Bir hafta kadar önce bizim gazete birinci sayfanın göbeğinden ilginç bir haber yansıttı.
Başlık:
“Şaşırtan tesadüf”
“ Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin kızının, Karasu’da Otomotiv Endüstri Bölgesi kurulacak yerde ilan yapılmadan birkaç ay önce 32 dönüm arazi satın aldığı ortaya çıktı.”
Hımm!
Haberin daha ilk spotu bile olayı kavramak için yeterli…
Belgeli, tapulu, eski deyişle müdellel, elle tutulur, gözle görülür bir rant olayı…

***
Siyasal yaşamda çok görülen bir numara: Tarla vasfında bir arazi imar durumu şinanay, bu yüzden fiyatı da düşük…
Dostuna, tanıdığına ya da yakınına sen diyorsun ki:
-Bu araziyi ucuza kapatalım, ben imar durumunu ayarladım mı değeri ona yirmiye   katlanır…
-Eee

-E’si köşeyi dönersin…
Peki, etik mi?

***
Şimdi çıkıp durumu Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı Fevzi Kılıç’a ya da milletvekili adaylarından birine sorsak diyecekler ki:
“ – Yetim hakkı yemeyiz, yedirmeyiz. Yiyen varsa içimizde barındırmayız. Haksız yere servet, ün, makam isteyen bizden uzak dursun…”
Böyle bir yanıta ne denir? :
-Laf salatası…

Laf salatasının argo sözlükte karşılığı şu:
“Bir konu üzerinde işe yaramayan süslü sözler söylemek”

***
Ya muhalefete ne demeli?
Engin Özkoç uyuyor mu?
Zihni Açba şimdiden modaya mı uydu?
Aklı başında bir muhalefetin böyle bir olay karşısında tozu dumana katması gerekmiyor mu?
Gerekiyor ancak, muhalefet sus pus…
Etkin değil, edilgen…
Lokum…
Yumuşak…

***
7 Haziran’da sandığa gidiyoruz…
Sorabiliriz:
İktidarı ve muhalefeti birlikte, günümüz siyaset anlayışıyla Sakarya’yı bugünden yarına taşımak mümkün mü?
Cevabı size bırakıyorum.