Özellikle 16 Nisan referandumu ile birlikte iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nde vaat bitti. Kenarda, köşede, avuçta, cepte, cüzdanda, kasada, ne varsa en son referandumda vatandaşa çevirdiler, aktardılar ve bitirdiler.

**

Bugün itibarıyla AK Parti’nin vatandaşa verecek vaadi kalmamıştır. Zira şimdi vatandaş, daha doğrusu bilinçli seçmen son iki genel seçim ve akabinde referandumda kendisine sunulan vaatlerin yerine getirilmesini bekliyor.

**

AK Parti’nin vatandaşa sunduğu vaatlerin karşılığı yerel yönetimler değil, tabi ki, genel yönetim tarafından verilecek. Yeni Ankara Hükümeti tarafından. Bu durumda yerel yönetimlerin vatandaşa, ‘asfalttan’ başka vereceği başka bir şey yok.

**

Bu nedenledir ki, iktidar partisinin yerel yönetimleri vatandaşla her karşı karşıya kaldığında çıkmazlar içinde yüzüyordu. Derken, 15 Temmuz’un birinci yıl etkinlikleriyle ilgili haberler gelince, iktidarın yerel yönetimleri adeta bayram etti.

**

Beş gün boyunca her şey iptal. Yat 15 Temmuz’la, kalk 15 Temmuz’la. Ama işte bugün 14 Temmuz. Yarın akşam yapılacak olan etkinliklerle 15 Temmuz yıldönümü etkinlikleri sona erecek ve iktidar partisi yine seçmenle karşı karşıya gelecek.

**

Seçmen, art arda yapılan iki genel seçim ve son referandumda kendisine sunulan vaatlerin yerine getirilmesini bekleyecek. Bunları neden yazdığıma gelince; Yukarıda da belirttiğim gibi iktidar partisinin yeni bir vaat demeti kalmadı.

**

Üstelik önünde de bir buçuk yıl sonra başlayacak üst üste üç seçim maratonu var. Yerel seçimler, başkanlık seçimleri ve genel seçimler. 2019’un mart ayında başlayacak olan bu seçimlere AK Parti, yine vaatlerle giremez.

**

Böyle bir şansı yok. Üstelik vaat de kalmadı. Ben umutsuz olsam da, bu bir buçuk yıllık dönemde, vatandaş adına güzel kararlar ve güzel kanunlar bekliyorum. Yani AK Parti, bir buçuk yıl sonra başlayacak olan seçim maratonuna kadar vaatlerinin önemli bölümünü senin, benim, onun, bunun önüne koymalı, koyabilmeli.

**

Eğer AK Parti bunları yapamazsa, vaatlerinin önemli bir kısmını o seçimlere kadar yerine getirirse ne ala. Bundan karlı çıkan vatandaş olur. Getiremezse kendi bilir. Bundan da zararlı çıkan kendisi olacaktır.