Bizim SAKARYA’dan merhaba…

Geçen haftanın gün gün değerlendirmesini yapmak yerine birkaç gün manşetimizde tuttuğumuz Marmara depreminde ağır hasar gören okullar konusunda birkaç söz söylemek istiyorum.

Bazı çevreler, daha uzun bir süre gündemde kalacak gibi görünen bu konunun, aradan 19 yıl geçtikten sonra gündeme getirilip, bu denli büyütülmesine anlam veremediklerini belirtiyor ve altında başka şeyler arıyor.

Bu yüzden ‘NİÇİN’ sorusunu yanıtlayıp, kendilerine yardımcı olalım.

Okurlarımızın hatırlayacağı gibi Soru Yağmuru’na katılan ve bu konuda etkisi - yetkisi olan tüm konuklarımıza hasarlı okullarla ilgili sorular yönelttik. Konuklarımızın ilki Vali İrfan Balkanlıoğlu idi. Kendisi “19 yıldır niye çözümlenmedi” diye şaşırdığını belirtip, “Soruşurdum, öyle ilk anda yıkılacak bina yokmuş” dedi. Hatta bu yöndeki eleştirilerin temelinde ‘siyasetin’ yattığını ima etti.

Bu konu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali ihsan Yavuz konuk olduğunda bir kez daha gündeme geldi. Kendisi bu konuda bilgisi olmadığını söyledi ve özetle şöyle dedi: “Böyle bir rapor varsa yok edilemez, değiştirilemez. Yarın bir gün bunun hesabını kim nasıl verir?”

Yavuz, konuyu araştıracağını da söyledi.

Bir sonraki konuğumuz CHP Sakarya Milletvekili ve Grup Başkanvekili Engin Özkoç oldu. Hasarlı okullar konusunda 3 yıldır kapı kapı dolaşan, soru önergeleri veren, bakanlarla yüz yüze konuşup çözüm arayan Özkoç, Sakarya Valiliği’nin 2015 Yılı Brifing Raporunda 21 ağır hasarlı okulun acilen yıkılması, 36 okul binasının da acilen güçlendirilmesinin altının çizildiğini anlattı. Özkoç, ‘Haberimiz yok, bilgimiz yok diyenler doğru söylemiyor. Bu raporu tüm milletvekili arkadaşlarımıza bizzat sundum” dedi.

Üç konuktan iki ayrı cevap…

Günümüzde moda olan gazetecilik anlayışına göre konukların verdiği cevaplar üzerinden polemik yapmamız gerekiyordu ama bu bizim işimiz değil.

“O bunu dedi, bu şunu dedi” demek yerine, binlerce çocuğumuzun eğitim gördüğü ve ağır hasarlı olduğu söylenen okullarla ilgili harekete geçilmesini istedik. Bu kenti yönetenlerden birinin çıkıp, kamuoyunu bilgilendirmesini bekledik. MHP Milletvekili Levent Bülbül’ün bugün ve yarın okuyacağınız söyleşisinde belirttiği gibi, en azından “Öyle söylendiği gibi değil” diyerek belirtilen okulların sağlam raporunu ortaya koymalarını diledik. Ama olmadı…

Yıllardır her gün değişen gündemle yaşıyoruz. Toplumu derinden sarsan olaylar bile birkaç gün içinde unutulup gidiyor. Okul diye çocuklarımızı gönderdiğimiz 20 tabutluk* konusu için  bile “19 yıl geçmiş hala ne yazıp çiziyorlar” denilebiliyor, yeni gündemler beklenebiliyor.

Unutulmasını önlemek için, hasarlı okullar konusunu gündemden düşürtmemek için, kamuoyunu rahatlatan bir açıklama yapılıncaya kadar her gün birinci sayfamızdan ‘Hasarlı okullar ne oldu?” diye sormaya devam edeceğiz.

MUHALEFETİ YOK SAYMAK

TBMM’de yıllarca tanık olduğumuz ötekileştirmeye, duymazdan gelmeye bu olayla birlikte Sakarya’da da tanık olduk. Fındık fiyatından 2015’te üst üste yaşanan katliamlara, FETÖ’nün siyasi ayağının soruşturulmasına kadar çok sayıda önerge, nasıl ki iktidar partisi tarafından reddedildiyse, hasarlı okullar konusu da, uyarı muhalefetten geldiği için görmezden geliniyor. Bu nedenle konu, siyaset malzemesi olmaktan çıkmalı, meslek ve demokratik kitle örgütleri bu sorunu sahiplenmelidir.

Gözlemlerime göre, iktidar partisi muhalefeti de kendisi yapmak istiyor. Muhalefeti duymazdan gelip, ‘muhalefet mi var’ sorusunu sordurtmayı, ardından uygun gördüğünde bir özeleştiri ile durumu kurtarmayı hedefliyor.
Ama bu yolu izlerken dikkatli olmalılar.

Muhalefetin cemaat yapılanması uyarılarını dikkate almayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, darbe girişiminden sonra "Bu hain örgütün gerçek yüzünü çok daha önceden ortaya dökememiş olmanın üzüntüsü içersindeyim. Rabbim de milletim de bizi affetsin” sözlerini unutmamalılar.

Umarım, bugünkü sorunu görmezden gelenler de, yarın aynı sözleri söylemek zorunda kalmaz.

ZAFER KAZAN ADAY ADAYI

Sakarya Barosu’nda iki dönem üst üste başkanlık yapan, görevi bıraktıktan sonra yazılarıyla gazetemize katkı vermeye başlayan Av. Zafer Kazan, CHP’den Serdivan Belediye Başkan aday adayı oluyor.
Baro Başkanlığı dönemindeki çalışmalarıyla her kesimden övgü alan, neredeyse Sakarya’daki her soruna müdahil olan bir anlayışla yöneten Av. Zafer Kazan, bir değişiklik olmazsa bu hafta aday adaylığı başvurusunu yapacak.  Gazetemiz yazı kadrosundan bir ismin, önemli bir görevi talip olması bizleri de gururlandırdı.

Niçin adaylığı düşündüğünü, neleri amaçladığını öyle sanıyorum ki yarın köşesinden kendisi anlatacaktır.

Yolunun açık olmasını diliyoruz.

*Hasarlı okullar konusunu zaman zaman, büyük samimiyetle dile getiren meslek büyüğüm, usta gazeteci Cevdet Güngör, haberlerimizdeki 21 okul ibaresini köşesinde düzeltti. İmam Hatip Lisesi’nin yıkıldığını ve hasarlı okul sayısının 20’ye düştüğünü büyük nezaketle köşesinden hatırlattı.  Kendisine teşekkür ederiz.

Daha dolu gazetelerde buluşmak umuduyla hoşça kalın.
İyi haftalar…