AKP Büyükşehir aday saptaması işi zaten çoktan çığırından çıkmıştı…
Kim oturacaktı SBB makam koltuğuna?..
Kimse bilmiyordu…
Ne diyorlardı:
-Efendim biz adayımızı saptarken çok yönlü yöntemler uygulayan partiyiz…
-Hele bekleyin!..

Kamuoyu araştırma sonuçları mı belirleyecekti adayın kimliğini?..
Yok canım…
Teşkilat yöneticilerinin elektronik oyları önem arz ediyor muydu?..
Hadi canım sende…
AKP teşkilatı, milletvekilleri, delegeleri, üyeleri iradelerini Recep Tayyip Erdoğan’a devretmişti…
Erdoğan kimi atayacaktı Sakarya Büyükşehir adaylığına?...

***

Esrar çözüldü…
Erdoğan kimi aday aday adaylarının birbirileri üzerine dosyalı, dedikodulu, bel altılı, kavgalı gürültülü yürüdüklerini görmüştü…
Üstelik Yardımcısı Ali İhsan Yavuz aracılığıyla uyarıyordu:
“-Aday adaylarının birbirlerini yıpratmaları partimizin onaylayabileceği bir tutum değildir…”
Al takke ver külah; doluya koy almıyor; düşüncesi alınan bir milletvekili de demiş ki:
“-Aman aman!.. Şu kişi aday olursa diğer adayların göstereceği tepki korkunç olur… Bu kişi aday olursa etnik köken siyaseti devreye girer… Falancayı yaparsanız teşkilatı çalıştıramayız…Bir çuval inciri berbat etmeyelim!..”
Erdoğan
sonunda kararını verdi…

***

Peki, ne yaptı?...
Diğer aday adaylarının her birinin bu kavgadan uzak duran ikizini aday yaptı…
Bu ikizlerin geçmişi bir…
Söylemleri bir…
Amaçları bir…
Lidere sadakatleri bir…
Partiye bağlılıkları bir…
Sicilleri bir…
Kafaları bir…
Ekrem Yüce koltuğa…
Diğerleri hizaya…

***

Helal olsun, doğrusu Recep Tayyip Erdoğan çok yaman bir manevrayla herkesi şaşırttı…
Dedi ki:
-Siz birbirinizle kavga ediyorsunuz, öyle mi?...
-Evet…
-Öyleyse alın görün bakalım!... Ben hiç birinizi aday yapmıyorum, ama, aynı yumurtadan ikizinizi yapıyorum…

***

Vallahi bilmem ki ne demeli?..
Artık gelişmiş şehirlerde şehri yönetecek politikacılar, çekirdekten yetiştiriliyorlar, iyi bir eğitimden geçecekler, şehir halkının hangi olayda ciğerinin ne yana yattığını bilecekler, şehre karşı duyarlılıklarını kanıtlayacaklar, tasarımları olacak, kamuoyuna güven verecekler, kişisel ve ruhsal açıdan dengeli olacaklar…
Yoksa şehir yetkileri olur olmaz her kişiye emanet edilmiyor…
Ekrem Yüce’nin durumu ne?..
Çarpık bir sürecin sonucunda, aklında fikrinde yokken Yüce SBB başkanı olacak, toplum susacak.. (mı)?..
Bana öyle geliyor ki, AKP Sakarya’da büyük bir mücadelenin kapısını kendi elleriyle açtı…
Yarın çok pişman olsa bile iş işten geçmiş olacak…