbul Büyükşehir seçimleri sanki bunun en tipik örneği gibi. AK Parti orada galiba önlenmesi çok zor bir sürece girdi.

Kimse,” Bir şeyler oldu, bilmiyorum n’oldu, ama mutlaka bir şeyler oldu?” gibi, siyasi literatüre geçen sözleri ve tekrarlanan İstanbul seçimini unutamaz.

O tekrarlanan seçimin sonucu Ülke Siyaset Tarihi’ni de dipten etkileyecektir.

Yavuz’un da O sonuçtan % 100 etkileneceği, aynı günün akşamı 800 bin fark ortaya çıkınca görüldü. Sakarya basını ile kahvaltıda bu etkinin esintileri vardı.

Hayatımı, önce Yaradan’a, sonra da Türkiye Cumhuriyeti’ne borçluyum. Bu ülkede sorunu olan her şehir ve insan benim derdimdir.

Adapazarı-Sakarya da tabii ki önceliğim. Doğup, büyüdüğüm, yaşlandığım şehre ne bedel ödersem az. Amaaa…;

Hiçbir siyasi-siyasi anlayış, kişisel siyasi kayıplarına yol açan başka bir Türkiye şehrinden hıncını Sakarya üzerinden almaya da kalkmasın.

Ben,“ BMC Sakaryaspor’a 5 milyon TL bağış yapacak!” yaygarası yap(a)mam. Ülke Silahlı Kuvvetlerinin Tank Palet Fabrikası bir Arap ortaklı şirkete verilir mi?

Baktım, basın kahvaltısında Tank Palet ve BMC’nin adı bile yok! ” Bürokrasi ile biraz ilgilenmemiz lazım. BAZEN BAŞIBOŞ OLABİLİYOR!” lafı da koca bir GAF!

Başkanlık Sistemi, ortada ne TBMM bıraktı, ne de Kamu Bürokrasi Liyakati! Siyaset inisiyatifi ele geçirdi. GÜÇ Büyükşehirlerde-belediyelerde. Yanlış orada!

Sakarya Büyükşehir, Toyota’nın ihracat teşviki alması yüzünden her ay 10 trilyon kaybediyormuş. Ali İhsan Yavuz da sanki İstanbul’dan rövanş arıyor gibi?

CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi Seçimi’ni kazandı. AKP Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz da O seçimle siyasi literatüre geçti. 10 Trilyon kinayesi hatadır.

“ Statümü kendim için kullanıyorsam, beni de acımasızca eleştirin!” diyen Sayın Yavuz, İstanbul’u ayda 10 trilyon lira gelir kaybı ile cezalandırma yolunu aramaz. Ben şimdiden ELEŞTİRİYORUM.

Sakarya Büyükşehir’in her aylık 10 trilyon gelir kaybı bunca yılın Siyasi İktidarı AK Parti’nin çözmediği bir büyük dert. Ve, Sayın Yavuz da AKP İL Yöneteniydi!

AKP istese; Sakarya Büyükşehir’in 10 trilyon/AY vergisi tek imza ile ödenir(di).

Bu ülkede, ne özel ve güzel Kararnamelerle-Tek İmzalarla, ne muhteşem dünya servetleri ele güne verildi.

Türkiye’nin her karış toprağı Medeniyetler Müzesi gibi. Kamu Müzeleri ve Ören Yerleri işletme hakları İsrailli-bir Yahudi şirketine mi verildi?

SİCPA isimli İsrailli şirketin Türkiye ortağının AKP’li olduğu internette, hemen her kanaldan iddia ediliyor.

Haa; Sayın Yavuz; Sakarya’nın 100 yıllık su ihtiyacını da madem ki yapmışsınız; Baraj yapmak 10 yıl dursun. 1000 Yataklı Hastane 250 250 parçayla uyutmadır:

Siz, şimdi ve hemen; Sakarya’da Yapılan Hastanelere, Uzman-Pratisyen Hekim, çalışan kadrolar doldurun. Tüm hastane ve klinikler tam gün çalışsın. Aman ha…

Kadro geniş olmayınca, Yorgun Kamu Sağlığı önce kendi sağlığını kaybediyor!

Yeminle; Statümü kendim için değil, Sakarya adına kullanmaya çalışırım : -) Kimseden ve Türkiye’nin hiçbir şehrinden de rövanş alacağım yoktur, ol(a)maz!