Sevgili okurlar,
Türkiye seçime gidiyor..
Seçim sathında olan Türkiye’de ilginç gelişmelere de tanıklık ediyoruz..
İlginç söylemler, takılmalar ve içe dönük, yani oy devşirme amaçlı, popülist açıklamalar, gösterişli mitingler ve büyük bir taraftar medya topluluğu ile seçime asılan partileri, daha yakından tanımaya, anlamaya gayret gösteriyoruz..
Öncelik muhalefetin büyük zaferi ile sonuçlanan “Adapazarı  Ekspresi”nin,  Gar’a gelmesi,  bu seçimlerin en büyük kazanımlarından biridir..
Bunda Sakarya yerel medyasının da büyük payı vardır..
Meslektaşlarımın haberlerini ve yazılarını titizlikle okudum..
Ayrıca, arkadaşlarımdan da bilgi edindim..
Keşke,  Adapazarı Ekspres Treni’nin, Adapazarı Garı’na geliş töreninde, o çirkinlikler yaşanmasaydı!
Bunu en iyi şekilde yansıtan gazeteci dostlarım olduğu gibi, şöyle bir üstüne dokunup geçenlerde vardı!..
Fakat asıl gerçek şu ki, siyaset ayrıştırmayı değil, bütünleştirmeyi, birlikteliği ve beraberliği içinde barındırır..
Adapazarı Mithatpaşa Garı’nda tren durdu..
Bu trene binenler arasında muhalefet milletvekilleri yoktu, muhalefet kadınlar yoktu, muhalefet sivil örgüt temsilcileri yoktu?..
Kısacası bu fotoğrafı beğenmedim!
Tren gara geldiğinde, birliktelik fotoğrafı çekildi..
Yine bu fotoğrafta muhalefet yoktu!
Bunlar hoş gelişmeler değil..
Üstelik gar içinde yaşanan kargaşa ise, kabul edilecek gibi değildi?..
Bir tarafta iktidar yanlıları, bir öte yanda muhalefet ve atılan sloganlar!..
Çok şükür, kavga çıkmadı, kimsenin burnu kanamadı!
Bu fotoğraf Sakarya’ya yakışmadı..
Bu hizmetler kimsenin babasının malı değildir!
Herkes haddini bilmeli..
Bu hizmetler, bu aziz milletin hizmetleridir..
Kullanımı da, aziz milletimizindir
Siyasilerin milletimizi ayrıştırmaya ne hakkı vardır, ne de buna bu millet müsaade etmez!
Demek ki, Adapazarı Ekspresi gara gelebiliyormuş!
Tüm bunlara rağmen emeği geçenlere teşekkür ederiz..
Zira siyasiler, bu millettin hizmet karşılığı vekaleti alıyorlar..
Kimse, kimseye, bir hizmet lütuflunda bulunmuyor!
Lütfen, hoşgörüden ayrılmayınız!
Hizmette de hoşgürü!
***
Tren Gara geldi, iş bitti mi?
Hayır!
Dün, bu tren güzergahında nasıl güvenlik tedbirleri alınmışsa, bugünde aynı tür güvenlik tedbirleri alınarak, tren seferlerimiz aksatılmadan yürütülmelidir..
Seçim sonrası trenin durdurulması ve seferden alıkonması büyük bir hayal kırıklığı yaratır..
Buna tevessül edilmemeli..
Mithatpaşa semtinden başlayarak,t ren garına kadar hemzemin geçitlerde gerekli tedbirlerin alınması, can ve mal emniyeti için önemlidir..Bu öyle büyütülecek büyük bir iş değildir..Artık dijital dünyada bu tip hizmetler, bir düğmeye dokunmakla hallediliyor..
Bunu bahane edenler, inanın ki, bir başka yöne hizmet için görevlendirilmişlerdir!?..
Amaç, insanımızı İstanbul istikametine daha kolay, daha güvenli, daha ucuz bir şekilde ulaştırmak olmalıdır..
