Ferruh Bulut, Gazetemiz Bizim Sakarya’da Adapazarı Belediye Başkanı Sn. Süleyman Dişli’nin Raylı Sistem ihtiyacımızı dile getirdiği toplantıyı nefis yazmıştı.

Bu şehirde bir tek AK Partili’nin Raylı Sistem’e karşı olabileceğine inanmam, inanamam. Çünkü; olsa, Raylı Sistemi en çok Onların çoluk çocuğu kullanacak.

Sayın Süleyman Dişli’nin bu konuyu şehirle istişare etmesine büyük saygı duydum. Çünkü; yaş olarak şehir bizimdi; artık hepimizin çocuklarınındır.

**

Başta AKP’nin 5 Sakarya Milletvekili, İl ve İlçe Başkanları, belediye başkanları bu Erdemli Raylı Sistem İstişaresi’ni duyulacak sesle söylemeye başlamalı;

Raylı Sistem’in ilk etabı 1-2 yıl içinde atılmalı. AKP de, her seçimde kendisine en çok oy veren ilk 5 il içinde olan Sakarya’nın hakkını ödemeye başlar.

**

Başkan Dişli Adapazarı Belediye Başkanı. Çok eminim ki, Adapazarı’ndaki yaya ve araç trafiğinde çekilen çileler en çok kendisini rahatsız etmektedir.

Ama, Raylı Sistem yapmanın kendi yetkisinde olmadığına kimseyi ikna edemez. Oysa, yetkisi de, yaptırım gücü de yoktur. Soru yükü omzundadır.

Konuşsa, zülfü-yare dokunacak. Eh artık, içindeki erdem de özündeki Raylı Sistem gerçeğini dile getirivermiş.

**

AK Partiye Yerel Seçimlerde % 65-70 gibi büyük oy verenlerin Raylı Sistem istemesi çok da gecikmiş haktır. Sadece hak deyip de geçemem; ayıptır gari.

Şimdi O % 70 halkın tüm şehre Raylı Sistem istemesi de bir boyun borcudur.

Bilinen bir deyişle; Sakarya’da AK Parti, kendisine oy verenlerle şimdi samimi bir RAYLI SİSTEM İSTİŞARESİNE oturmak durumundadır.

Gerçekten samimiyetle merak ediyorum. AK Partiye oy verenler şunları hiç teraziye koyuyorlar mı? Oy verdik, Ailemizde neler, nasıl değişti?

Oy verdiklerimizde; Ailecek, kısa zamanda neler, nasıl değişti? Makam, selam sabah, mekan, giyim kuşam, binilen araba, değişen mahalle falan filan?

**

Şehir de ne değişti? Adres tarifi mesela; evine gidiş yolların gibi; tarifi düşün?

İZMİT, hızla ve çağdaş yenileniyor mesela. Otogar’da in, metroya bin, şehrin tam ortasından geç, tren istasyonunda in : -)

İzmit, yeni Metro Aracı siparişini Türkiye’nin Durmazlar şirketine yapmış. Metro’nun 2. Etap ihalesi yapılıyor. Otogar’dan Sabiha Gökçen Havaalanı’na kadar projesi de hazır.

AK Partiye oy verenler Raylı Sistem İstişaresi başlatır; şehir de destekler, olur.

BELEDİYE BAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ

İLK KEZ BIÇAK SIRTI GEÇER ?

Olursa; yapılır veya yaptırılırsa; önümüzdeki 2018-2019 seçimleri kimsenin tahmin etmediği kadar çarpıcı sonuçlara gebe.

Benim merakım Yerel Seçimler. Çünkü?

Geçen seçimde, özellikle de ilçe ve köylerde garip şeyler yaşandı. Üç gün kala kitleler halinde fikirler değiştirildi. Kurulan masalarda ne işler dillendiyse : -)

**

Sapanca’da, en uzaktaki mahallelerin sokaklarında bile, üç gün öncesine kadar çok farklı tercihler konuşuluyordu? Sandıktan çıkan neydi peki?

Ülkemizde, her seçimin üç beş gün öncesinde, masalar kurulması garipsenmez oldu. Geleceğimi, ülkem için ideallerimi asla hiçbir masaya (?) koymam.

Üç kıtada hükümran olan koskoca Osmanlı yabancıların altınları ile yıkıldı. O yıkımı canlarıyla, eşsiz hayat mücadeleleriyle ödeyen bir ailenin çocuğuyum.

Masada oy satan- oy satın alan hiç kimse bu ülkede idealden, ülke severlikten, bayraktan, milletten anlatmasın. Masada nelerin satıldığının farkına varılsın.

**

Şu ayıpla da halk artık kandırılamasın. Kimi siyasiler işine gelince, “ % 99’u Müslüman olan ülkemiz “ diye gürler. Aynı siyasiler, beklediği oyu alamazsa “ Bunların Müslümanlıkla ilgisi yok !” yaygarası yapar.

Sanki, kim Müslüman, kim değil Onlar karar veriyor. Biz böyle bir durumda, “ kimin nasıl, ne kadar Müslüman olduğunu Allah bilir !” diye kabul ederiz.

Büyük korkumuz da şu; siyasi ihtiraslar, inançlı insanları birbirine düşürecek laf cambazlığı yapıyor. İnançlı bir insan, İnançlıları birbirine sokabilir mi?

“ N’oluyor bu ülkede ? Komşu ülkelerde, kardeşin kardeşe yaptığı vahşetleri görmüyor muyuz? Katledilmekten kaçıp bize sığınanlar buralardalar.

**

Tarihten ibret alınmadığı ortada. Ki, “ Tarih ibret olsaydı, bu insanlık dramları hiç yaşanır mıydı?” diyen galiba çok haklıymış.

Güya Yeni Yıla girdik. Güzel şeyler, insanları sevindirecek şeyler yazayım diye masaya oturuyorum, ama olmuyor.

Dünyaya bakın, Manevi Duygular zirvelerde. Öyleyse, Dünyanın bu hali ne ?