Sakarya Halkı, eğer Büyükşehir Belediye Meclisi’ni, Adapazarı ve tüm ilçe belediye meclislerini yerel medya haberlerinde izlemiyorsa çok yazık.

         Şehrin ve ilçelerin yapılan, yanlış-eksik yapılan işlerini eleştirmeye zaten hepimiz hazırız. Ama, muhalefeti meclislerde izlemiyorsak çok hak yiyoruz.

         Adapazarı Belediyesi’nin MHP’li belediye meclisi üyeleri Sayın Erkal Etçioğlu ile Sayın Erkan Acar’ın, son meclis toplantısının gündemine taşıdığı şehir yaşamı için çok önemli 2 konu bile teşekkür etmeme yetti de arttı.

          Bütün Yerel Basın ve yazar arkadaşlar, uluslar arası kara yollarında da, şehir içi yollarda da Adapazarı isminin giderek yok edildiğini yıllarca yazdı.

          Sn. Etçioğlu, “ Adapazarı’nın adını dahi silmeye çalışan bir zihniyet var !” gibi sözler etmişse, ben de doğup büyüdüğümüz bu şehre olan o duyarlılığı karşısında sevgiyle eğilir, saygıyla alkışlarım !

           Düzce, Kocaeli, Eskişehir sınır bitişlerinden, Sakarya sınırına 40 km giriyoruz. Hendek’te, Dereköy’de, Söğütlü’de, Alifuatpaşa’da, “ Sakarya 20 km “ Yahu Müslüman, Adapazarı 20 km…

           MHP ve Sn. Etçioğlu, Karayollarını da, Sakaryayı Yönetenleri de mahkemeye verse çok haklı…

          Ve; MHP’li Meclis Üyesi Sayın Erkan ACAR’ın da, “ Mithatpaşa’ya gelen Haydarpaşa-Adapazarı Treni merkez istasyonuna da gelebilir;

          Kent içi trafiğinden yakınıyorsak, Hafif Raylı Sistem yapılamalı.“ gibi öneriler yapması çok doğru bir muhalefet tavrı. Ki;

          Sn. Etçioğlu O mecliste, Adapazarı Raylı Sistemi konusunda bence en birikimli seçilmiştir. Etçioğlu, “ MİLLİ TREN yapıyoruz ! “ diyen, İstanbul metro trenleri yapılan TÜVASAŞ ile Raylı Sistem Projelerine katkı vermiştir.

          SAÜ Teknoloji Merkezi deneyimi ile tartışılmaz belediye birikimi her meclis için büyük kazanımdır… Meclislerini izleyen halk isterse de çok şey kotaracaktır.   

        

                                  ADAPAZARI-H.PAŞA TRENİ VE

   140 mt. ÇAPLI YAZLIK KAVŞAĞI!                                                        

          Değil on, 5 yıl bir delik bile açılmayacak yol yapmayı hala öğrenemedik. Çok mesafe aldık, tam öğrenemedik. En geç 2-3 yıl sonra hepsini kazabildik.

          Yazlık-Karaman arasına Dünya Bankası’nın yaptığı O kilometrelerce bulvarı yıllarca örnek verdim. 10 Yılı da çok geçti, çizik yok : -)

          Son 5-6 yılda, bence, doğru ve iyi yaptığımız iş ise Büyük Kavşaklı Geçişler oldu. Az zaman sonra bozup, daha büyüğünü yapsak da doğru çözümler oldu.

            İzmit caddesi eski garajlar kavşağı; Çark caddesi Atatürk Stadı kavşağı, DSİ kavşağı, daha bir dolu kavşak trafik akışını sağladı.

            Yazlık Kavşağı da son yıllarda inanılmaz yoğunlaşmıştı. 140 mt. genişlikte bir kavşağı o nedenle doğru ve iyi gibi buldum.

          Sözü, Yerel Basına, “ Fitne yazarlara !” getirdim. Kimin yanlışını, eksiğini yazsan, yaşadığın şehrin ve şehri yönetenlerin düşmanları gibi gösterilirsin.

           İstisnalar olabilir; ama bu bakış tam doğru da değildir. Bir oku, bir düşün, sonuca gör, şimdi bak!

           Sn. Zeki Toçoğlu öncesinde;

           Demiryolu 1. Geçit için çıldırdım. Dört yanı depremde yıkılmıştı. Dört yanının sıfırına kadar; Otobüs Garajı, Hastane, Dershane, cillop gibi mağazalar yapılırken kent yönetenlerine yalvardım:

           “ 1. Geçit, OFİS ve Donatım hemzemin geçitleri bu şehir trafiğinin kalbidir. O noktalar trafiğin kan damarları; tıkamayın. OFİS’e en yakın zamanda Yonca Üst Geçit yapmaya mecburuz. Bu imkanları yok etmeyelim !” demiştim.

           O gün; ne fitneliğim, ne hainliğim kaldı. Şimdi 127 yıldır Atatürk Bulvarı’ndan binip, Haydarpaşa’da vapura indiğimiz GAR’ı tartışıyoruz.  

         

                          PROF.DR. SN. MÜNİR KUTLUATA VE

                         BÜYÜKŞEHİR BLD. MÜZE PROJESİ

          Bir önceki dönemde MHP Sakarya Milletvekili olarak TBMM’de olan Sn. Münir Kutluata’yı daima saygıyla izledim.

          Sakarya İMO Genel Kurulu’na katılarak Sakaryalıları ilgilendiren çok önemli konularda konuşma yapmasını da aynı saygıyla medyada izledim.

         İMO’da, şehrimizin tarihi karakterlerinden birisi olan Şeker Fabrikası’nı gündeme getirmesi, bu şehirde siyaset yapan herkese ders gibiydi.

         Köyü, köylümüzü tüm samimiyeti ile dile getirmeden geçememiş Münir Hocam. Pancarımızı, Adapazarı Patatesi’ni, tütün ve mısırımızı unutabilir miyiz ?  

          Değerli Kutluata hocama hatırlattıkları Kent Sorumluluğu için teşekkürler.

          Adapazarı Şeker Fabrikası ile Adapazarı Şehri’nin gelecek teminatı olan O araziler, benim gözümde şimdi bambaşka değerleri taşıyor.            

           Çünkü;

           Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Zeki Toçoğlu, geçen ay bir Kent Müzesi Projesi’nden söz etmişti. Ben de çok samimi bir mutluluk duydum.

       Şekerspor-İzmit Kağıtspor futbol maçlarının heyecanını gençliğinde iliklerine kadar yaşayan Sakaryalılar hayattadır. Ben işte O heyecanları anımsadım.

           İzmit Seka Park’a, İzmit Garı’na her gidişimde aldığım tatları çok yazarım.  Adapazarı’nda yaşatamadığımız Kent Tarihi Köşeleri için, kıskançlığım orada içimi kemirir.

           Orada; 130 Yıllık İZMİT GARI tüm ek binalarıyla şahane restore edildi. Yetmedi, tam karşısında modern bir Arkeoloji Müzesi de yapıldı.

          Ve; İzmit, SEKA Kağıt Fabrikası’nı Türkiye’nin en büyük Deniz Kenarı Parkı da yaptı… Yetmedi; Seka Park içinde Kocaelili çocuklar için Bilim Müzesi yapıldı. Seka Kağıt Müzesi de yanına sanki beni çıldırtmak için yapılmış !

          Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Şeker Fabrikası’nda Kent Müzesi de yapar, Bilim Müzesi de…Yapan tarihe geçer; Ülker de kazandığı şehre adını kazır !