Anlaşılması zor zamanlardayız. Ülkeyi; Seçilerek-Atanarak Yöneten Yapılanlar yönetiyor. Ama, Seçilenler, yapacaklarını halk söylemeye hiç gerek duymuyor.

Kimi işler de, yanlışlar, eksikler az zaman sonra ortaya çıksa da, halkın sesini çıkarmadan kabullenmesi de şart gibi görülüyor. Susmazsa da, susturuluyor.

Bu, yanlış bir Şehir ve Yöneten anlayışıdır. İhtiyaçlar ve yapılacaklar halka sorulmazsa: halka ait bir çok emek ve servet sokağa atılır gibidir.

Yapılan eksik ve yanlışları gördüğüm, öyle zannettiğim gün tüm antipatileri üzerime çekeceğimi bilsem de, bu yüzden zamanında yazmaya çalışırım.

**

Geçen Çarşamba, Korucuk Tıp Fakültesi’nden dönüyorum. Valilik kavşağı ışıklarını geçtim; sağda bir çok iş makinesi harıl harıl çalışıyor. “ Galibe 2.TEM Yolu Köprüsü yapılıyor.” dedim, yola devam ettim.

Yeni yapılan dev Yazlık Dönerli Kavşağı’na geldim. Tırlar, hafriyat kamyonları, mikserler, otobüsler ve inanılmaz sayıda oto; trafik zor yürüyor?

Serdivan AVM’ye doğru döneceğim; sağdan soldan yola katılanlar ürkütücü. O Dev Kavşak daha birkaç ay önce açılmıştı; “ Epeyce sorun çözer !” demiştim. Birkaç ayda duvara tosladım. İki yıl sonra trafik orada da felç olur, oluyor bile.

**

Cuma günü de Adapazarı’ndaydım. Arabamı, 1000-1500 metre şehir dışında bıraktığım koca otoparklarda yer bulamadım. Yine gelip Müftülük yanındaki Yeni Katlı Otopark’a bıraktım.

Gece aynı caddeden dönerken, “ ADARAY KENTPARK İSTASYONU “ nu görünce; ne hüzünler, ne yıkımlar yaşadım, anlatamam. Biz ne büyük paraları ne işlere yazık yere döktük. O GAR’ın ardında ne var, Şehri bu kahırlara ne İŞ soktu?

“ ADAPAZARI’NDA ULAŞIM DENİLİNCE “

AKLA RAYLI SİSTEM VE HAYDARPAŞA EKSPRESİ GELİR !

“ Zararın neresinden dönersek, dönelim !” Adapazarı’nda ulaşımı kurtaracak başka çıkış yok. Erken Seçim’e kadar Haydarpaşa Treni başlasın, denmeli : -)

Raylı Sistem’in, şehir içindeki ilk etabı da 2 yıl içinde bitsin istenmeli.

Bin döner geçit, bin otobüs, 1000 minibüs de gelse; her yeri otopark da yapsak, gerçek bu. Kurtuluş Demiryollarında. Haa, YHT de bize pek yaramaz.

**

Kimi iddialarım bilinir. Örneğin, CADDE54 denilen proje, Serdivan’a Çağdaş Şehirleşme İhaneti gibi olacak. Kim, kimi, nasıl ve neyle kandırdı bilmem?

Serdivan, 2 yıla da kalmaz girilmesi, çıkılması imkansız bir şehir köşesidir.

Şimdi bile. Her ay, tek araba park edecek yer bulmak bir sokak öteye gitti. Bugün, 2 duble yol öteye gitmeyen, yol kenarına araba koyamaz. Gidin görün!

**

ADARAY KENT PARK İSTASYONU’nu görünce niye hüzünlendiğim dilerim anlaşılır.

Hem bu kadar zaman ve para kaybettik; hem de hala O demiryoluna ve şehre en büyük ulaşım çözümü; Adapazarı Garı-Haydarpaşa Ekspresi’ni getirmedik?

Garı, Erken Seçimde her kapıda konuşulur. Bir dolu şehir efsanesi de eklenir. Çünkü, şehirde Ulaşım Denince, şehirlinin aklına Otobüs, Minibüs, dolmuş gelmez…Adapazarı Garı’ndaki tren enkazları da şehirliyi çok utandırır.

**

Adapazarı Kent Raylı Sistemi, Erken Seçim’in en önemli siyaset malzemesidir. Sakarya Halkının % 90’ı dar gelirli. Ucuz, rahat, güvenli ulaşım O Halkın hakkı.

TÜVASAŞ bizim. EUROTEM de, burada besleniyor. En uygun fiyatla araçları yapar. İZMİT, şehrin göbeğinden, sokak içlerinden geçen tramvayı 2 yılda yaptı.

Seçimden sonra bu 2 Ulaşım Projesi’ni konuşmak çok geç olacak, çok.

ARİFİYE’DE, SAPANCA GÖLÜ DOĞUSUNDAKİ

SÜS BİTKİCİLİĞİ FUAR ALANI PROJESİ N’OLDU?

“ Cumhuriyet’in, Kamu İş Birikimi bu ülkenin olmazsa olmaz zenginliğidir.” dediğimde, hiç işine gelmeyenlerin arkamdan dediklerini bilirim.

Bakın; Kırkpınar Kırkpınar iken ve dillere destan özgünlüğü ve doğası varken ( Şu anda da ve her şeye karşın, Kırkpınar harikadır.) Hava Alanımız da bir başka çekim merkeziydi.

Fenerbahçe Kürek Tesisleri, palas pandıras yıkılsa; FB tam karşı kıyıya Serdivan’a (?) taşınsa da; Sakarya’da başka Kırkpınar yoktur : -)

“ Kamu Alanı ve Baldan tatlı Beleş !” diye; orasının Süs Bitkileri Fuarı olması asla tercih edilemez. “ Turizm Turizm !” diye söylenenler konuşsunlar?

**

Siyasetin Yatırım Liyakatı, Atanmış Kamu Yatırım Planlama Liyakatı’ndan daha birikimli değildir. Süs Bitkileri Fuar Alanı tam da böyle bir örnek gibi.

Eski Vali Sayın Nuri Okutan, Sakarya Valisi iken; Süs Bitkiciliği’nde Sakarya’nın çok önemli atılım yapması için, büyük ama, çok büyük, Yazlık Şeker Pancarı Araştırma Arazileri Süs Bitkicilerine sözleşmelerle kiralandı. N’oldu orası?

İl Özel İdaresi paraları n’oldu? İl Özel İdare’nin, Akyazı’da bulunan çok güçlü Termal Enerji Rezervlerine de döküldü? Siyaset ne dedi; n’oldu O Termaller?

Paraşüt Turizmi için de, yine Vali Okutan zamanında, Kırantepe’de nefis bir Paraşüt Alanı yapıldı. N’oldu orası? Bakımsız, çöplük ve ne İŞ’ler olur orada?

**

Kamu Görevlilerini anlamayan Siyaset, neler kaybettiğini de bilemez.

Vali OKUTAN, Süs Bitkileri Fuarı’nı, D.100 ve TEM arasında, Sapanca Gölü’nün doğu sahilinden başlayan, batıya uzanan arazilerde yapmayı önermedi mi? Süs Bitkileri Fuarı için öyle bir yerin bir eşi daha yoktur? Orada peki ne İŞ var?