Ulaşım kalitesini yükseltmek, gerekli önlemleri almak ise yetkililerimize düşen başlıca görevdir..
Herkes görev başına!
Görevini yapamayacaklar bilsinler ki, onların görevini yapacak bu ülkede milyonlarca insanımız vardır..
Bu hizmetin insanımıza sunulmasında emeğe geçen, iktidar ve muhalefet temsilcileri ile kararlılıkla trenini isteyen, saygı değer kadınlarımızı tekrar kutluyorum..
Sayın milletvekilleri Engin Özkoç ile Ümit Dikbayır’ı da unutmamak gerek!
Teşekkürler!

***
Sevgili okurlar,
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sakarya ziyaretini ilgiyle takip ettim.. Konuşması hamasetten öte bir mana içermedi..
Şunu yaptık,bunu yaptık tekerlemeleri Sakarya’da yankılandı..
Bunları yapmak için size görev verilmedi mi?
Bu para, bu kaynaklar nereden diye sormaz lar mı?
Hazine emrinize amade değil mi?
Ama hesap,kitabı bilen var mı?
Her gelişinde diline doladığı “Sakarya”ya akıttıklarını söylediği para ötesinde, büyükşehrin borcundan söz etmedi..
Yapılamayan hizmetler kulak arkası edildi!..
Karasu Belediye Başkanı ve şimdi BBP listesinden seçime giren sevgili dostum Mehmet İspiroğlu, Yassıgeçit Köyü’nü ziyarette,” Yolunuzu yapamadık..Zira merkezde işleri bir türlü bitiremedik..Size namus sözü, yapacağız” diyerek, Sakarya’nın, “hala yol bekleyen, su bekleyen, okul isteyen, hizmet” diyen merkez ilçelerinin yanı sıra, ilçe,belde ve  köylerinin de olduğunu unutmayalım..
Öyle mikrofondan atıp, tutmak çok kolay!
Ben de güzel şiir okurum ya?
Verilen hizmetlerin maliyeti aklınıza geliyor mu?
Suyun litresini kaça kullanıyorsunuz?
Elektriğin kilovatı size kaça geliyor..
Emlak, otomobil vergileri nedir?
Yaşamınız için asgari ücret yeterli midir?
Diplomalı çocuğunuza, iş bulabiliyor musunuz?
Adapazarı-İstanbul gidiş gelişi kaç para oldu?..
Devlet işlerinden eşit, hak, hukuk temelinde yararlanabiliyor musunuz?
Artık, soğanı, patatesi, biberi, domatesi, patlıcanı sormuyorum?!..
Nereden, nereye?
Geçmediği köprünün, hizmetin bedelini ödeyen, dünyada hangi millet var?
Palavralara karnımız tok!

***
Sevgili okurlar,
Satışı kesinleşen, (pardon devri) Sakarya Tank Palet Fabrikası’nda işçiler, onurlu bir davranışla, Katar ortaklı bir yeni oluşum içinde olmak istemediklerini beyanla, başka fabrikalara transferlerini istediler..
50 Milyon dolar karşılığı satılan milli değerimiz için, muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu,” Bu satıştan vazgeçin, 50 Milyon Doları bulacağız” dedi..
Bu fabrikayı yoktan var eden Sakaryalı, bu sese kulak vermeli!?..
İşçilerimizin bu onurla davranışı, yalnız konmamalı!..
Onlar bizim fabrikada ak, temiz, pak, onurlu, çalışkan, bilgili temsilcilerimiz..
Siyasilere değil, onlara kulak veriniz!..
Sakaryalı bu fabrikayı sattırmamalı!..
Sakarya Tank Palet Fabrikası, vatan demektir, bayrak demektir, namus demektir, gelecek demektir..
Sakarya demektir!
Bu fabrikayı, beceriksiz siyasete,siyasetçilerekurban etmeyiniz!