AH ŞU KADINLAR!
Geçen Cuma günü yayınlanan yerel gazete haberlerinde okudum:
“ 30 Aralık gecesi Çeşme Meydanı’nda otomobil içinde tartıştığı Aşkın T.tarafından tabancayla alnından vurularak ağır yaralanan oryantal Mualla A. tedavi gördüğü hastanede öldü. Zanlı A.T. daha önce 20 Ocak 2012’de eski sevgilisi M.A’yı ayaklarından vurmuş ve 7 ay hapis yatmıştı… ”
***
Bu çeşit haberlere gazetelerin üçüncü sayfalarında sık rastlanılır.
Ve bu çeşit cinayetlerin adı: “BİR KADIN YÜZÜNDEN’dir!
Kadınlar yüzünden erkeklerin eli kana bulanıyor…
Ah şu kadınlar!...
***
Oysaki bütün bu öldürmeler, bu kan dökülmeleri, ‘bir kadın yüzünden’ değil, ‘bir kadın görüşü, anlayışı’ yüzündendir.
Kadını eşya gibi, mal ve mülk gibi görmenin, böyle bir ilkel bakış açısının yüzündendir…
‘Ah şu kadınlar!’ değil, ‘Ah şu kadına sakat bakış açısı!..
***
Kadın yüzünden dökülen kanlarda kadının suçu yoktur.
Bütün suç, kadının uğrunda kan dökülecek, mal/mülk gibi görülmesinde ve sahiplenilmesindedir…
O nedenle yaşamını yitiren Mualla A’da, genç yaşta mahpusa tıktığımız Aşkın T’de bizim kurbanımızdır…
Hepimiz bu çeşit cinayetlerde taksirli suç ortağıyız!...
Zira kadın/erkek eşitliğinde kafaca hala geri mi geriyiz!..
Bu gerilik 21’nci yüzyıl Cumhuriyet Türkiye’sine yakışıyor mu?