Adı : Adem..

Soyadı : Güner..
Durumu: Akyazı ilçesinde esnaf…
Konumu: 31 Mart seçiminde ‘Millet İttifakı’nın belediye başkan adayı…
Dün bir açıklama yapmış…
Okurken altını çizdiğim satırları köşeme alıyorum…

***

Adem Güner diyor ki:
“ - Kendi köyümün seçmeninden bile yeterli desteği alamadım…
“- Bu durumda siyasete devam etmeyi etik bulmuyorum…
“- Siyaseti bıraktığımı ilan ediyorum
Bravo…
Helal olsun…
Günün en çarpıcı siyasal fotoğrafı bu!..

Adem Güner’i tanımıyorum; ama, bazen bir söz, bir tutum, bir davranış insanın kimliğini vurgular…
Merak edip araştırdım Adem Bey’i, seçim sonuçları belli olur olmaz bir açıklaması daha olmuş…
Demiş ki:
“- Halkımızın verdiği kararı saygıyla karşılıyoruz. Seçilen belediye başkanı ve meclis üyelerini tebrik ediyoruz.
“- Hayatım boyunca Türk Milleti ve devletine sadık kaldım. Lakin Türk milleti lafından alerji duyanların beni ve arkadaşlarımı terör örgütleriyle ilişkilendirilmesinden ötürü doğan kul hakkımı en alt kademeden en üst kademeye kadar olan herkese ahrete bırakıyorum.
“ -
Siyaset erdemli insanların işi olmalıdır. Üç beş oy için iftira, fitne, fesat, münafıklık alanı değildir.
Ne dersiniz?...
Adem Güner’in bir gün arayla yaptığı iki açıklama dört dörtlük  değil mi?..
Sözleri günümüz siyasetinin yüzüne patlatılan şamar olmuyor mu?...

***

Yüzde 12.15 oranında oy almış Adem Güner…
Seçilemedi…
Ama, sergilediği tutumla saygınlık kazandı…
Peki, hiçbir başarısı olmayan politikacının koltuğa yapışmak adına, aklımızla alay edercesine, mazeret ipine sarılmasına, ‘kem küm’ etmesine, ‘falan filan’ demesine ne diyeceğiz?..
Kaşarlanma dedikleri bu mu?...

***

Politika adamının kendine özgü bir üslubu, raconu, çekimi, albenisi olur…
Tuhaf bir ülkede yaşıyoruz; bu özellikleri taşıyan Adem Güner gibileri politika alanından çekiliyor, dışa yönelik mücadelede seçim üzerine seçim kaybedenler ele geçirdikleri partide kökleşiyor, dallanıyor, budaklanıyor…
Ve bunun adı siyaset oluyor…
Güldürmeyin beni…